KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 14 Temmuz direnişinin yıldönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı.
KCK, “Hareketimiz tarafından Ulusal Onur Günü olarak ilan edilen Büyük 14 Temmuz Direnişinin 42. yıldönümüne girmiş bulunuyoruz. 14 Temmuz direnişinin ölümsüz şehitleri Kemal Pir, Mehmet Hayri Durmuş, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek yoldaşları büyük bir saygı, sevgi ve özlemle anıyor, değerli anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Onların şahsında bütün devrim ve demokrasi şehitlerini bir kez daha büyük saygı ve minnetle anıyor, şehitlere verdiğimiz sözü yineliyoruz. Halkımızın Ulusal Onur Günü olarak kutladığı bu kutsal günü bütün yurtsever halkımıza ve insanlığa kutluyoruz. Büyük 14 Temmuz Direnişi, kendisine yakıştırıldığı gibi ulusal bir zaferdir. Kurdistan halkına dayatılan ulusal yok oluşa karşı büyük bir direniş ve zafer hareketi haline gelerek halkımızın ulusal onurunu kurtarmıştır. Bu yönüyle 14 Temmuz çizgisi halkımızın ulusal özgürlük mücadelesi içerisinde yaşamaya devam etmektedir” dedi.
“Kurdistan tarihinde anlaşılması gereken en önemli tarihsel olaylardan biri 14 Temmuz direnişidir” denilen KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında şunlar belirtildi: “Yarattığı ulusal, toplumsal, siyasi, kültürel ve sanatsal gelişmeler bakımından ele alındığında kesinlikle böylesi bir anlama sahiptir. Bu açıdan 14 Temmuz direnişini anlamaya, kavramaya çalışmak çok önemlidir. Yine 14 Temmuz direnişine öncülük eden büyük tarihsel kişilikleri anmak ve anlamak gerekir. Kemal, Hayri, Akif ve Ali yoldaşlar sadece Kürt halkı açısından değil, insanlık değerlerini savunmak ve en zor koşullarda bunun en soylu temsilini yapmak bakımından da çok önemli tarihsel kişiliklerdir. Kesinlikle büyük insanlık abideleri olarak görülmeli ve anlaşılmalıdırlar.
14 Temmuz direnişçilerinin duygularını, düşüncelerini, kişiliklerini, nasıl insanlar olduğunu en iyi anlatan korkusuzca ölüme giderken Hayri yoldaşın sarf ettiği sözleridir. M. Hayri Durmuş yoldaş "mezar taşıma borçlu yazın" diyerek halka, özgürlüğe ve mücadeleye olan sevgilerini ve bağlılıklarını ortaya koymuştur. Bu açıdan Kürt halkı, Kürt gençleri ve Kürt kadınları özgürlüğe aşkla bağlı olan bu büyük tarihsel kişiliklere ve onların mücadelesine her zaman minnet duygusuyla sahip çıkmalıdır.
ZAFER DOLU TARİHSEL SÜREÇ, 14 TEMMUZ DİRENİŞİNİN ÜZERİNDEN YÜKSELMİŞTİR
Tarihsel 14 Temmuz direnişi birçok bakımdan irdelenmesi, araştırılması gereken önemli bir olaydır. Kürt halkını mutlak olarak ortadan kaldırmayı amaçlayan 12 Eylül faşist cuntasını yenilgiye uğratmış, teslimiyeti mahkum etmiş, direnişle zafere ulaşılacağını kanıtlamıştır. Direnişi zafere ulaştırarak Kurdistan'daki yenilgili süreci kapatmıştır. Denilebilir ki 14 Temmuz direnişiyle Kürt halkı ilk defa kalıcı zafer elde etmiş ve yeni bir sürece girmiştir. Daha sonra gelişen zafer dolu tarihsel süreç 14 Temmuz direnişinin temelleri üzerinde yükselmiştir. PKK'nin ve PKK mücadele tarzının gelişmesinde 14 Temmuz çizgisi belirleyici olmuştur. Ulusal diriliş devrimi de 14 Temmuz direnişinin yol açtığı tarihsel bir sonuçtur. Önder Apo, 14 Temmuz çizgisine dayanarak büyük mücadele adımları atmış, gerillayı hazırlayarak ülkeye göndermiş ve gerilla 15 Ağustos hamlesini başlatarak diriliş devrimini gerçekleştirmiş ve Kurdistan özgürlük mücadelesini kesinleştirmiştir.
Şüphesiz 14 Temmuz direnişinin en belirgin özelliklerinin başında korkusuzca gelişen büyük bir cesaret ve kahramanlık eylemi olması gelmektedir. Faşist 12 Eylül darbesi toplum üzerinde büyük bir kırım olarak gelişmiş, devrimciler zindanlara atılarak ağır işkencelere alınmışlardır. Devrimciler baskı ve işkenceyle düşürülerek toplumun faşist sisteme teslimi hedeflenmiştir. İşkencenin en ağır uygulandığı yerlerden biri de Diyarbakır hapishanesi olmuştur. Kürt düşmanı katliamcı, işkenceci, ırkçı, faşist zihniyet Diyarbakır hapishanesini insanlık onurunun en dip noktaya düşürüldüğü yer haline getirmiştir. Diyarbakır hapishanesinde Kurdistan devrimcilerine ve yurtseverlere yapılanlar, soykırımcı sömürgeci Türk devletinin Kürt düşmanlığında ne kadar derin, köklü bir zihniyete sahip olduğunu ortaya koymuştur. Ancak zindan direnişçileri insanlık tarihinde örneğine az rastlanan bir irade ortaya koyarak bu onursuzluğu reddetmiş ve yenmeyi başarmıştır. İşte 14 Temmuz direnişi bu büyük direnişin zafere ulaşmasını ve ırkçı, soykırımcı, faşist 12 Eylül projesinin boşa çıkarılmasını ifade etmektedir.
TOPYEKUN DİRENİŞİ GELİŞTİRMEYE ÇAĞIRIYORUZ
Bugün faşist AKP-MHP rejimi 12 Eylül projesini temsil etmektedir. Bu projenin sonuca ulaşması amacıyla Kürt halkı başta olmak üzere bütün halklara, kadınlara, insanlığa ve doğaya saldırmaktadır. Son olarak Başurê Kurdistan'a yönelik başlatılan kapsamlı işgal saldırıları Kürt soykırımı amacıyla olmaktadır. Türk devletinin ve AKP-MHP-KDP-DAİŞ ittifakının Başûrê Kurdistan'a yönelik bu işgal ve soykırım saldırılarına karşı 14 Temmuz ruhuyla durulmalıdır. 14 Temmuz ruhuyla topyekûn direnildiğinde kesinlikle soykırımcı sömürgeci düşman yenilecek, halkın direnişi zafere ulaşacaktır. Bu temelde bütün yurtsever Kurdistan halkını, yurtsever Kurdistan gençliğini ve kadınlarını, Irak halklarını, Arap halkları başta olmak üzere bütün Ortadoğu halklarını, demokratik özgürlükçü sosyalist güçleri Başûrê Kurdistan'daki işgale karşı güçlü tutum almaya ve topyekûn direniş geliştirmeye çağırıyoruz.”