İdil'de yeni yaşamı kadınlar omuzluyor

"Sokağa çıkma yasağı"nın kısmen kaldırılması ile dönüşlerin başladığı İdil'de, saldırılarla tahrip edilen mahallelerde yaşamın yeniden örülmesinde en büyük yükü kadınlar omuzluyor.

"Sokağa çıkma yasağı"nın kısmen kaldırılması ile dönüşlerin başladığı İdil'de, saldırılarla tahrip edilen mahallelerde yaşamın yeniden örülmesinde en büyük yükü kadınlar omuzluyor. Evlerinin yeniden yaşanılır bir hale getirilmesi için kolları sıvayan kadınlar, bir yandan evlerini temizlerken, bir yandan saldırılardan kurtulan eşyaları yıkayarak temizlerken, diğer yandan ise yaktıkları ateşin başına geçerek akşam yemeği için yoğun bir çalışmanın içerisine giriyor.

Şırnak'ın İdil (Hezex) ilçesinde 44 gün süren sıkıyönetim saldırıları ve "sokağa çıkma yasağı" kısmen kaldırılması ardından ilçeye dönüşler başlarken, halk evlerindeki moloz ve yıkıntıları kaldırarak yaralarını sarıyor. Halk polis ablukası altından yaşam alanlarını yeniden diriltmeye çalışırken, geri dönüşlerde en büyük yükü yine kadınlar omuzluyor. Traktör, minibüs ve el arabalarına yüklenerek eşyaların taşındığı ilçede, kimi kadınlar yakılan evlerini temizlerken, kimi kadınlar ise saldırılardan kurtulan yatak, yorgan ve halılarını yıkarak yaşam alanlarını canlandırmaya çalışıyor. Saldırıların yoğunlaştığı mahallelerden Yeni Mahalle'nin neredeyse her evinin dam ya da balkonlarına serilen renga renk çamaşır, yatak, yorgan ve halılarla adeta renk cümbüşüne sahne oldu. Kimi kadınlar da kuruldukları evin ortası ya da bir duvarın kenarında yemek için işe koyulurken görüntülerimize yansıyor. Bir yandan harıl harıl çalışırken diğer yandan kendilerine yaşatılanları dilleri döndükçe anlatmaya çalışan kadınların ortak kararlılığı ise "Ne yaparlarsa yapsınlar biz toprağımızı terk etmeyeceğiz. Bize yaşatılanlar öfkemizi bilediği gibi mücadelemize olan inancımızı da pekiştiriyor" sözleri oluyor.

Mahallede yan yana ikamet eden Goran kardeşlerin evlerinin yakılması ile 4 aile, 20 kişilik nüfusu ile saldırılardan zarar görmeyen 2 odada, el birliği ile evlerini onarmaya çalışıyor. Evinin havlusunda 4 eltiden 2'si çamaşır yıkamak için kolları sıvarken, bir elti de akşam yemeği için işe koyuluyor. Eltilerden Hazniye Goran, evlerinin roket ve havan topları ile yıkıldığını belirterek, soykırım saldırılarının son günlerine doğru artık evlerini terk zorunda kaldıklarını söyledi. Yasak kalktığı gibi evlerine geri döndüklerinin altını çizen Goran, "Buraları terk etmeyeceğiz. Topraklarımızı bırakıp nereye gideceğiz. Şehitlerimizin toprağını bırakıp nereye gidiyoruz. Sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu. 

Kumri Goran da, saldırıların yoğunlaştığı son günlere kadar evlerini terk etmediklerini ancak en son kapılarının önünde mayının patlatılması ile çocuklarının can güvenliği için evden çıkmak zorunda kaldıklarını dile getirdi. Yasağın kaldırılması ile birlikte evlerine dönenlerden biri de Hanım Uzun ve ailesi. Geri döner dönmez saldırılarla yıkılan evini temizlemeye başlayan Uzun, evde sağlam kalan tek odaya 10 kişilik ailesi ile yerleşirken, diğer taraftan çamaşır leğeninin başına kızı ile oturarak çamaşır yıkamak için kolları sıvıyor. Hallerinin ortada olduğunu kaydeden Uzun, şunları aktardı: "Eşyalarımızı kırmışlar, talan etmişler. Ancak her şeye rağmen mahallemizi terk etmeyeceğiz ve hiçbir yere gitmeyeceğiz. Gerekirse evin bahçesine çadır kurarız ama yine de terk etmeyeceğiz."