HSM: Petrol boru hattı eylemlerini MİT yapmıştır

HSM: Petrol boru hatlarına dönük yapılan eylemlerle Hareketimizin ve diğer yurtsever grupların hiçbir alakası yoktur. Tarafımızca bu eylemleri provokasyon amacıyla MİT’in veya ona bağlı bazı kontra grupların yapmış olduğu kanaati gelişmiştir.

Halk Savunma Merkez(HSM) Karargah Komutanlığı, petrol boru hatlarına saldırı haberlerine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. HPG açıklamasında,  “Bundan bir süre önce Riha’nın Siverek ilçesinde Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı’na dönük bir eylemin yapıldığı basına yansıdı ve bazı çevreler bunun Hareketimiz tarafından gerçekleştirildiğini iddia ederek haksız ve yersiz eleştirilerde bulundu. En son 27 Şubat günü Şırnak’ın Hezex ilçesinde de aynı petrol hattına dönük bir sabotaj eyleminin yapıldığı ve borunun patlatıldığı basına yansıdı.

Biz bu her iki eylemi de çok yönlü bir biçimde araştırdık. Ulaştığımız kesin ve net sonuç; bu petrol boru hatlarına dönük yapılan bu eylemlerle Hareketimizin ve diğer yurtsever grupların hiçbir alakasının olmadığı yönündedir. Bu petrol boru hattına dönük ne hareketimize bağlı güçlerce ne de değişik yurtsever gruplarca herhangi bir eylem yapılmamıştır.

Belli ki Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’nin girmiş olduğu bu tarihi süreçte bazı güçler Kürt siyaseti arasına fitne sokmak ve çelişkileri arttırmak amacıyla provokasyon yaratmak istemektedir. Tarafımızca bu eylemleri provokasyon amacıyla MİT’in veya ona bağlı bazı kontra grupların yapmış olduğu kanaati gelişmiştir” denildi.

“Biz Hareket olarak ve Kürdistan Halk Savunma Güçleri olarak Kerkük’ten Yumurtalık’a akan petrole ilişkin herhangi bir eylem yapma durumunda değiliz” denilen açıklamada devamla şu hususlara dikkat çekildi: “Ancak Kuzey Kürdistan’daki halkımıza karşı faşist AKP devleti tarafından hunharca katliamların geliştirildiği, halkımızın da buna karşı büyük bir direnme mücadelesini yürüttüğü bu aşamada aynı alanlarda yeni projelerin ve yeni gaz boru hatlarının geliştirilmesi için Kuzey Kürdistan halkının rızasının alınması gereklidir. Kuzey Kürdistan halkının rızası ve onayı alınmadan faşist Türk devletiyle yapılacak olan tüm yeni projelerin halkımızın özgürlük mücadelesine karşı kullanılacağı açıktır. Bu açıdan başta Güney Kürdistan yönetimi olmak üzere tüm Kürdistanî güçlerin bu gerçeği dikkate alarak AKP devletiyle ilişki sistemini gözden geçirmesi gerektiği açıktır ve bu bir yurtseverlik görevi durumundadır. Kamuoyuna ve halkımıza saygıyla duyurulur...”