'Kamulaştırmanın amacı kültür ve hafızayı yok etmek'

Acele kamulaştırma kararının alındığı Sur'a 12 karakol yapılacak. Hatta iddiaya göre surların üzerine gözetleme kuleleri dikilecek. HDP milletvekili Nursel Aydoğan'a göre amaç; kentin toplumsal hafızasını, tarihini ve kültürünü yok etmek.

Bakanlar Kurulu'nun Sur ve Silopi için aldığı kamulaştırma kararı 25 Mart'ta resmi gazetede yayınlandı.

Buna göre Sur'un Abdaldere, Ali Paşa, Cemal Yılmaz, Camikebir, Cevat Paşa, Dabanoğlu, Hasırlı, İnönü, İskenderpaşa, Lalabey, Malikahmet, Özdemir, Süleymangazi, Savaş, Şemhane ve Ziyagökalp mahallelerindeki tüm ev, işyeri, kamu kurumları ile tarihi ve dini binalara "kamulaştırma" adı altında el konulacak.

Bu alanda Sur Belediyesi hizmet binası, Dengbej Evi, Cemilpaşa Konağı, Hasanpaşa Hanı, Ulu Camii, Mar Petyun Keldani Kilisesi, Anzele Parkı, Amida Höyükü, Dört Ayaklı Minare, Kurşunlu Cami gibi tarihi yapılar ile belediyeye ait yeşil alanlar da bulunuyor.

ÇATIŞMA 13 MART'TA BİTTİ ANCAK YASAK BİTMEDİ

Diyarbakır Valiliği çatışmaların sona erdiğini 13 Mart'ta açıkladı. Ancak 2 Aralık'ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı 4 mahallede hala devam ederken, diğer mahalleler de abluka altında.

Mahallelere tüm girişler özel harekat polisleri tarafında tutulmuş durumda. Polisler, kum torbalarından yapılan mevzilerde nöbet tutuyor. Ayrıca Sur'un kapılarına 4 metre yüksekliğinde beton bloklar konuldu. Bu da yetmedi. İlçenin dört bir yerine zırhlı güvenlik kulübeleri yerleştirildi.

Bu gelişmelerin ardından da hükümetten "acele kamulaştırma" kararı geldi.

Sur'un kamulaştırıldıktan sonra ne yapılacağı belirsiz. Her şeyden önce Sur'un eski sahiplerinin yeniden inşa edilen Sur'a dönüp dönmeyeceği bilinmiyor. 

SUR TARLA HALİNE GETİRİLMİŞ

HDP Amed milletvekili Nursel Aydoğan, Sur'un şu anki durumu için, "Bütün evler yıkılmış durumda. Tarla haline getirilmiş bir Sur ile karşı karşıyayız. Belki tarihi eserler ayakta kalmış olabilir. Ancak bu binaların dışında tüm yerleşim alanı yıkılarak yerle bir edildi" diyor.

Sık sık iş makineleri, kamyonlar girip çıkıyor. Ancak polis yasağı nedeniyle bunları görüntülemek zor. 

Aydoğan, tonlarca hafriyatın ilçeden çıkartılarak döküldüğü yerlerin de basın ve halka kapalı olduğunu söylüyor.

SAĞLAM BİNALAR DA YIKILIYOR

Sur'da çatışmalar bitmesine rağmen devam eden sokağa çıkma yasağının acele kamulaştırma kararı ile ilişkisi olduğu genel kanaat.

Aydoğan da, kamulaştırmanın kentin tamamını kapsayacak şekilde yapılabilmesi için tek bir evin bile ayakta kalmaması gerektiğini söylüyor ve ekliyor: "Çatışmalar sırasında kısmen hasar gören ve ufak tefek tadilatla oturulacak hale gelen binaların da iş makineleri yıkıldığını biliyoruz. Bu kamulaştırmaya hem halk hem biz istemiyoruz. Dolayısıyla hukuk devreye girdiğinde hükümet 'Hiç sağlam bina yoktu' diyerek kendini savunacak argümanları günlerdir Sur'da oluşturuyor. Bu yasağın hala devam etmesinin anlamı bu."

