Meşayik: Federal sistemi karalayanlar Türkiye'nin güdümünde

Suriye Kürtleri Demokratik Birlik Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Meşayik, "Rojava ve Kürtlerin iradesinin temsil edilmediği hiçbir toplantı başarıya ulaşamaz" diyerek, Cenevre 3 görüşmelerini eleştirdi.

Suriye Kürtleri Demokratik Birlik Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Meşayik, "Rojava ve Kürtlerin iradesinin temsil edilmediği hiçbir toplantı başarıya ulaşamaz" diyerek, Cenevre 3 görüşmelerini eleştirdi. Meşayik, Suriye’nin bütünlüğünü korumanın tek yolunun demokratik federal sistem olduğuna dikkati çekerek, bu sistemi karalayanların Türkiye ile ilişkide olduğunu da vurguladı.

Suriye Kürtleri Demokratik Birlik Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Meşayik, kuruluşunda yer aldıkları ENKS’nin neden başarıya ulaşmadığını, bugün kendilerini ENKS olarak tanımlayan kişi ve örgütlerin Kürt politikalarını ANF’ye değerlendirdi. 

‘KÜRTLERİN BİRLİĞİ YERİNE TÜRKİYE’YE YANAŞTILAR’

Suriye’de halk hareketinin başlamasının ardından Kürtler arasında siyasi birlik geliştirmek amacıyla TEVDEM ve ENKS arasında siyasi birlik çatısı oluşturduklarını dile getiren Meşayik, "Başlangıçta 11 Kürt siyasi partisiydik ve PYD de içindeydi. Zorlu bir süreçti ve öyle çok güçlü bir kongre yapamadık. O zaman biz de Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi (ENKS) içinde yer alıyorduk. Bunu oluşturmadaki amacımız, Kürtlerin geleceklerinin ortak belirlenmesiydi. Zaten sonrasında Hewler ve Duhok’ta iki toplantı yaptık ama kimi partiler bizimle yer almak istemedi. Bunlardan bir tanesi Fuat Aliko’nun PDK-S partisiydi. TEV-DEM ile kimi partiler arasında sıkıntılar oldu. Biz sorunları bir kenara bırakarak bir çözüm bulalım, dedik. Duhok ve Hewler toplantısından sonra zaten bazı partiler bizden ayrılarak Türkiye güdümüne girdiler. Eğer Mesut Barzani isteseydi PDK-S’nin bu tavrını bir telefon görüşmesiyle bile değiştirebilirdi. Hem yönetim boyutunda, hem de askeri boyutta yaşanan anlaşmazlıkları isteseydi çözebilecek gücü vardı" şeklinde konuştu.

‘BİRLİĞİ BOZMAK İÇİN GEREKÇE YARATTILAR’

Siyasi danışma kurulu sürecinde yapılan tüm toplantılarda hazır olduğunu ifade eden Meşayik, şu anda kendilerini ENKS olarak tanımlayan iki partinin hem oluşturulan birliği kabul etmediğini hem de herhangi bir birlik önerisi getirmediğini söyledi. Meyaşik, şöyle devam etti: 

"Biz onlara 'biz komiteyiz, siz bizi komite olarak kabul ediyor musunuz; varsa bir öneriniz bize söyleyin' dedik. TEV-DEM’i kastederek 'biz de gidip onlara söyleyelim’ dedik. Ama hiçbir şey söylemediler. Onlara 15 gün süre vererek bu süreçte idari meselenin ve askeri meselenin hallolabileceğini söyledik. Ama biz bu toplantıdan çıktıktan 2 gün sonra ENKS içinde yer alan bazı partiler kendilerini bu siyasi birliğin meclisi olan siyasi danışma kurulundan çektiklerini söylediler. E tabii bu tavırlarıyla netleşti ki, onlar hiçbir zaman birlik ve Kürtlere hizmet etmek istemiyorlar. 

