Türk askerinin Güney Kürdistan’daki varlığını ve Türk ordusunun Kandil başta olmak üzere Güney Kürdistan’a yönelik hava saldırılarını değerlendiren Güney Kürdistanlı aydınlar ve yazarlar, Türk askerinin varlığına ve Kandil’de onlarca sivilin katledildiği hava saldırılarına karşı sessiz kalan Güney Kürdistan hükümetini ve yetkilileri, harekete geçmeye çağırdı. Aydınlar, Kürtlerin kendi savunma güçlerinin olduğunu ve peşmerge, gerilla ve YPG savaşçılarının Kürdistan topraklarını korumak için yeterli olduğunu söyledi. Kürtlerin dışarıdan hiç bir güce ihtiyacının olmadığını kaydeden Güney Kürdistanlı aydınlar ve yazarlar, Türk devletinin Güney Kürdistan’daki varlığının ileride daha ciddi tehlikeler yaratacağına dikkat çekti.

Kerküklü Kürt aydın ve yazarlar, Türk devletinin Güney Kürdistan’daki varlığını ve Medya Savunma Alanları’na yönelik hava saldırılarını ajansımıza değerlendirdi.

AHMET: GÜNEYLİ YETKİLİLERİN SESSİZLİĞİNİ PROTESTO EDİYORUZ

 

 

Burhan Ahmet: Güney Kürdistan'daki Türk askerinin varlığının Kürt halkına hiçbir yararı yoktur aksine Kürt halkının özgürlüğü açısından son derece tehlikelidir. Biz Güney Kürdistan halkı olarak hükümetten Türk askerini bir an önce güney Kürdistan’dan çıkarmasını talep ediyoruz. Bu işgal gücünü burada tutmak halkımızın katliamlarına davetiye çıkarmak olur. Yetkililerin bu sessizliğini de, Güney Kürdistan'ın bu şekilde işgal edilmiş olmasını da protesto ediyoruz. Kürtlerin Türk askerine ya da bir başka devletin askerine değil, kendi güçlerine ihtiyacı var. Kendi savunma gücü vardır. Kürdistan topraklarını Kürt güçleri savunmalıdır. Güney Kürdistan hükümeti de bilmeli ki, Türk devletinin güneydeki varlığı, Kürtlerin geleceği açısından son derece tehlikelidir.

AKCELAL: TÜRK ASKERİ İŞGALCİDİR

 

 

Kosret Akcelal: Türk devleti hiçbir zaman Kürtlerin dostu olmadı, sürekli düşmanlık yaptı. Güney Kürdistan'da konuşlanan Türk askeri de tamamen işgalci bir güçtür. Güney hükümeti Baas rejimi döneminde yapılmış bir anlaşmayı halen sürdürüyor. Bu askerler o dönem yapılan anlaşma sonucunda buraya geldiler.

Türk devleti bugün kuzey Kürdistan'da insanlık dışı katliamlar yapıyor. Maalesef şimdiye kadar da dünya buna sessiz kalıyor. Aynı şekilde Güney Kürdistan köylerini de her gün bombalıyor. Kandil’de sivil halkı katlediyor. Daha önce Baas rejimi katlediyordu şimdi de Türk devleti katlediyor. Maalesef Güney Kürdistan hükümeti de bu duruma sessizdir. Onlarca çocuk, kadın Kandil’de katledildi. Kürdistan için savaşan gerilla var, peşmerge var. Bunlar bir güç olmalı. Türk askeri işgal ettiği Kürdistan topraklarından mutlaka çıkarılmalıdır.

SABIR: TÜRK ASKERİ İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR

 

 

Seyfettin Sabır: Türk devletinin Güney Kürdistan’daki varlığı hiçbir şekilde kabul edilemez. Kaldı ki hiçbir meşruiyeti yoktur. Türk ordusu Güney Kürdistan'da işgal üsleri kurduğu gibi her gün Güney Kürdistan'ı bombalıyor. Baas rejimi döneminde yapılmış anlaşmalar uyarınca gelmiş bu güçler hem mevcut Irak hükümeti hem de Güney Kürdistan hükümeti tarafından kabul edilmemelidir.

Türk devleti Kuzey Kürdistan'da Kürt sorununu çözeceğine, Kürt halkının haklarını tanıyacağına gelip Güney Kürdistan'da üsler kuruyor, Güney Kürdistan köylerini bombalıyor. Türk devletinin işlediği insanlık suçudur. Ama aynı zamanda hem Irak hem de Güney Kürdistan'ın egemenlik haklarına saldırıdır. Sınır ihlali yapıyor. Irak ve Güney Kürdistan buna sessiz kalmamalı. Güney Kürdistan 25 yıldır kendi yönetimini ilan etmiş. Artık kendi iradesini eline almalı. Ciddi bir tavır almalı. Türk askerinin güneydeki varlığını kabul edeceğine, gerilla ve peşmergenin ortak savunma gücü şeklinde Kürdistan topraklarını savunmasını esas almalıdır.

MUSTAFA: KÜRT GÜÇLERİ İŞGALE KARŞI ORTAK TAVIR ALMALI

 

 

Sirwan Mustafa: Türk askerinin Güney’deki ya da Kürdistan'ın diğer parçalarındaki varlığı yeni değildir. Buna artık son verilmelidir. Kaldı ki, bu işgal yeni bir şey de değil. Biz güney Kürdistan halkı da Türk, Arap, Fars işgalinden kaynaklı büyük acılar yaşadık. Artık bu son bulmalı. O açıdan Güney’deki Türk askerinin varlığı kabul edilebilir değil. bu toprakların sahipleri Kürtlerdir, Türk devleti kesinlikle işgal gücüdür. Sadece Kürdistan'da değil, Anadolu’da da işgal gücüdür. Bu topraklara orta Asya’dan sonradan gelmişler ve bölgenin asıl sahiplerini sömürüyorlar. Dolayısıyla sadece güneyde değil, Kürdistan'ın her yerinde işgal gücüdür. Kürtler bu işgale karşı dar parti, örgüt çıkarlarını bir kenara bırakarak Türk devletinin bu işgaline karşı ortak tavır almalıdır.

SEDAYİ: İŞGALE KARŞI TEK SES OLALIM

 

 

Sirwan Sedayi: Türk devleti Kürtlerin birinci dereceden düşmanıdır. Fars ve Arap devletleri de aynı şekilde Kürt düşmanıdırlar. Kürdistan'ı işgal edenlerden dost olmaz. Güney Kürdistan'da bugün bir hükümet var, kendi idaresini kendisi yapıyor. Ancak bu devletler bunu hazmedemiyor. Türk devletinin Güney Kürdistan'da askeri üslerini kalıcı duruma getirmiş olması da Kürtlerin bu iradesini hazmedememesidir. Ama maalesef buna yeterince tepki gösterilmiyor. Hükümet buna karşı sessiz, halk sessiz. Bunu kabul etmemek gerekir. Her gün güney Kürdistan'da katliam yapıyor. Bölge devletleriyle ilişkiler olacaksa da halkımızın çıkarları temelinde olmalı. O açıdan biz yetkililerden Türk askerinin bir an önce Güney’den çıkarılmasını talep ediyoruz. Güney Kürdistan'da hiçbir Türk askerinin postalı kalmamalıdır. Kürdistan Türk askerinin postalları altında ezilmemelidir. Bizim peşmerge ve gerilla güçlerimiz var. eğer savunma ihtiyacımız varsa bu güçler sağlar. Türk askeri Kürtleri savunmak bir yana, katletmek için buradadır. Bundan dolayı bu konuda hepimiz sesimizi daha da yükseltmeliyiz.