Aydoğan'ın bu değerlendirmesini güçlendiren veriler mevcut.

Geçtiğimiz Cuma günü Sur İlçe Emniyet Müdürü, kamulaştırma kararı alınan mahallelerin muhtarlarını karakola çağırdı. Polis şefi, Savaş ve Hasırlı mahallelerinde ayakta kalan binaların sahiplerinin karakola başvurmalarını, kendilerine verilecek bir polis ile birlikte evlerinden eşyalarını çıkarmalarını istedi.

HDP milletvekili Aydoğan, bu talimatı, "Ayakta kalan evlerin tamamı tümüyle yıkılacak" şeklinde yorumluyor.

7 bin yıllık bir tarihe sahip olan Sur, bin yıllık bir yerleşim yeri. Cami ve kiliselerin içiçe bulunduğu, avlulu evleri ile Amed’in ruhu.

Aydoğan da, Sur'daki kamulaştırma kararıyla aslında Amed’in toplumsal hafıza ve kültürel olarak yol edilmek istendiği görüşünde. 

"Amed dediğimiz yer, Sur'un kendisidir" diyor ve ekliyor: "Sokağa çıkma yasağı kaldırıldığında halk, evlerine dönüp yerleşmek isteyecek. Halkın bu konuda çok güçlü bir isteği var. Ancak, Sur açıldığında maalesef herkes çok büyük bir hayal kırıklığı yaşayacak. Halkımız, Sur'a girdiğinde evlerinin yerlerini bile bulamayacak."

AKP'nin Sur'a için propagandalarından biri, Toledo yapmak.

HALK TOLEDO DEĞİL AVLULU EV İSTİYOR

Ancak bu Toledo tam bir polis işgalinin altında olacak. Sur'da 12 karakol yapılması planlanıyor. Ayrıca surun üzerine de gözetleme kulelerinin kurulacağı konuşuluyor.

Aydoğan, "Ancak halkın isteği Toledo'da yaşamak değil. Klasik avlulu evlerinde yaşamak istiyorlar" diyor.

İnşa edildikten sonra Sur'a kimlerin yerleştirileceği sorusunun yanıtları arasında en net olanı şu: Surlular yerleştirilmeyecek.

Daha şimdiden binlerce insan kiracı konumuna düşürüldü. 

Aydoğan, "Kimler yerleştirilecek?" sorusuna şu yanıtı verdi: "AKP bu kenti kozmopolit bir hale getirmek istiyor. Diyarbakır nüfusunun neredeyse tamamı Kürt olan bir kent. Demografik yapıyı değiştirmek ve böylece Diyarbakır'ı Kürt sorununda merkez olmaktan çıkarmak istiyorlar. Türkiye'de yüzde 95'inden fazlası Arap olan 2 milyon 750 bin Suriyeli bulunuyor. Suriyeli Arapların Sur'a yerleştirilerek kentin demografik yapısının değiştirilmek istendiğini söylemek mümkün."

Acele kamulaştırma kararına itirazlar başladı. Amed Barosu, karara karşı dava açarken, kentteki politik ve sosyal örgütlenmeler, kararın geri alınması için açıklamalar yaptı.

HDP Amed milletvekili Nursel Aydoğan, "Siz nasıl yapardınız?" sorusuna yanıt verirken, AKP'nin yapmadığı bir noktaya işaret etti: Önce halka sorardık.

Aydoğan ekledi: "Çatışmalar sona erdiğinde Sur bu halde değildi. Şimdi tarla haline dönüştürülmüş durumda. Bu hale getirilmeden önce tabi ki ilk önce halka gitmek gerekiyordu. Halkın görüşü olarak, tarihsel dokusuna uygun olarak yeniden inşa edilmedi, ardından da halkın yeniden evlerine dönüşü sağlanmalıydı."