KCK’den Şengal açıklaması: Êzidîlere saldırı derhal durdurulmalı

KDP’nin AKP-MHP iktidarı ile ilişkisinin Kürt Özgürlük Hareketini tasfiye etme amaçlı olduğunu belirten KCK, baskı ve dayatmalarla geri adım atmayacaklarını vurguladı.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, KDP’ye bağlı güçlerin Êzidî halkına yönelik başlattıkları saldırıların kabul edilemez olduğunu belirtti.

KDP’nin AKP-MHP iktidarı ile ilişkisinin Kürt Özgürlük Hareketini tasfiye etme amaçlı olduğunu belirten KCK, baskı ve dayatmalarla geri adım atmayacaklarını vurguladı.

KCK, ‘’KDP, Kürtlerin en mazlum topluluğu olan Êzidîleri rahat bırakmalı, onların iradesine saygı duymalıdır’’ uyarısında bulundu.

Yazılı açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, bu saldırıların derhal durdurularak Şengal halkının özyönetim ve öz savunma iradesinin tanınması çağrısında bulundu.

KCK, Kürdistan halkına Êzidîlere sahip çıkma çağrısında buldu. ‘’İçinde kontra güçler ve bir kısım Türk askerinin de bulunduğu KDP'nin askeri güçleri Şengal’e saldırı başlatmış bulunuyor’’ diyen KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Şengal’in iradesinin kırılmak istendiği belirtti.

SALDIRILARA DERHAL SON VERİLMELİ

Açıklamada, ‘’Xanesor ve Suninê alanlarında saldırıyı yürüterek Şengal’de Êzidî halkının iradesini kırıp teslim almayı hedefliyorlar. Êzidî halkı 3 Ağustos 2014’te IŞİD saldırısıyla gerçekleşen fermandan sonra artık kendi kendini yönetmek ve öz savunmasını kendisi yapmak istiyor. Êzidîlerin bu isteğine saygı duyulması gerekirken, Şengal’i 3 Ağustos öncesi gibi yönetmek ve Êzidîler üzerine otorite kurmak istemek ne ahlakidir, ne vicdanidir, ne demokratiktir. KDP'ye bağlı bu güçlerin saldırısı, Kürt ulusallığı içindeki farklılıkların özgünlüğünü ve özerkliğini tanımayan bir işgalci güç saldırısıdır. Biz bu saldırının derhal durdurularak Şengal halkının özyönetim ve öz savunma iradesinin tanınması çağrısını yapıyoruz. Şengal’de Êzidîlerin özyönetimi ve öz savunması tanınmadan, Şengal’de Êzidîlerin özgürlüğüne dayalı özyönetim gerçeği kabul edilmeden bir siyasal ve toplumsal sistem kurmak mümkün değildir. Hiçbir siyasi gücün Şengal üzerinde merkezi otoriter bir sistem kurmaya hakkı yoktur. Şengal’de bir siyasi çözüm ancak ve ancak Êzidîlerin siyasi iradesi ve öz savunması kabul edilerek gerçekleşebilir. Êzidîlerin bunun dışında bir siyasi sistemi, yapılanmayı ve statüyü kabul etmesi, şimdiye kadar 73 fermanla karşılaşmış siyasal sistemi kabul etmesi anlamına gelecektir.’’ denildi.

ÊZİDİLER KÜRT HALKI VE İNSANLIK İÇİN BİR MİRASTIR

Êzidîlerin hem Kürtler açısından hem de tüm insanlık açısından tarihin bıraktığı bir miras olduğunu belirten KCK, ‘’Êzidîlere karşı hem tüm Kürtlerin, hem de tüm insanlığın sorumlulukları bulunmaktadır’’ dedi. Açıklamada, ‘’Êzidîlerin demokratik özyönetime kavuşmaları konusunda sadece Kürtler değil, başta BM olmak üzere tüm uluslararası toplum ve siyasi güçler de sorumludur’’ denildi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

Bu saldırının Türk devletinin sık sık Şengal’i hedef göstermesinden sonra gerçekleşmesi söz konusudur. Zaten bu saldırı Sayın Mesut Barzani’nin Türkiye ziyaretinden sonra gerçekleşmiştir. Şengal’e gerçekleşen bu saldırı sonrası Türk devletinin resmi ajansı Anadolu Ajansı’nın, bu saldırının Türk hükümetinin isteği doğrultusunda gerçekleştiğini söylemesi, bu saldırının arkasındaki siyasi ilişkileri de gözler önüne sermektedir.

KDP’YE UYARI!

KDP şunu bilmelidir ki, AKP-MHP iktidarı Türk devletinin soykırım politikasını bugün tüm Kürdistan'a yaymış bulunmaktadır. KDP ile ilişkisi de bu soykırım önünde engel olan Kürt Özgürlük Hareketini tasfiye etmek amaçlıdır. Bu açıdan KDP Türk devletinin Şengal, Rojava ve Bakurê Kurdîstan’daki politikalarına destek olma durumundan kaçınmalıdır. Kürtlerin en mazlum topluluğu olan Êzidîleri rahat bırakmalı, onların iradesine saygı duymalıdır.

