Mehmet Tunç’un vasiyeti emirdir-Cemil Bayık

"12 Eylül faşizmi Diyarbakır zindanında Mazlum Doğan, Kemal Pir ve Hayri Durmuşlar şahsında yenilgiye uğramışsa, AKP faşizmi de Mehmet Tunç ve Pakize Nayır şahsında yenilgiye uğramıştır. Cizre’de ve Silopi’de yenilgiye uğrayan AKP faşizmidir."

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Azadiya Welat ve Yeni Özgür Politika gazetelerine yazdığı Kürtçe makalede şunları belirtti:

“Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç ile Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır soykırımcı sömürgeciliğe karşı direnerek şehit düştüler. Şehit düşmeden önce özgür ve demokratik yaşam için kararlılıklarını ortaya koyarak! Bu iki eşbaşkan aynı zamanda yerel demokrasi, özyönetim ve özerkliğin sembolü haline gelmişlerdir. Kürt halkının onlarca yıllık mücadelesinin halkı bilinçli ve örgütlü hale getirmesinin de sembolüdürler. Bu iki eşbaşkan, halkla özgürlük mücadelesinin bütünleştiğinin; özgürlük mücadelesinin halklaştığının da açık kanıtıdırlar. “PKK halktır, halk burada” sloganının ne kadar yaşamsal ve somut olduğunu kendi şahıslarında ortaya koymuşlardır.

Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç, şehit düşmeden önce Mazlum Doğan, Hayri Durmuş, Kemal Pir, Akif Yılmaz, Ali Çiçek ve Ferhat Kurtayların izinden yürüyeceklerini söylemiştir. Yaşamı uğruna ölecek kadar sevdiklerini; koşullar ne kadar zor olursa olsun direneceklerini söylemişlerdir. Mehmet Tunç, Kürdistan devriminin tarzının ne olduğunu bilince çıkarmıştır. Kürdistan'da ancak zor koşullarda direnilirse başarılı olunacağını yaşamını vererek ortaya koymuştur. Pakize Nayır şehit düşmeden önce direnme kararlılığını ortaya koymuştur. İşte bu tutumlar Kürdistan devriminin yenilmez olduğunun kanıtıdır. Çünkü Kürdistan devriminin tarzı olan zor koşullarda direnip başarmanın tarzı tüm Kürt halkının direniş tarzı haline gelmiştir. Bu açıdan Cizre ve Silopi Halk Meclislerinin direniş tutumlarını anlamak, üzerinde yoğunlaşmak, bu anlamı tüm halklarımızın bilinci haline getirmek çok önemlidir.

Kürt Halk Önderi, Haki Karer şehit düştüğünde “bu davaya sahip çıkan şehitlerimiz oldu; artık bu davayı başarıya götürmek hepimizin sorumluluğudur” demiştir. Artık bugün de özyönetim, yerel demokrasi ve demokratik özerklik için yaşamını veren fedailer vardır. Bu davaya sahiplenen şehitler vardır. Bu nedenle özyönetim amacından geriye dönülemez. Ok yaydan çıkmıştır. Bu nedenle hedefine ulaşması engellenmez. Haki Karer’in şahadeti PKK'yi ortaya çıkarmış, PKK de Haki Karer’in özlemlerini çok güçlü biçimde gerçekleştirmişse, Kürt halkı da büyük şehitlerimiz Pakize Nayır ve Mehmet Tunç’un özlemini başarıyla gerçekleştirecektir.

12 Eylül faşizmi Diyarbakır zindanında Mazlum Doğan, Kemal Pir ve Hayri Durmuşlar şahsında yenilgiye uğramışsa, AKP faşizmi de Mehmet Tunç ve Pakize Nayır şahsında yenilgiye uğramıştır. Cizre’de ve Silopi’de yenilgiye uğrayan AKP faşizmidir. Cizre’de tankların ve topların yıktığı esas olarak AKP faşizmidir. Mehmet Tunç ve Pakize Nayır’ın özgürlük ruhu AKP faşizmini yenilgiye uğratarak Türkiye'yi demokratikleştirip Kürdistan'ı özgürleştirecektir. Zafer bugünden kazanılmıştır; bundan sonraki direniş, bu tarihin yazımı olacaktır.

Mehmet Tunç, günlerce Cizre direnişinin büyüklüğünü anlatmıştır. Bu direnişi tarih yazacaktır demiştir. Cizre halkının en zor koşullarda nasıl direndiğini haykırmıştır. Biz bu zor koşullarda direneceğiz, teslim olmayacağız; halk bu direnişçilerle, bizlerle gurur duysun, demiştir. Kürt halkı tabii ki Mehmet Tunçlar ve Pakize Nayırlarla gurur duyacaktır. Ancak sadece gurur duymakla yetinmeyecektir. Mehmet Tunç’un vasiyetini tüm Kürdistan halkı emir olarak görmektedir. Kürt halkı gurur duyduğu bu büyük yurtsever devrimcilerin özlemlerini, anılarını, vasiyetlerini gerçekleştirmek için direnerek Botan’ın özgürlük ruhuyla tüm Kürdistan'ı özgürleştirecektir.

Diriliş Devrimi Botan’da başlamıştı. Özyönetim devrimi de Botan’da başlamıştır. Özyönetim devrimi kurtuluş devrimidir. Botan’da başlayan hiçbir hamlenin direnişin ve devrimin başarısız kalması mümkün değildir. Çünkü Botan’da başlayan her devrimci hamlenin kökleri derindir. Nasıl ki toplumsallık, insanlık bu coğrafyada var olmuşsa ve bugünlere kadar gelmişse, Nuh’un gemisiyle kurtulan insanlık bugünlere gelmişse, Botan’da gerçekleşen özyönetim hamlesi de başarıya ulaşacak, tüm Ortadoğu'yu özgürlük ve demokrasiye kavuşturacaktır.

Botan halkı Kürt halkının kök hücresidir. Botan, Kürtlüğün ruhudur; Botan direnişin ruhudur; Botan insanlığın kurtuluş gemisidir. Bu nedenle Botan’da başlayan 15 Ağustos hamlesi, Botan’da başlayan serhildan ve diriliş devrimi, Botan’da başlayan özyönetim devrimi tüm Kürdistan'ın ruhu ve direnişi olarak gelişecek, durdurulamayacak ve zafere ulaşacaktır.

Cizre ve Botan bu halkın gururudur. Cizre ve Botan istendiği kadar yakılsın, yıkılsın küllerinden kendini yeniden yaratacak tarihsel temele, kültüre ve güce sahiptir. Çünkü Cizre bir tarihtir; Cizre insanlıktır; Cizre toplumsallıktır, Cizre direniştir, özgürlüktür, demokrasidir. Mehmet Tunç da tüm bu değerlerin sembolü olarak tarihe geçmiştir. Mehmet Tunç’la Cizre ve tüm Botan halkı gurur duymalıdır.  Biz de, tüm Kürdistan halkı ve insanlık da Cizre ve Botan’la gurur duymaktayız.