DİZİ III

Minbicliler artık savunmasız değil

DAİŞ’ten yeni özgürleştirilmiş olmasına karşın sürekli Türk devleti ve çetelerinin tehdidi ve saldırılarına maruz kalan Minbic kendi savunma sistemini Minbic Askeri Meclisi ve Minbic İç Güvenlik Güçleriyle oluşturulmuş.

Minbic DAİŞ işgali altında bulunan Suriye kentleri içerisinde ilk defa kendi sivil ve askeri meclisini kurarak özgürleşme mücadelesinin startını veren şehirdi. Şehri özgürleştiren Minbic Askeri Meclisi savaşçılarına kurulduğu günden bu yana binlerce Minbicli genç katılırken şehrin özgürleşmesi ardından kurulan Minbic iç güvenlik güçleri önemli bir örgütlenme düzeyine ulaşmış durumda.

DAİŞ gibi insanlığın gördüğü en vahşi çete örgütünün işgal ve zulmünü yaşayan Minbic’in çocukları şehrin güvenliği ve savunması için çeşitli güçlerle ilkeli uzlaşma ve ittifaklara açıkken öz savunmasız bir yaşamın kölece bir yaşam olduğunu bilinciyle savunma örgütlerini sürekli geliştiriyor.

KISA SÜREDE SÖZÜNÜ TUTURAK MİNBİC’İ ÖZGÜRLEŞTİRDİ

Minbic Askeri Meclisi şehrin içinden ve kırsalından Minbiclilerin oluşturduğu Şems El-Şemal Taburu, Suwar El-Minbic (Minbic Devrimcileri) Firat Tugayları İttifakı, Cind El-Heramên Tugayları, Fırat Şehitleri Taburları Birliği, El-Qewsî Taburu ile Tirkman El-Minbic (Minbic Türkmenleri Taburu) güçlerinin bir araya gelmesiyle oluşturulmuştu.

Minbic Askeri Meclisi 13 kişilik askeri meclisiyle bu güçleri bir koordine altında birleştirerek DAİŞ’e karşı mücadelenin startını verdi. 2 Nisan 2016 tarihinde meclisin ilanının yapıldığı basın açıklamasında Minbic halkına şehrin DAİŞ’ten özgürleştirileceği sözü verildi.

Meclis, 1 Haziran 2016 günü başlattığı hamleyle bu sözünü pratikleştirmeye başladı. 73 gün süren hamleyle şehri 15 Ağustos günü özgürleştirdi. Hamleye uluslararası koalisyon güçleri havadan destek verirken, QSD güçleri de destek amaçlı katılım sağladı.

Hamle Tişrîn ve Qeraqozax bölgelerinden 4 kol şeklinde başlatıldı. Özgürleştirme operasyonunun ilk aşamasında Minbic’e bağlı köy, mezra ve kırsal alan özgürleştirildi. Minbic’in kuzeyi ve güneyinden ilerleyen askeri meclis savaşçıları kısa sürede 200’ü aşkın köy ve mezrayı özgürleştirdi. Daha sonra kollar birleşerek şehri tümden kuşatmaya aldı ve sokak sokak çatışmalar sürdürülerek 15 Ağustos 2016 günü Minbic tümden özgürleştirildi.

HAMLENİN SONUÇ ALICI GÜCÜYDÜ

Minbici özgürleştirme hamlesinin 13 kişilik yürütmesinde yer alan ve hamlenin koordineliğini yapan komutan Ebu Leyla’nın yaşamını yitirmesi ardından Minbic’i Özgürleştirme Hamlesi “Şehit Komutan Faysal Ebu Leyla Hamlesi” ismiyle sürdürüldü.

Ebu Leyla, Minbic’i özgürleştirme operasyonunun fedai ruhu oldu. Operasyon içerisinde DAİŞ sivilleri kendisine canlı kalkan olarak kullanırken Minbic askeri meclisi savaşçıları sivillerin zarar görmemesi için çok dikkatli bir şekilde operasyonlarını sürdürdü.

DAİŞ’in sivilleri canlı kalkan olarak kullanmasından dolayı koalisyon güçlerinin hava desteği fazla etkin olmadı. Operasyonun sonuç alıcı gücü Minbic Askeri Meclisi ve hamleye destek amaçlı katılan QSD savaşçıları oldu. Minbic Askeri Meclisi savaşçıları Şehit Faysal Ebû Leyla Hamlesi’nde en ön cephelerde savaşırken 300 yakın Minbicli savaşçı yaşamını yitirdi.

