Türk devletinin KDP'nin işbirliğiyle Şengal ve Rojava'ya düzenlediği hava saldırılarına ilişkin ANF'ye konuşan Güney Kürdistanlı sivil toplum aktivistleri, saldırıların asla kabul edilmemesi gerektiğini ve her yerde sokaklara çıkılması gerektiğini söyledi.

Güney Kürdistanlı aktivist Ferhat Samet saldırıların KDP'nin işbirliğiyle geliştiğinden şüphe duymadıklarını kaydederek, "Türk devletinin Kürdistan Bölgesi topraklarına yaptığı saldırılar ve yine Rojava'ya yaptığı saldırıların Kürdistan Demokrat Partisi'nin sponsorluğu ve desteğiyle geliştiğinden hiçbir şüphe yoktur. Bütün Kürt halkı çok iyi bilmeli ki bu saldırılar tüm Kürtlere yapılan saldırılardır ve bir partiyi hedef alan saldırılar değildi. Bu da Güney Kürdistan'daki bir parti, daha doğrusu bir ailenin Türk devleti ile petrol ticareti üzerinden yaptığı anlaşmaların sonucudur" dedi.

'SOKAKLARA ÇIKILMALI'

Saldırılara karşı Güney Kürdistan'da eylemlerin yükseltilmesi gerektiğine vurguda bulunan Samet, eylemlerin yaygınlaştırılması durumunda Türk devleti ile işbirliği içinde olan siyasi partilerin de sessizliğinin kırılacağını belirtti. Samet şunları söyledi: "Türk devletinin Kürdistan Bölgesi'ne yaptığı bu saldırılar tüm uluslararası anlaşma ve sözleşmelere aykırıdır. Irak merkezi hükümeti bu saldırılara nasıl karşı çıkıyorsa Güney Kürdistan'daki siyasi partilerin de hiçbir tereddüt göstermeksizin karşı çıkması gerekmektedir. Ama benim için önemli olan siyasi partilerin tepkisinden çok halkın tepkisi önemlidir. Gençler başta olmak üzere Güney'de yaşayan herkesin bu saldırılar karşısında sokaklara çıkması gerekiyor. Siyasi partilerin ve hükümetin sessizliği de bu şekilde kırılabilir."

'TÜM KÜRTLER HEDEF ALINIYOR'

Türk devletinin saldırılarında hiçbir fark gözetmediğini ve Kürtleri hedef aldığını kaydeden Sivil toplum aktivisti Hêmîn Sekanî ise "Kürdistan'ın dört parçasının hiçbir farkı yok. Düşman da saldırırken fark gözetmiyor. Kürt oldukları için saldırıyor. Türk devleti Güney Kürdistan'da Şengal'i bombalarken gerilla, pêşmerge ya da başka bir gücü ayırmıyor. Hepsini bombalıyor. Kürdistan'ın her parçası her Kürd'ün evidir. O yüzden yapılan saldırılara karşı herkesin sesini çıkarması gerekiyor. Artık işgalci Türk devletinin bu cürretkarlığına müsamaha gösterilmemeli” diye konuştu.

'SESSİZ KALMAK UTANÇ VERİCİ'

Tariq Sabît isimli aktivist de Türk devletinin saldırılarını desteklemenin ve sessiz kalmanın utanç verici olduğunu söyleyerek, "Türk devletinin Şengal ile Kandil'i bombalamasının arasında hiçbir fark yoktur. Bizler hepsine de karşı çıkıyoruz. Başta Başûr halkının bu saldırılara karşı artık sessiz kalamaması gerekiyor. Faşist Türk devletinin Başûr'a gelerek gerillamızı, pêşmergemizi bombalamasını asla kabul etmememiz gererekiyor. Bu saldırılara sessiz kalan veya destekleyen siyasi partiler için de ortadaki tablo utanç vericidir" dedi.