Hatip Dicle: Lice’de 34 kişi yakılmak istendi

DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, Lice'de 34 kişinin askerlerce yakılmak istendiği olay hakkında yaptığı değerlendirmede, adı duyulmamış yeni bir örgütlenmenin ortaya çıktığını ve bu grubun gözaltına aldığı kişileri yakma girişiminde bulunduğunu söyledi.

 

DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, Lice'de 34 kişinin askerlerce yakılmak istendiği olay hakkında yaptığı değerlendirmede, adı duyulmamış yeni bir örgütlenmenin ortaya çıktığını ve bu grubun gözaltına aldığı kişileri yakma girişiminde bulunduğunu söyledi.

Yaşanan savaşta halkın ve öncü gücünün zerre kadar payının olmadığını da söyleyen Dicle, "Savaşın başlamasının nedeni Kürt halkının 100 yıllık kazancına göz dikmek istemeleridir" dedi. 

Demokratik Bölgeler Partisi-DBP’nin güncel konulara ilişkin Amed il binası Vedat Aydın Konferans Salonu'nda düzenlediği toplantıya partinin Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Hatip Dicle, HDP Amed milletvekilleri Çağlar Demirel, Sibel Yiğitalp ve Nursel Aydoğan de toplantıda hazır bulundu. Saygı duruşunun ardından konuşan Hatip Dicle, 1991 yılında devlet güçleri tarafından evinden alınarak katledilen HEP Amed İl Başkanı Vedat Aydın'ı andı. 

'HURŞİT KÜLTER NEREDE’ 

Devletin politikalarında 90'lı yıllardan bugüne herhangi bir değişiklik olmadığını ifade eden Dicle, "En basitinden Hurşit Külter nerede diye soruyoruz ama cevap yok. Aradan 25 yıl geçmesine rağmen Vedat Aydın'ın katilleri ortada yok. Aynı şeyi bu dönemde de deniyorlar. Yeni dönemde aynı şeyleri yapmaya çalışıyorlar. 25 yıl öncede aynı saldırıları yaptılar. Örneğin Lice'yi başka gerekçeleri bahane ederek yakıp yıktılar. Lice o dönemde de şimdiki olduğu gibi büyük bir saldırıya maruz kaldı. Onlarca insan katledildi. Aradan 25 yıl geçmesine rağmen ne Vedat Aydın'ın katilleri bulunabilmiş ne de Lice'yi yakıp yıkma olayları son bulmuştur" dedi.

‘LİCE’DE KÖYLÜLER YAKILMAK İSTENDİ’

Yine Madımak katliamının bir benzerinin geçen hafta Lice'de tekrarlanmasına ramak kaldığının altını çizen Dicle, adı duyulmamış yeni bir örgütlenmenin ortaya çıktığına ve gözaltına alınan insanları yakma girişiminde bulunduğuna vurgu yaptı. Dicle, "İttihat ve Terakki'den bu yana 90'lı yıllardan günümüze devlet bunları çete yöntemi olarak kullanılıyor. Bunların hiçbirinin de IŞİD zihniyetinden hiçbir farkları yoktur" diye ifade etti. 

'KAZANIMLARIMIZI TESLİM ETMEYECEĞİZ’

Kayyum tartışmaları ile ilgili konuya da değinen Dicle, her türlü saldırıya hazırlıklı olmaları gerektiğinin altını çizdi ve "Demokratik alanlarımıza, belediyelerimize ve parlamentodaki vekillerimize göz diktiler. Bu alanlarımıza sahip çıkıp onlara asla ama asla teslim etmeyeceğiz" dedi.

ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ

Dicle, Öcalan'ın uzun bir zamandır kimse ile görüştürülmediğini de hatırlatarak, Öcalan'ın çok ağır bir tecrit ve uygulama ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Dicle, "Avrupa'da Öcalan'ın özgürlüğü için kampanya başlatılmış durumda. Biz de Öcalan için başlatılan bu kampanyaya destek olmalıyız. Çünkü onun özgürlüğü aynı zamanda Kürt halkının özgürlüğüdür" dedi. 

‘YENİ BİR DÖNEM VE ZAMANDAYIZ’

DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise, tarihi bir sürecin önemli bir dönemecinde olduklarını söyleyerek, her dönemecin sonuçları olduğunu belirtti. Tuncel, "Kürt halkı olarak yeni bir dönem ve zamandayız. Bunun farkında olup yeni yaşamı inşa etmeliyiz. Biz DBP olarak bu yeni yaşamın sorumluluklarını üstlenerek yola çıktık. Bu yeni yaşam sadece Türkiye, Kürdistan için değil tüm Ortadoğu halkları için içinde bulundukları krizden çıkabilmeleri açısından çok büyük bir şanstır. Tüm dünya işte bu yeni yaşamı tartışıyor. Ve projenin mimarı da Abdullah Öcalan'dır" değerlendirmesi yaptı. 

ROJAVA DEVRİMİ

Rojava'da yeni yaşamın uygulama alanı olduğunu dile getiren Tuncel, "Suriye'de savaşın son bulması tüm dünyanın üzerinde uzlaştığı konu olmuştur. Bunu boğmak isteyenler de var. Ancak AKP Kürt halkının özgürlüğünü görmek durumunda olduğunu da biliyor. Erkek ulus devlet mantığı ile bu sistemi sürdürülebilir kılmaya çalışıyorlar. Türkiye'nin bu çok kültürlü ve çok kimlikli yapısını böyle eritmeye çalışıyorlar. Ancak yeni yaşam umudumuz ile birlikte Rojava devrimi ile birlikte bu sistem umut olmuştur. Rojava devrimi de bunun en büyük örneğidir" diye konuştu.

‘ÇÖZÜM ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ İLE SAĞLANACAKTIR’ 

Kürt sorunun çözümü konusunda önemli olanakların ortaya çıktığını ifade eden Tuncel, "Ama bu çözüm AKP ve Erdoğan ile olmayacaktır. Bizim ile olacaktır. Bizim kendi gücümüz var. Türkiye'de kalıcı barışın temelini biz sağlayacağız. Ve bu da Sayın Öcalan'ın özgürlüğü ile sağlanacaktır" diye ekledi.