'Kadına yönelik şiddete karşı mücadele bir insanlık mücadelesidir'

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin bir insanlık, demokrasi ve özgürlük mücadelesi olarak her yerde yükseltilmesi çağrısı yaptı.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde kadına yönelik şiddeti kınayarak, kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin bir insanlık, demokrasi ve özgürlük mücadelesi olarak her yerde yükseltilmesi çağrısı yaptı.

İnsanlık tarihindeki tüm şiddetin kaynağının kadın üzerindeki egemenlik ve şiddet olduğunu belirten KCK, “İlk egemenlik ve ilk sömürü kadın üzerinde uygulandığı gibi, kadın üzerindeki egemenlikle iktidar pekiştirilmiş, şiddet genelleştirilmiştir. Bu açıdan kadına yönelik şiddete karşı mücadele çok önemli bir toplumsal ve siyasal mücadeledir. Kadın üzerindeki şiddete karşı mücadele verilmeden özgür ve demokratik yaşama kavuşulamaz. Kuşkusuz kadına yönelik şiddet mücadelesi genel kadın özgürlük mücadelesi temelinde özgürlük ve demokrasi mücadelesi olarak ele alınmazsa kadın üzerindeki şiddeti ortadan kaldırmak mümkün değildir” dedi.

“Kadın, ilk toplumsallığı, dolayısıyla insanlığı yarattığından kadına yönelik şiddet tüm toplumsallığa ve insanlığa uygulanmış şiddettir” denilen açıklamada, “Kadına yönelik şiddeti tekil ya da bir cinse yönelik şiddet olarak görmek de yetersiz kalır. Bu açıdan her şiddeti topluma yapılmış olarak görüp karşı çıkmak önemlidir. Bir kadını dövmek tüm insanlığı dövmektir. Bir kadına el kaldırmak tüm kadınlara, tüm annelere, tüm kardeşlere el kaldırmaktır. Temel toplumsal sorun olan bu soruna tüm toplumun duyarlı olması ve ortak tepki vermesi gerekmektedir. Kim olursa olsun bir kadına el kaldırıldığında bizi ilgilendirmez denilerek sessiz kalınmamalıdır. Kınamadan toplumsal tecride ve doğrudan müdahaleye kadar birçok yol ve yöntem denenerek şiddet toplumdan sökülüp atılmalıdır.

Kadına yönelik şiddete karşı çıkılmadan hiçbir toplum, hiçbir kesim ve hiçbir kişi kendi üzerindeki baskıya karşı çıkamaz; özgür ve demokratik yaşamı kazanamaz. Bu açıdan en başta da özgürlük ve demokrasi mücadelesi verenler kadına yönelik şiddete karşı çıkmalıdırlar” ifadelerine yer verildi.

KCK  şu hususlara da dikkat çekti:

“Önder Apo, kadının toplumsal yaşamın temeli olduğunu, vicdanın, ahlakın, özgür ve demokratik yaşamın kadın özgürlüğüyle sağlanacağını her fırsatta vurgulamış, Kürt kadınını özgür ve demokratik yaşamın öncüsü ve temeli yapmıştır. Kürt kadını bugün dünyada özgür ve demokratik yaşamın öncülüğünü yaparak şiddetin de, her türlü baskı ve sömürünün de kökünü kurutacak bir mücadele yürütmektedir. Bu nedenle Kürt kadını bugün tüm Kürt halkının onuru ve gururu haline gelmiştir. Bu açıdan tüm Kürdistan halkı onurları ve gururları olan kadınlara karşı şiddete evde, sokakta, toplumsal yaşamın her alanında karşı çıkarak Kürdistan'ın özgür ve demokratik yaşamın kaynağı olduğunu bu yönüyle de tüm dünyaya göstermelidir.

Tüm Kürt kadınları, dünya kadınları kadın üzerindeki şiddetin tümden ortadan kaldırılmasının yolunun kadın özgürlük çizgisinde özgürlük ve demokrasi mücadelesinden geçtiğini bilmeli ve bu temelde her yerde özgür ve demokratik yaşam mücadelesine öncülük yapmalıdır.

Önder Apo'nun kadın özgürlük çizgisi başta Kürdistan ve Ortadoğu olmak üzere tüm dünyada gelişecek, kadın üzerindeki şiddetin ortadan kaldırılması başta olmak üzere tüm şiddetin ve savaşların son bulmasında tarihi rolünü oynayacaktır.”