Başurê Kurdîstan'da önemli siyasi ve ekonomik sorunlar bulunmaktadır. KDP'nin esas olarak bu sorunların çözümü konusunda yoğunlaşması gerekmektedir. Biz tüm bu sorunların çözümüne katkı sunacak ulusal birlik ve ulusal kongre çalışmaları çağrısı yaptığımız bir süreçte Şengal’e böyle bir saldırının gerçekleşmesi kabul edilemez. Başurê Kurdîstan’daki siyasi ve ekonomik sorunlardan başka gündemler yaratarak kurtulmak mümkün değildir. Şengal'e yönelik saldırı ve Kürt gençlerinin kanının akması Kürtler arasındaki ilişkileri daha da sorunlu hale getireceği gibi, Kürt düşmanlarını da sevindirip cesaretlendirecektir. Bu açıdan KDP Türk devletinin Kürtleri birbirlerine karşı kullanıp 21. yüzyılda Kürtleri yeniden soykırımcı sistem içinde tutma amaçlı senaryosunun bir parçası olmamalıdır.

KÜRT ÖZGÜRLÜK HAREKETİ DAYATMALARLA GERİ ADIM ATMAZ

Kürt Özgürlük Hareketi olarak Kürt siyasi partileri arasındaki sorunların görüşmeler yoluyla çözülmesini isterken, KDP ile bu yönlü görüşmeler yaparken Şengal’e böyle saldırılması, siyasi ilişkileri zedeleyip güvensizlikleri arttırarak sorunların daha da ağırlaşmasına neden olmaktan başka bir sonuç vermeyecektir. Şunu bir daha vurgulamalıyız ki, Kürt Özgürlük Hareketi'ne dayatmalarla bir şeyler kabul ettirmek ve geri adım attırmak mümkün değildir. Bu tür saldırılar sürdürülürse bundan KDP'nin de kazançlı çıkmayacağı açıktır. Bu açıdan biz KDP'nin bu tür saldırıları durdurmasını, Şengal’le ilgili sorunları Êzidîlerin meclisi ve özyönetim organlarıyla çözmesi çağrısını bir daha yineliyoruz.

Êzidî halkını da Êzidîleri var eden Şengal topraklarını savunmaya, bir daha fermanla karşılaşmamaları için öz savunmalarını sağlama temelinde özyönetim sistemlerini kurarak demokratik özerk yaşamlarını gerçekleştirmeye; Êzidîxan dışında yaşayan tüm Êzidîleri de Êzidîxan’ın bu direnişi etrafında birleşerek kendilerini var etme, özgür ve demokratik yaşama kavuşma mücadelesinde yer almaya çağırıyoruz.  

KÜRT SİYASİ ÇEVRELER VE HALKA ÇAĞRI

Kürt siyasi güçleri arasındaki sorunların çözümünde ve çatışmaların önlenmesinde en temel güç Kürt halkı ve Kürt kamuoyudur. Kürt halkı bu tür durumlarda ayağa kalkarak müdahale ettiğinde, Kürt kamuoyu Kürtler arasında çatışma istemediğini ortaya koyduğunda hiçbir siyasi güç bu tür saldırıları yapmaya cesaret edemeyecektir. Bu açıdan Kürt halkı Kürdistan'ın dört parçasında ve yurtdışında bu saldırıya karşı çıkarak KDP'ye askeri güçlerini Şengal’den çekmesi ve askeri güç yığınağı yapmaktan vazgeçmesi konusunda demokratik baskı gücünü ortaya koymalıdırlar. En başta da Başurê Kurdîstanlı halkımız ve tüm siyasi güçler, demokratik toplum örgütlenmeleri ve kuruluşları, basın, aydınlar, sanatçılar, yazarlar ve akademisyenler KDP'nin Şengal’e yönelik bu saldırılarına karşı çıkmalı, meydanlara çıkarak KDP'nin bu askeri güçlerini çekmesini sağlamalıdırlar. KDP'nin Başurê Kurdîstan adına Şengal halkı üzerinde baskı, tehdit, şantaj yaparak irade kırma ve sindirme politikasına karşı çıkmalıdırlar.

Başurê Kurdîstan halkı, siyasi güçleri ve tüm demokratik güçler başta olmak üzere tüm Kürdistan halkı, siyasi güçleri ve demokratik kuruluşları Şengal halkının, onun meclisinin ve öz savunmasının yanında yer almalı; Êzidî halkımızın irade kazanması, kendini yönetmesi ve öz savunmasını yapması mücadelesinde yalnız bırakmamalıdır.

Tüm insanlığı, demokratik siyasi güçleri, kurumları ve uluslararası güçleri tarihin tüm insanlığa mirası olan Êzidîleri sahiplenmeye, onlara yapılan saldırılara karşı durmaya, Êzidî halkının özyönetim ve öz savunma temelinde özerkliğini kazanma mücadelesi ve direnişine destek vermeye çağırıyoruz.