7 AYDA 4 BİN SAVAŞÇI MECLİS SAFLARINA KATILDI

Askeri meclisin ilanıyla startı verilen Minbic hamlesi, Minbic halkı için savunma noktasında da bir dönüm noktası olmuş. Minbicliler kurulan askeri meclisi ilk günden itibaren sahiplenmeye başlamışlar. Hamlenin başlamasıyla birlikte DAİŞ zulmünden kaçan yüzlerce genç askeri Minbic Askeri Meclisi’ne katılmış.

Minbicliler artık adı dünyaca duyulmuş bir savunma gücünün sahibi ve katılımlarıyla her geçen gün bu gücü daha fazla sahipleniyorlar. Ziyaretimiz sürecinde görüştüğümüz meclis sözcüsü Şervan Derviş, hamlenin başlangıcından bu yana Minbic Askeri Meclisi’ne 4 bin savaşçının katıldığını söylüyor.

Şervan Derviş savaşçıların, yeni savaşçı eğitimlerini tamamladıktan sonra Minbic’in batı, kuzey ve güney cephelerindeki birliklerde savunma görevini yerine getirmeye başladıklarını belirtiyor.

Minbic’in özgürleştirilmesi ardından katılımlarla Liwa Tahrîr Fırat, Liwa Siqur Minbic, Liwa Siqur Şîmal, güçleri oluşturulmuş.

Minbic Askeri Meclisi bünyesinde yeni savaşçıların eğitimi için Faysal Ebu Leyla ismiyle 2 akademi, komutanlaşma eğitimi için Şehit Koçerîn Akademisi ve kadın savaşçıların eğitimi için Şehit Roksana Akademisi kurulmuş. Şervan Derviş bu akademilerde savaşçıların uluslararası anlaşmalardaki kriterlere göre düşünsel ve askeri olarak eğitildiklerini belirtiyor.

YÜZLERCE KADIN MİNBİC ASKERİ MECLİSİ SAFLARINDA

Minbicli kadınlar tarihlerinde ilk defa kendileri için savaşıyor. Ebu Leyla Hamlesi’nin başlamasıyla birlikte kadınlar da askeri meclise akmaya başladı. Minbic’te askeri meclis savaşçısı birçok kadınla da tanışıyoruz.

Minbic Askeri Meclisi yönetiminde yer alan Zinarin Enes şu ana kadar Minbic Askeri Meclisi’ne yüzlerce kadın katılımının geliştiğini belirterek, “Minbic’teki tüm halklardan kadınlardan katılımlar var. Fakat en fazla katılımı DAİŞ döneminde en büyük darbeyi yiyen Arap kadınları yapıyor. Aşiret sisteminin ve feodalitenin halen hakim olmasına rağmen DAİŞ zulmünde kadına vurulan darbeyi, yine YPJ’nin DAİŞ’e karşı ne kadar aktif savaştığını gördüklerinden ailelerde bu katılıma tepki göstermiyor” diyor.

Minbic’ten DAİŞ’in kadını kadın eliyle köleleştirmek için kurduğu “Hansa” isimli kadın gücüne tek tük katılım olurken, Askeri Meclis bünyesine yüzlerce katılım olması doğru öncülük yapılması durumunda kadının asla köleliğe teslim olmayacağının da bir göstergesi. Burada konuştuğumuz kadın savaşçıların her birinin özelde DAİŞ sürecinde yaşadıkları derin acılar var. Ama hemen hepsinin ortak noktası YPJ’nin Minbic’i özgürleştirme sürecinde oynadığı rolden etkilenerek kendilerinin de savaşabileceğine inanmış olmaları.

‘ANNE ÇIK BUNLAR BİZİ ÖLDÜRMÜYOR’

Yaşadıkları acılar ve Minbic Askeri Meclisi savaşçıları tarafından özgürleştirilme halkta da bir savunma bilincini geliştirmiş. Askeri güçlerini sahipleniyorlar ve çocuklarını katarak bunu sahiplenmeyi pratik olarak ortaya koyuyorlar.

Birçok Minbicli bize askeri meclis savaşçılarıyla ilk olarak nasıl tanıştığının hikayesini anlatıyor. Şehir henüz DAİŞ’in elindeyken Minbic Askeri Meclisi savaşçılarını ve QSD güçlerini tanımayan bir ana onlarla ilk tanışmasını ve bunun kendisinde yarattığı etkiyi şöyle anlatıyor: “Savaşçılar köyümüze girdiklerinde oğlum bana ‘Ana sen burada dur, saklan ben önden gidip bir bakayım’ dedi. Ben kapının arkasında saklanmış onları izliyordum. Oğlum gitti onların karşısına bir savaşçı ona sarıldı. Daha sonra oğlum koşarak yanıma geldi, ‘Anne çık çık. Bunlar DAİŞ gibi bizi öldürmüyor. Bana sarılıp öptüler. Bunlar bizimkiler’ dedi. O gün bizim bayramımız oldu” diyor.