Bize ‘Siz siyasi danışma kurulu oluşturulurken oyunuzu TEV-DEM’e verdiniz. Bundan dolayı ENKS içinde kalamazsınız’ dediler. Ama onların meseleleri siyasiydi. Bizim TEV-DEM ile farklılıklarımız vardı ama siyasal birlik oluşturmada sorun görmedik. Çünkü Kürtlerin ve Suriye’nin sorunlarını çözmeyi hedefliyorduk. Hatta ilk olarak 2012’de ortak yönetim kurulduğunda biz ENKS içindeydik ve ortaktık. Birlikte ortak yönetim oluşturmak için birlikte imza attık. Bütün altyapı çalışmalarını da bitirdik ama sıra pratikleştirmeye geldiğinde ENKS içerisinde şu an var olan partiler yine kendilerini bir köşeye verdiler. Ama iyi olan şey, TEV-DEM’deki arkadaşların çalışmalarını sürdürmesiydi. Onlar da ENKS gibi yapsaydı Kürtlerin bugünkü kazanımları yaratılamazdı."

‘KÜRTLER İÇİN HİÇBİR ŞEY YAPMAYAN BİR OLUŞUMDA YER ALMAK İSTEMEDİK’

Kendilerini ENKS olarak tanımlayan iki partinin Kürt birliğine yanaşmamasının yanı sıra Suudi muhalefetine katılmayı önerdiklerini anlatan Meşayik, devamla şunları ifade etti:

“Biz buna katılmadık çünkü anlaşmalarında Kürtlerin hiçbir hakkına yer vermemişlerdi. Yani biz baktık ki, bu işte Kürtlerin hiçbir çıkarı yoktu, ondan dolayı da gitmedik. Ne ENKS’nin ne de Suriye muhaliflerinin Kürtlere ilişkin bir projesi vardır. O nedenle ENKS’den kopuşlar başladı. 5 siyasi parti ve birçok sivil toplum örgütü ve bağımsız kişi ile birlikte bir birlik partisi kurmaya mecbur kaldık. 

Demokratik Suriye ve özgür Rojava için çalıştık. Demokratik Suriye Meclisi'nin (MSD) kuruluşunda da birliği oluşturan 5 parti olarak hazırdık. Yine Rojava-Kuzey Suriye demokratik federal sisteminin tartışılması ve ilanında da hazır olduk ve bu projeyi de benimsiyoruz. 

ENKS’nin ise bugün hiçbir şeyi kalmadı. Söylemek hoş değil ama KDP bugün onlardan desteğini çekse ve para vermese bu ENKS'deki birkaç kişi de ortada kalmayacak. Türkiye gibi devletler onlara Kürt karşıtlığı temelinde destek veriyorlar. İnsan şunu rahatlıkla söylemeyebilir ki, bunlar Kürt düşmanlığı yapma temelinde ayakta tutuyorlar. Bu kişiler Rojava’ya ilişkin kararların Rojava’da alınmaması için çok uğraştılar. Ama biz Rojava güçleri olarak Rojava’ya ilişkin kararların Rojava alanında Amude, Efrîn, Qamişlo, Kobanê'de Rojava halkları tarafından alınması için çok uğraştık. Bu gün ENKS olarak hareket edenlerin Kürtlerin çıkarlarına hiçbir faydaları yok, aksine zarar veriyorlar. Fuat Aliko ve İbrahim Büro gibilerin basındaki açıklamalarına baktığımızda bir kez daha görüyoruz ki, onlarda Kürtlük adına hiçbir şey kalmamıştır."

