Jeolog Yalçınkaya: Sur 'kamulaştırmaya' izin vermeyecek

UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan tarihi antik kent Sur ilçesi hakkında, Bakanlar Kurulu kararıyla "acil kamulaştırma" kararı verilmesine tepkiler çığ gibi büyüyor.

AKP'nin Sur'u işgal etme kararına tepki gösteren Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Çetinkaya, devletin ilçeye uzun süre önce 'göz koyduğunu' belirtti. Çetinkaya, "Hazine ve devlet malı olarak görülen alanları da katarsak Sur’un tamamına 'acil kamulaştırma' getirilmiştir" diyerek, karara karşı harekete geçmeye çağırdı.

UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan tarihi antik kent Sur ilçesi hakkında, Bakanlar Kurulu kararıyla "acil kamulaştırma" kararı verilmesine tepkiler çığ gibi büyüyor. Sur'da yaşayanlar ve tüm yerel dinamikler, AKP hükümetinin ‘çökertme planı’ kapsamında böyle bir kararın alındığını belirtirken, işgal sonrasında ilçenin hükümetin rant kapısına dönüşeceğini söylüyor.

Diyarbakır Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Harun Yalçınkaya,  konuya ilişkin ANF'ye değerlendirmede bulundu...

'DAVA SÜRECİ BAŞLAYACAK'

Yalçınkaya, “Acil kamulaştırma kararı ile alanın bütünüyle devlet tasarrufta bulunacak. Devlet bu çerçevede kamulaştırma kararını almış. Kısa vadede şu an insanlar 27. Maddeye göre sadece üst mecraya itiraz edebiliyor zaten. Şu an kamulaştırma alanında asliye mahkemesinde kıymet takdis komisyonu kurulacak. Bu komisyon tespitlerini yapıp banka hesaplarına bloke edilecek şekilde tapuların ilk taksitleri olarak para yatırmış olacaklar. Tabii bu süre zarfında Bakanlar Kurulu kararına karşı Diyarbakır Barosu'nun Danıştay’a açmış olduğu dava var. Bu dava süreci de başlayacaktır" diye konuştu.

'DEVLET UZUN SÜREDİR GÖZ KOYMUŞTU!'

Sur ilçesine devletin uzun süredir göz koyduğunu da belirten Yalçınkaya, "Daha önceki dönemlerde Sur’un Ali paşa Mahallesi'nde de ‘acil kamulaştırma’ getirildi. O zaman da insanlara; ‘TOKİ’de ev mi istersiniz, yoksa evinizin değeri olan parayı mı' teklifinde bulunmuşlardı. Şimdi de nasıl bir süreç işleyeceğine dair bir açıklama yapılmıyor. Tarihi Sur’da nasıl projeler devreye konulmak isteniyor, önümüzdeki süreçte bunu göreceğiz” dedi.

'UNESCO DA SESSİZ KALDI'

UNESCO’ya, Sur’un yıkılmasına göz yumduğu gerekçesiyle gösterilen tepkiye de değinen Yalçınkaya, Birleşmiş Milletler'in bünyesinde yer alan bir kurumdan medet beklemenin de anlamsız olduğunu dile getirdi. Yalçınkaya, şunları söyledi: “UNESCO'nun, Dünya Kültür Mirası Koruma Listesinde bulunan Sur ilçesi için neden bu yıkıma göz yumduğu yönünde sitemler var. Ancak bunu unutmamamız gerekiyor! UNESCO Birleşmiş Milletler'e bağlı bir kurumdur. Şimdi Sur ilçesinin korunması için UNESCO’dan destek isteyecek olan Kültür Bakanlığı olmalı. Prosedür bunu gerektiriyor. Şimdi Sur’un korunmasını isteyen yereldeki muhataplardır. Ama yereldeki muhataplar UNESCO nezdinde bir şey ifade etmediğinden kaynaklı UNESCO da bu yıkıma sessiz kalmıştır. İşte Palmira için de aynı şey oldu. Ama UNESCO’nun tek başına yapacağı bir yaptırım da yok.”

'AKLINIZA GELEBİLECEK TÜM YAPILARA EL KONULACAK'

Sur'da cami ve kiliselere de el konulduğunu, çatışmaların olmadığı bölgelerin de 'kamulaştırıldığına' dikkati çeken Yalçınkaya, şöyle devam etti: “Sur’da belediyeden vakıflara bağlı kiliselere, camilere, özel mülklere kadar tüm tarihi mekanlara el konulacaktır. Aklınıza gelebilecek tüm yapılara el konulacaktır. Hazine ve devlet malı olarak görülen alanları da katarsak Sur’un tamamına acil kamulaştırma getirilmiştir. Burada devlet aklını sorgulamak gerekiyor. Çatışmaların olduğu bölgelerde ciddi tahribatlar oluştu, burada ağır hasarlı binalar da yıkılacak, işte bu alanda böyle bir çalışma yürütülürse yine gerekçe olarak anlaşılır. Ama çatışmaların dahi olmadığı alanlarda acil kamulaştırma getirilmesi, Sur’un bir bütün olarak tasarrufunun düşünüldüğünü gösteriyor. Ama her şeyden önce gözden kaçan husus; orada yaşayan insanların ne istediğidir. Ortaya konulan fikirlerden ziyade en çok insanların talepleri nedir? Orada yaşayan insanlara sorulan tek soru? ‘Sur’un dışında başka yerde yaşamak ister misiniz?’ Bu sorudan rahatsız insanlar var."

Kentin yerel dinamiklerinin karara karşı harekete geçtiğini de sözlerine ekleyen Yalçınkaya, "Elbette oradaki sivil dinamiklerdir, STK’lardır, yerel yönetimlerdir. Onun dışında esnaf sanatkarlara bağlı kuruluşlardır. Orada yaşayan 40 bin insandan söz ediyoruz ve bu her tarafa yansıyacaktır. Kent dinamiklerinin elbette girişimleri olacaktır.  Zaten acil kamulaştırma ile ilgili Diyarbakır Barosu'nun itiraz davası söz konusudur. Halkın da bu konuda itirazları var ve dava açacaktır. Hukuki girişimleri daha da genişleyecektir" dedi.

DUYARLILIK ÇAĞRISI

Diyarbakır Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Harun Yalçınkaya, değerlendirmesinin sonunda şunları da ifade etti: "Acil kamulaştırma kararının yanlış bir karar olduğunu belirtiyoruz. Bundan sonraki süreçte de bu kentin sakinleri değil, sahipleri olarak bu karar hepimizi etkileyecektir. Elbette tüm kesimleri duyarlı olmaya çağırıyoruz. Orada yaşayan insanların barınma hakkının ellerinden alınmaması için duyarlı olmamız gerek."