KCK: Mücadele dün olduğu gibi bugün de kararlılıkla sürdürülecektir

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, “Türkiye demokratikleşip Kürt sorunu çözülmediği müddetçe de Özgürlük Hareketimizin çok boyutlu sürdürdüğü mücadele dün olduğu gibi bugün de kararlılıkla sürdürülecektir” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, AKP faşist iktidarının 7 Haziran’da demokrasi güçlerine karşı gerçekleştirdiği darbe sonrası Kürt düşmanı politikalarla halkın özgürlük ve demokrasi iradesine saldırdığını, şehirleri yakıp yıktığını belirtti. KCK, bunun için darbe girişiminde bulunan generalleri ve ordu komutanlarını Kürt şehirleri üzerine sürdüğünü ifade etti. KCK, “Bu şehirlerin yerle bir edilmesi talimatı ve kararı ordu güçlerine bizzat Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarı tarafından verilmiştir. AKP iktidarı Kürt halkına karşı bu suç ortaklığını şu anda tutuklanan generaller ve subaylarla birlikte yapmıştır. Şehirler yakılıp yıkıldıktan sonra bu şehirlere yasaklar konularak halkın evine ve barkına kavuşması ve evlerini, sokaklarını, mahallelerini yeniden yapması engellenmiştir” dedi.

'DEMOKRATİK OLMAYAN UYGULAMALARA KARŞI ÇIKMAK EN MEŞRU HAKTIR’

Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında, “Şehirler yakılıp yıkılırken, milletvekili dokunulmazlıkları da kaldırılmış, belediye eşbaşkanları tutuklanmış, görevden alınmış ve çalışamaz hale getirilmiştir. Kürdistan'da hiçbir darbe döneminde olmayan baskı ve uygulamalar gerçekleştirilmiştir. 15 Temmuz darbe girişimine AKP'nin Türkiye ve Kürdistan'da izlediği antidemokratik politikalar yol açmıştır. Kürt sorununun çözümsüzlüğü ve demokratikleşmeme Türkiye'de her zaman darbelere zemin olmuştur. Kürt sorununun çözümü konusunda adım atma yerine Kürt halkının özgürlük mücadelesini ezmeye yönelik demokratik olmayan siyasi bir yönetimle darbelerin önü açılmış, Önder Apo'nun vurguladığı gibi darbe mekaniğinin devreye girmesi tetiklenmiştir.

Şu anda demokratikleşmemenin, yani demokratik Türkiye yaratmamanın bu darbelere zemin olduğu daha iyi anlaşılmıştır. Bu açıdan Türkiye halkları ve halkımız her yerde demokratik olmayan politika ve uygulamalara karşı çıkmalıdır. Bu, halklarımızın en meşru hakkıdır. Bu çerçevede halkımız Sur, Şırnak, Nusaybin, Gever, Cizre, Hezex gibi yerlerdeki hiçbir yasağı kabul etmemeli; evlerine, sokaklarına ve mahallelerine sahip çıkmalıdır. Demokratik olmayan uygulamalara karşı çıkmak halkımızın ve halkların en meşru hakkıdır.

Eğer Türkiye demokratikleşecekse ve darbelerin önü alınacaksa halklarımız her türlü antidemokratik uygulamaya karşı çıkmalıdır. Hiçbir yerde hiçbir antidemokratik yasağı ve engeli tanımamalıdır. Bunun Kürdistan'da ilk adımı olarak da özyönetim direniş alanlarında kurulan yasakları aşmak ve buralardaki mahallelere sahip çıkmak olmalıdır. Şehirlerin, mahallelerin halk üzerinde soykırımcı egemenlik politikasının yürütüleceği kamplar haline getirilmesine karşı çıkılmalıdır. Eğer bir demokrasi mücadelesinden söz edilecekse; darbeye karşı çıkmaktan söz edilecekse en başta da bu tutumların gösterilmesi gerekmektedir” denildi.

‘HALKIMIZ ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEKTİR’

KCK son olarak şunları belirtti:

“Darbelerin demokratik bir ülke olmamaktan kaynaklandığını herkes kabul etmektedir. Bu açıdan Kürdistan'da uygulanan darbe rejiminin ortadan kaldırılması mücadelesinin yürütülmesi halkımızın en meşru ve doğal hakkıdır. Dolayısıyla halkımız dün olduğu gibi bugün de Türkiye'nin demokratikleşmesine temel olacak özgürlük ve demokrasi mücadelesini sürdürecektir. Bugün hala ne Türkiye'de demokratik bir yönetim vardır, ne de Türkiye'de demokrasi vardır.

AKP bu darbe girişimini kullanarak faşist, otoriter karakterini ve demokrasi düşmanlığını gizleyerek saldırılarını daha rahat yapma yaklaşımı içindedir. AKP hükümetinin bu darbeyi kullanarak faşist rejimini meşrulaştırma ve tüm muhaliflerini ezme politikası izleyeceği netleşmiştir. Bu açıdan halkımızın AKP'nin her türlü antidemokratik uygulamaya karşı mücadelesi meşru olduğu gibi, Türkiye demokratikleşip Kürt sorunu çözülmediği müddetçe de Özgürlük Hareketimizin çok boyutlu sürdürdüğü mücadele dün olduğu gibi bugün de kararlılıkla sürdürülecektir.