‘CENEVRE 3’E ENKS DEĞİL, KÜRTLERİN TEMSİLCİLERİ KATILMALIYDI’

Cenevre 3 görüşmelerine Kürtler ve Suriye halkları için projeleri olanların değil, ENKS’den bazı kişilerin katıldığını ifade eden Meşayik, "Onlar asla Kürtleri temsil edemez” diye ekledi. Rojava ve Kürtlerin iradesinin temsil edilmediği hiçbir toplantının başarıya ulaşamayacağını vurgulayan Meşayik, şunları da kaydetti:

“Cenevre-3 görüşmeleri gerçekleştirildi. Bundan önce Cenevre 1 ve Cenevre 2 görüşmeleri de yapılmıştı. Bu son toplantıya da Kürtlerin temsilcileri katılmadı. Tamam, 1-2’ye bazı sözde Kürdü çağırdılar ama bunlar ne Kürtleri temsil ediyor ne de Kürtlük davasına hizmet ediyor. Gerçekten Cenevre 3 görüşmelerine de Kürtler ve Suriye halklarının demokratik geleceği adına projesi olanlar yine gidemedi. 

Bu toplantı öncesi TEV-DEM ve bazı partiler olarak ENKS’liler ile bir toplantı yapmak için davet de ettik ama gelmediler. Rusya, Amerika dışişleri bakanlığı ve Ban Kimon’a ve Dimostorya'ye mektup yazarak bir Kürt heyeti olarak bağımsız gelmek istediğimizi, genelde Suriye’nin yaşadığı krize, özelde ise Kürt sorununun çözümüne ilişkin projelerimiz olduğunu belirttik. Bugün de diyoruz ki eğer Kürtler içinde yer almazsa siz Suriye krizinin çözümü için ne kadar projede geliştirseniz sonuç vermez. Çünkü Kürtler kendi toprakları üzerinde gücü olan büyük bir kesimdir. Bundan dolayı da Kürtlerin temsilcilerinin Cenevre 3 görüşmelerine katılması gerekirdi. Zaten Rimelan’da gerçekleştirdiğimiz toplantı ile de projemizi hazırladık. Ama yine vurguluyorum; Cenevre 3 toplantılarına da Kürtler ve Suriye halkları adına demokratik projesi olanlar değil, Kürtlük davasına zerre kadar hizmet etmeyenler katıldı. Zaten mevcut haliyle de bu görüşmeler sonuç almadı.”

‘TÜRKİYE'NİN İSTEMİYLE FEDERAL SİSTEMİ KARALIYORLAR'

Suriye’yi derin kriz ve savaş ortamından çıkaracak tek projenin Demokratik Federal Suriye olduğunu kaydeden Meşayik, Rojava-Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistemi’nin ilanı karşısında, ENKS’nin ortaya koyduğu tavrın gerçek yüzünü gösterdiğini söyledi. Suriye Kürtleri Demokratik Birlik Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Meşayik, son olarak şu değerlendirmeyi de yaptı: “Suriye 5 yıldır ciddi bir kriz içinde yaşıyor. Şu an bir devlet olarak Suriye kalmamış. Biz Suriye’nin bütünlüğünü korumanın tek yolunun demokratik federal sistemin kurulması olduğu kanaatine vardık. Ama maalesef bazı şoven Arap kesimler ve Kürtlerden bazıları -ki onların Türkiye’nin güdümünde olduklarını biliyoruz- bu projeyi boşa çıkarmaya çalışıyorlar. Bazıları bugün bizim projemiz için 'rejimin etrafında dolaşıyorlar' vb. karalamalarla Kürtler üzerine, Kürtlüğü savunanlar üzerine olumsuz şeyler söylüyorlar. Bunlar kendilerini ENKS olarak tanımlıyorlar. Ve bugün aslında onların gerçeği tümden açığa çıkmıştır. Biz onları 3-4 yıldır tanıyor ve biliyoruz ki, onlardan Kürtlere hiçbir fayda gelmez. Gerçek yüzlerini tümden ortaya koyuyorlar ve halkımız da bunu görüyorlar. Cenevre 3’teki açıklamaları da gerçek yüzlerinin anlaşılmasına hizmet etti."