Farklı hükümet, aynı katliam, tek umut

2 kez evi yakılarak göç yollarına düşen Besna Erden ve ailesinin bin bir emekle İdil'in Turgut Mahallesi'nde inşa ettikleri evleri 3'ncü kez AKP iktidarının soykırım saldırıları ile yerle bir edildi.

Tansu Çiller'in Başkanlığı döneminde devletin korucu baskısı sonucu 2 kez evi yakılarak göç yollarına düşen Besna Erden ve ailesinin bin bir emekle İdil'in Turgut Mahallesi'nde inşa ettikleri evleri 3'ncü kez AKP iktidarının soykırım saldırıları ile yerle bir edildi. Enkaza dönen evin yıkıntıları arasında karşılaştığımız Eden'in "Yine evimi yaktılar. Üçtür kendi toprağımda mülteci oluyorum" sözleri ise Kürdistan'da yaşanan tabloyu özetliyor. 

Şırnak'ın İdil ilçesinde sıkıyönetim uygulamaları süresince devlet güçlerinin ağır silahlarla yerle bir ettiği evlerden biri de Besna Erden'in evi. Saldırıların yoğunlaşması ile birlikte evinden ayrılmak zorunda kalan Erden ve ailesi, geri döndüklerinde ise bir enkazla karşılaştı. Evi yerle bir edilerek kullanılamaz hale getirilen 13 çocuk annesi Erden'in hikayesi Kürdistan coğrafyasında 40 yıldır sürdürülen savaş ve zulmün özeti adeta. 

Şırnak Cizre ilçesine bağlı Kayaköyü (Pelisi) köyünden 20 yıl önce korucu olmayı ret ettikleri için korucubaşı Kamil Atak ve ekibi tarafından evi yakılan Erden ailesi, İdil'in Xarabi köyüne göç etmek zorunda kaldı. Burada düzenlerini kurmaya çalışan Erden ailesi, bir yıl sonra bir kez daha göç yollarına düşer. Korucu baskısı sonucu ikinci kez evleri yakılan Erden ailesi, İdil merkezin Turgut Özal Mahallesi'ne yerleşir. Burada bin bir emekle inşa ettikleri evlerinde artık rahat etmeye başlayan Erden ailesi, bu kez AKP hükümetinin özyönetim iradelerine karşı ilan ettiği savaş konsepti kapsamında devreye sokulan soykırım saldırılarına maruz kaldı. 16 Şubat günü direniş mahalleleri Yeni Mahalle ve Turgut Özal mahallelerine yönelik soykırım saldırılarında binlerce ev gibi Erden ailesinin evi de devlet güçlerinin vahşeti sonucu yakılıp, yıkıldı. 

Enkaza dönen evin bahçesinde yıkıntıların etrafında dolaşırken rastladığımız Besna Erden'in "3 kez evimi yaktılar. 3 kez muhacır oldum" sözleri sadece İdil'i değil Mezopotamya coğrafyasının tanıklık ettiği vahşeti özetliyordu. Yıkıntıların üzerine oturan Erden, şöyle devam ediyor: "Tansu Çiller Başbakan oldu. Kamil Atak ve beraberindeki korucular bizi topraklarımızdan göçertti. Köyümüzü yaktılar. Yerimizden yurdumuzdan olduk. 

İdil'e geldik. Yine aynı şeyi bize yapıtlar. Yine evimi yaktılar. Üçtür kendi toprağımda mülteci oluyorum."

Saldırılardan sonra Xarabi köyüne geri dönerek eski ve yıkık bir camiye yerleştiklerini belirten Erden, zorla topraklarından sürülmeye çalışıldıklarını söyledi. "Her şeyimiz yakıldı. 'Buralardan gidin' diyorlar. Ancak toprağımı kimseye bırakmayacağım. Asla buraları terk etmeyeceğim. Kimsenin ülkesine, toprağına gitmem. Kim gelirse gelsin, ne yaparlarsa yapsınlar bu topraklardan gitmeyeceğiz" dedi. 

Erden, akşam karanlığı çöktüğünde köye gittiklerini sabah saatlerinde ise buraya gelerek tekrar evlerine yaşanır bir hale getirmek için yapabilecekleri için uğraştıklarını söyledi.

...