Mimarlar Odasından Sur'un kamulaştırılmasına tepki

Mimarlar Odası Amed Şubesi, Sur'un "Acele kamulaştırma" kararına tepki gösterdi.

Mimarlar Odası Amed Şubesi, Sur'un "Acele kamulaştırma" kararına tepki göstererek, AKP hükümetine; insanıyla, sosyal ve kültürel yaşam alanlarıyla, tarihi dokusuyla oluşan her türlü tahribata karşı, kentler üzerinde sürdürdüğü savaş politikalarına son vermeye çağırdı.

Mimarlar Odası Amed Şubesi, Sur ilçesinin Bakanlar Kurulu kararıyla "acele kamulaştırma" kararı verilmesine tepki gösterdi.

Şube binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Mimarlar Odası Amed Şube Eşbaşkanı Keziban Arukan, Sur ilçesinde güvenlik gerekçesi adı altında yüz günü aşkın bir süredir ilan edilen sokağa çıkma yasakları halen devam ettiğini hatırlattı. Aylarca süren bu çatışmalı süreçte başta yaşam hakkı olmak üzere; yaşamın birçok alanında çeşitli ihlaller yaşandığına dikkat çeken Arukan, "Bununla birlikte insanlar yıllardır yaşadıkları yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalıp göçe zorlanmıştır. Devam eden savaş politikalarıyla birlikte Sur içinin kendine özgü tarihi dokusu, sosyal ve kültürel yaşam dinamikleri ve oradaki insanların hafızalarında biriken yaşanmışlık adeta yok edilmeye çalışılıyor. Sur ilçesinde yaşanan çatışmalarla binlerce yıllık geçmişi olan tarihi ve kültürel yapının da yerle bir olduğu, bir toplumun binlerce yıllık mirasının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu görmekteyiz" diye konuştu.

2015'in Temmuz ayında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne giren Amed Surları ve Hevsel Bahçelerinin, Sur içinin mevcut durumda uğradığı ağır tahribat sonucu; miras listesinden çıkarılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Arukan, "Kentsel dönüşüme savaş ile zemin hazırlayan merkezi hükümet 21.03.2016 tarihinde alınan bakanlar kurulu kararı ile bunu 25.03.2016 tarihinde resmi gazetede yayınlayarak 'Acele Kamulaştırma' adı altında adeta Sur'un tamamına yakınını kamulaştırma kararını almıştır" dedi.

Arukan açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: "Bakanlar Kurulu'nun bu kararı ile Sur ilçeye bağlı 16 mahallede bulunan 348 adanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca acele kamulaştırılması kararlaştırılmıştır. Aynı kararda tarihi Sur ilçesinin yanı sıra Yenişehir ilçesinde de iki ayrı bölgede toplamda 15 ayrı adanın kamulaştırılması kararı alındı, yani toplamda 363 ada ve 6300 parselin acele kamulaştırılması kararı alınmıştır."

Mülkiyeti maliye hazinesinde bulunan ve daha önce TOKİ tarafından kamulaştırılan alanlarla beraber düşünüldüğünde bu karar ile birlikte Sur içinin yüzde 100'ü kamulaştırılmış olacağının altını çizen Arukan, "İlçede 151'i anıtsal olmak üzere toplamda 592 tescilli yapı bulunmaktadır. Bu yapılardan mülkiyeti odamıza ait olan Dengbej Evi ve daha birçok tarihi yapı kamulaştırma tehlikesiyle yüz yüzedir. Bu kapsamda: Hasan Paşa Hanı, Dört Ayaklı Minare, Meryem Ana Kilisesi, Sur Belediyesi Binası, Cemilpaşa Konağı, Surp Giragos Ermeni Kilisesi ve Dicle Fırat Kültür Merkezi'ni sayabiliriz" diye belirtti.

Arukan, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: "Bu yıkım planlarını meşrulaştırmak için hasar tespiti adı altında yapılan 'sözde bir çalışmayla' bölgemizdeki kentler riskli alan ilan edilip adeta hukuksuzca bir şekilde yakılıp yıkılıyor ve göçle birlikte insansızlaştırılmak isteniyor. Bunun bir diğer örneğini de Silopi'de yaşadık. Sılopi'de de 6 mahalle riskli alan ilan edilip kamulaştırma kararı alınmıştı. Sur için daha önceki süreçte yaşanan göç pratikleri ortadayken burada yaşayan insanların tüm yaşam değerlerinin, alışkanlıklarının adeta alt üst edilmek istenmesi ve onların isteği dışında 'yeni bir yaşam' adı altında TOKİ'ye yerleştirilmek istenmeleri sosyal ve kültürel yaşama yapılan en büyük darbedir."

Arukan, AKP hükümetine; insanıyla, sosyal ve kültürel yaşam alanlarıyla, tarihi dokusuyla oluşan her türlü tahribata karşı, kentler üzerinde sürdürdüğü savaş politikalarına son vermeye çağırdı.