‘Lice’deki Hint keneviri devlet gözetiminde ekiliyor’

Amed'in Lice ilçesinde 11 gün abluka altında tutulan 39 köyden beşinde incelemelerde bulunan HDP Amed Milletvekilli Nursel Aydoğan, bölgede operasyonlara gerekçe yapılan Hint kenevirinin bizzat devletin gözetiminde ekildiğini söyledi.

Gözlemlerini ANF’ye anlatan Aydoğan, “Konuştuğumuz köylüler bize devletin Hint keneviri ekenlerle anlaşma yaptığına ve gerillaların köylere sokulmaması koşuluyla uyuşturucu yetiştirilmesine göz yumulduğunu söylediler” dedi.

Öte yandan doğa ve içindeki tüm canlıları bilinçli bir şekilde katleden devletin, Sîse (Yolçatı) köyünde bulunan şehitliği tekrar tahrip edip, bir mezarı açık bıraktığını aktaran Aydoğan, “Bayramda çocuklarının mezarını ziyaret edecek olan insanlara azap çektirmek için yapılmış bir provokasyon bu. Böyle bir zulmü Kürt halkına reva gören bir iktidarla karşı karşıyayız” diye konuştu.

YANGIN HELİKOPTERLERDEN ATILAN BİR MADDEYLE ÇIKARILIYOR!

Lice ilçesinde 23 Haziran ila 3 Temmuz tarihleri arasında abluka altında tutulan 39 köyün 5’inde operasyonların bitmesiyle incelemelerde bulunan HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan, Lice’de hem doğanın hem de içindeki canlıların bilinçli bir şekilde katledildiğini vurguladı.

Dün Sîse (Yolçatı), Derxust (Dibek), Kerwas (Yalaza) ve Mehlê köylerinde incelemelerde bulunan Aydoğan, özellikle operasyonların yoğunlaştığı bu köylerde çok geniş bir ormanlık alanının yakılmış olduğunu gözlemlediklerini aktardı. Bu yangınlar sırasında telef olmuş birçok hayvana rastladıklarını söyleyen Aydoğan, şu anda bile Fis ovasında orman yangının sürdüğüne işaret etti.

Bu yangınların güvenlik güçleri tarafından bilinçli bir şekilde çıkartıldığına dikkat çeken Aydoğan , “köylüler bize ormanların güvenlik güçleri tarafından helikopterlerden aşağıya doğru ateş topuna benzer bir madde atması sonucu yakıldığını beyan ettiler. Zaten o kadar geniş bir alan yanmıştı ki, oraya bakınca yangınların bireysel kişiler tarafından çıkartılmış olamayacağını herkes anlayabilir” dedi.

11 GÜN SÜREN ZULÜM!

Köy halkının 11 gün boyunca çok büyük bir mağduriyet yaşadığını ve devlete büyük bir tepki duyulduğunu ifade eden Aydoğan, “Halk 11 gün boyunca hapsedildiklerini, abluka sırasında elektrik trafoların güvenlik güçleri tarafından tahrip edildiği için elektriksiz kaldıklarını, evlerde çok az erzak olduğu için çocuklarını beslemekte büyük sıkıntı yaşadıklarını, temel ihtiyaçlarını gideremediklerini, doktora gitme taleplerinin karşılık bulmadığını, ahırlarda günlerce hapsedilen hayvanların perişan olduğunu anlattı. Köydeki evleri teker teker gezen asker tarafından, ‘operasyonlar esnasında evden çıkarsanız olacaklardan biz sorumlu değiliz’ diye tehdit edildiklerini söylediler.

Nitekim Kerwas köyüne bağlı Mehlê Mezrasında birkaç gün önce bir kişinin hayatını kaybettiği, üç kişinin yaralandığı, diğer köylülerinin ise işkence edilerek gözaltına alındığı gün köyün hemen yakınında bulunan üzüm bağımda çatışma çıktığını aktardılar. Buradaki çığlık ve bağırma sesleri duyulması üzerine ne olduğunu anlamak için olay yerine giden köy halkının hem özel harekat, hem de özel jandarma timi tarafından etraflarının sarıldığını ve ‘canlı kalkan olmaya mı geldiniz?’ diyerek feci şekilde darp edildiğini anlattılar. Ortada işlenmiş herhangi bir suç yokken, sırf duydukları silah ve çığlık seslerinden ötürü üzüm bağına giden köylülerden dün 12 kişi tutuklandı.”

Köylere hala elektriğin gelmediğini, akşam olduğunda her yerin zifiri karanlık olduğunu da belirten Aydoğan, köy halkının ilkel yöntemlerle evlerini aydınlatmaya çalıştığını dile getirdi.

‘BAYRAM ARİFESİNDE DEVLET ŞEHİTLİĞİ YİNE TAHRİP ETTİ’

Doğayı katletmekle ve insanları hapsetmekle yetinmeyen devletin, halkın çocuklarının mezarlarının bulunduğu Sîse köyündeki şehitliğini de tekrar tahrip ettiğini aktaran Aydoğan, “Daha önce Lice şehitliğinin saldıran güvenlik güçleri, bu operasyonda da geriye kalan duvarları yıkarak, bir mezarı açık bırakmış” diye konuştu. Bu saldırının Bayram arifesinde bilinçli olarak yapıldığına işaret eden Aydoğan, “Bayramda çocuklarının mezarını ziyaret edecek olan insanlara azap çektirmek için yapılmış bir provokasyon bu. Bayramın ilk gününde yakınlarının, evlatlarının mezarını ziyaret edecek olan insanlar böyle bir tablo ile karşılaştıklarında büyük bir üzüntü yaşayacaklar. Düşünün ki insanlara mezarda bile rahat vermiyorlar. Böyle bir zulmü Kürt halkına reva gören bir iktidarla karşı karşıyayız ” diye konuştu.

‘HİNT KENEVİRİ EKENLERLE DEVLETİN BİR ANLAŞMASI VAR!’

Aydoğan, ablukanın en büyük gerekçesi olarak öne sürülen ve traktörlerle sürüldükten sonra yakılan Hint kenevir tarlalarının bizzat devletin gözetiminde ekildiğine dikkat çekti. Aydoğan, “Konuştuğumuz köylüler bize hiçbir zaman bölgede bu kadar açık, aleni bir biçimde Hint kenevir ekimi yapılmadığını aktardı. Bu sene geniş bir alanda bu ekimin devletin bizzat gözetiminde yapıldığını anlatan köylüler, Hint kenevirini ekenler ile devlet arasında bir anlaşma yapıldığı, devletin bu ekimleri gerillaları bölgeye sokmama karşılığında göz yumduğunu anlattı. Köylüler açıkça bazı yetkililerin köylere geldiğini ve burada bu işi yapanlara,’ istediğiniz kadar Hint keneviri ekebilirsiniz biz buna göz yumarız ancak PKK’lilerin buraya gelmesini engelleyeceksiniz ve geldiklerinde bize bilgi vereceksiniz ’ dediklerini iddia ettiler” dedi.

Kamuoyunda , “tarihin en büyük operasyonu” olarak lanse eden AKP hükümetinin başarısız olduğunu vurgulayan Aydoğan, “Gerillayı imha edip, köyleri boşaltarak bu coğrafyayı insansızlaştırmayı amaçlayan hükümet istediği sonucu edemedi. Dün itibariyle köyler teker teker tekrar canlandı, insanların köylerine geri döndü ve yeniden hayat ve yaşamın yeniden başladı” diye konuştu.