KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Mahabad Kürt Cumhuriyeti kurucularının Çarçıra meydanında idam edilmelerini şiddetle kınayarak, onların anıları önünde saygıyla eğildiklerini belirtti.

Son yüzyılda Kürtlere önderlik yapanlara uygulananların Kürt ve Kürdistan gerçeğinin aynası olduğunu vurgulayan KCK, “Kürt önderlerine yönelik idam ve katletme politikası, Kürtler üzerindeki soykırım politikasının sonucudur. Bundan 69 yıl önce Qazi Muhammed ve arkadaşlarının idam edilmesi Kürtler üzerindeki soykırım fermanının uygulanması olmuştur. Kürt önderleri üzerindeki idam, katletme ve zindanlarda çürütme politikası terk edilmediği müddetçe Kürtler üzerindeki soykırım politikası devam edecektir” dedi.

“Qazi Muhammed, Kürtlerin kendi kendini yönetmesi mücadelesi yürüttüğü ve bu temelde cumhuriyet ilan ettiği için idam edilmiştir” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Kürtler ulusal bir topluluk olarak kabul edilmediğinden Kürtlerin siyasi önderi olmak da en ağır suç olmaktadır. 20. yüzyıl Kürtlere ve Kürt önderlerine bu yaklaşımla geçmiştir. Türkiye'de, İran'da, Irak'ta Kürtlere yönelik soykırım politikası en başta da Kürt önderlere yönelik uygulamalarla ortaya konulmuştur.

İran'da Qazi Muhammed ve arkadaşlarına yönelik idam politikaları Qasımlo ve Şerefkendi’ye yönelik komplolarla sürdürülmüştür.

Kuşkusuz idamlar, komplolar ve zindanlar Kürt halkının hiçbir parçadaki özgürlük mücadelesini durduramamıştır. Bugün sadece Kürt gençleri değil, Kürt halkı da fedai haline gelmiştir. İdamlar, katletmeler, komplolar ve zindanlar Kürt gençlerinin ve halkın özgürlük ve demokrasi özlemini daha fazla güçlendirmiştir. Bugün Qazi Muhammed’in özlemlerinin gerçekleştirilmesi mücadelesinin Kürdistan'ın dört parçasında yükseltilmesi bu gerçekliğin ifadesidir.

Qazi Muhammed’in, Şêx Said ve Seyit Rıza’nın idam edilmesi bugün Kürt gençlerinin ve halkının özgürlükte ısrar andı haline gelmiştir. Kürt gençleri ve Kürt halkı idam edilen önderlerinin özlemlerini gerçekleştirme mücadelesini her gün daha da yükselterek mutlaka özgür Kürdistan’la bu önderlerinin anılarına cevap olacaklardır.

Artık Kürt halkını hiçbir yerde kültürel soykırımcı sömürgecilik altında tutmak mümkün değildir. Kürtler bulundukları ülkelerin demokratikleştirilmesi temelinde mutlaka özgür ve demokratik yaşama kavuşacaklardır. Kürt halkı Ortadoğu'nun demokrasi ve özgürlük gücü olarak kendisiyle birlikte tüm halkları da özgür ve demokratik yaşama kavuşturacaktır. Kürtler Araplarla, Farslarla ve Türklerle Ortadoğu'da demokrasi içinde kardeşçe ve birlikte yaşayacaklardır. Devletçiliğin, iktidarın ve milliyetçiliğin esaretinden kurtularak Ortadoğu’yu yeniden insanlığın özgür ve demokratik yaşam merkezi haline getireceklerdir.”