Kale: Ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar

12 Eylül Darbesi'ni yaşayan sosyalistlerden Ahmet Kale, 15 Temmuz'daki darbe girişimi için "Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek” dedi. Kale, demokrasi güçlerine acilen birlik olma çağrısında bulundu.

12 Eylül 1980 Darbesi döneminde Devrimci Derleniş Örgütü’nün örgütlenme sorumlusu olduğu gerekçesiyle 7 yıl idamla yargılanan Ahmet Kale, 12 Eylül faşist cuntasını bütün çıplaklığıyla yaşadı. Dünden bugüne bakarak 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimini değerlendiren Kale, 15 Temmuz’daki girişimin bilinen klasik darbelerden olmadığına işaret etti. Darbenin iki türlü olabileceğine dikkati çeken Kale, şunları söyledi:

“Birincisi hiyerarşik bir biçimde genelkurmaydan başlayıp da kuvvet komutanlarını içine alan emir komuta zincirinde yapılan darbedir ki 12 Mart ve 12 Eylül buna örnektir. Bir de hiyerarşiyi bozan darbeler vardır; örneğin 27 Mayıs 1960 Darbesi veya Portekiz’deki Karanfil Devrimi gibi. Bu tür darbelerde düzene uyma, emir komuta aranmaz. Bu bildiğiniz kanlı olma ihtimali dahi olan, ordu içinde aşağıdan yukarıya gelen ve icabında bir generalin bir yüzbaşıya selam durduğu bir darbe biçimidir. İşte 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi de buna benziyor."

Bu girişimin hükümet tarafından 'erken doğum yaptırılmış bir darbeye' benzediğini belirten Kale, bunun da hükümetin bu darbeden haberdar olduğunu gösterdiğini söyledi. Türkiye’nin 4 ordusu mevcut iken darbe girişiminin sadece Ankara ve İstanbul’daki bazı birlikler tarafından yapılmasının bunun açık göstergesi olduğunu ifade eden Kale, “İktidarın bu darbeden haberdar olmaması mümkün değil. Kanaatim odur ki bu darbeye erken doğum yaptırıldı" diye konuştu. 

'AKP PROPAGANDASI İZLEDİK'

Türkiye’de yaşanan tüm darbelerin, askerin sabaha karşı radyo evi ve televizyonu işgal etmesi ve yine kendine engel olabileceği düşünülen güçleri enterne etmesiyle gerçekleştirildiğini anlatan Kale, ancak bu darbe girişiminde hükümet tarafından çok kısa zamanda alanın manipüle edilebildiğini söyledi. “Dikkat ederseniz, özellikle CNN Türk’e şov yaptırarak, bütün kanallardan sabaha kadar AKP propagandası izledik” diyen Kale, şöyle devam etti:

"Biz Gezi Direnişi'nde sokağa çıkmanın vurulmayla eşdeğer olduğu günler yaşarken veya Kobanê’de yaşanan katliama karşı halkı sokağa çağıran Selahattin Demirtaş’ı hedef alanlar üç gündür medya ve diğer iletişim araçlarıyla kitleleri sürekli sokağa çağırıyorlar. Bu çağrı sonrası sokağa sopalarla, palalarla çıkan gruplar suç işledi. Gariban erleri resmen linç ettiler. Ne oldu, peki? Yaşanan bütün bu olaylardan sonra AKP demokrasi kahramanı olarak ortaya çıktı. Gündemdeki tüm önemli konular birden değişirken, sıkışarak yapacakları tasfiye operasyonları bir gecede yapıldı."

'HEMEN BİR ARAYA GELMELİYİZ'

Yaşananları, “Ölümü gösterip, sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar” diye özetleyen Kale, "Darbeyi yaşamadık, yaşasaydık kötü olacaktı ama karşı darbeyi yaşıyoruz şimdi, o daha da kötü” dedi. Ülke çapında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın emriyle üç gündür camilerden sela verilerek cihat çağrısı yapıldığına vurguda bulunan Kale, bundan sonra bu tür çağrıların yapılmasının önünün açıldığına işaret etti. Böyle bir ortamda demokrasi güçlerine düşen en önemli görevin birlik olmaktan geçtiğini vurgulayan Ahmet Kale, “Demokrasi güçleri başka bir aşamada olduğumuzu artık görmeli. Türkiye’de hücrelerimize kadar inen bir faşizm var. Sorunlar artık ancak devrimin çözebileceği sorunlar haline geldi. Bu yüzden bizim her türlü megalomanlığı bırakıp bir an önce bir araya gelmemiz gerekiyor. Hiçbir mazeretimiz yok. Kadıköy’de barlar sokağında öldürülen çocuk da bizim, Cizre’deki çocuk da bizim, Gezi’de öldürülen çocuk da bizim, Soma’da öldürülen çocuk da bizim; hepsi bizden gidiyor, o nedenle ilk önce bir araya gelmeliyiz."

...