‘ERDOĞAN’IN SÖYLEMLERİNİN TERSİNE’

Minbic savunma güçlerine ilişkin gözlemlerimi yazarken Erdoğan’ın Minbic ve YPG iddialarını yazmadan geçemeyeceğim. Zira Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Minbic’te YPG var. Minbic’te Minbic halkı oturmalı” şeklindeki sözlerinin Minbic’i işgal etmek için gerekçe yaratmak amacıyla dillendirildiğini Minbic’e gidip burayı yerinden gözlemleyen ve halka konuşan herkes rahatlıkla anlayabilir.

Minbic halkı Erdoğan’ın iddialarının tersine YPG ve YPJ güçlerinin 16 Kasım’da Minbic’ten çekilmiş olmasından hiç de memnun değil. Kadınlar YPJ savaşçılarının saç örgülerini gördüklerinde nasıl heyecan duyduklarını anlatıyorlar. Minbic Askeri Meclisi savaşçılarını sahipleniyorlar ama bu durum YPJ ve YPG savaşçılarına duydukları özlemi dile getirmelerine engel olmuyor. Dadat köyünde karşılaştığımız bir ana “Allah savaşçılarımızın yardımcısı olsun. Ama YPG’liler bambaşkaydı, bize yaklaşımları, bizimle konuşmaları bambaşkaydı” sözleriyle YPG, YPJ savaşçılarına olan sempatisini dile getiriyor.

BİR TABURDAN 17 KİŞİ DAİŞ’TEN İŞKENCE GÖRMÜŞ

Minbic’in Cerablus ile sınır olan kuzey cephesindeki bir taburu da ziyaret ediyoruz. Şehit Amed Taburu Minbic’in Cerablus sınırının güvenliğinden sorumlu Liwa Siqur Şimalê bağlı ve 50 savaşçıdan oluşuyor.

Bu taburun 2 Minbicli Kürt savaşçısı dışında diğer tüm savaşçıları Minbicli Araplar. Savaşçıların bir bölümü orta yaşlarda ve evliler. Fakat bu durum onların Minbic Askeri Meclisi’ne katılımını engellememiş. Çocuklarının geleceği için savaştıklarını söylüyorlar.

Tabur komutanı İsmail Aşme, Minbicli Kürtlerden. İsmail Aşme 8 ay önce Ebu Leyla Hamlesi sürecinde Minbic’ten kaçarak Minbic Askeri Meclisi savaşçılarına katılmış. Kendisine niye katıldığını sorduğumda “İnsanca yaşamak için katıldım diyor. Bir Kürt olarak ne rejim ne ÖSO döneminde insan gibi yaşamadık. Zaten DAİŞ herkes için bir vahşetti” diyor.

İsmail Aşme DAİŞ sürecinde YPG’ye ajanlık yaptığı suçlamasıyla 10 gün tutuklanmış ve işkencelerden geçirilmiş. Aşme “İşkence de bacağımı kırdılar, ayaklarımın üzerine basamıyordum” diyor. Aşme’ye taburda kendisi gibi başkalarının olup olmadığını sorduğumda DAİŞ tarafından kılık kıyafetinden, sigara içme vb. gerekçelerle tutuklanıp, işkenceye uğramış 17 savaşçının daha olduğunu öğreniyorum.

Her bir savaşçının hikayesi ayrı bir yazının konusu fakat amaçları ve tepkileri ortak. Her biri toplumunun, ailesinin ve kendisinin bir daha işgalciler tarafından zulüm görmemesi ve insani bir yaşam sürebilmek için savaşta yer alıyor. Bulundukları cephede Türk devletinin ve çetelerinin Minbic topraklarına saldırılarına dikkat çekiyorlar ve işgalci girişimleri asla kabul etmeyeceklerini vurguluyorlar.

MİNBİC İÇ GÜVENLİK GÜÇLERİ

Minbic’in savunma görevini artık Minbic Askeri Meclisi’yle birlikte Minbic İç Güvenlik Güçleri de üstleniyor. Minbic’in özgürleştirilmesi ardından şehir ve köylerin iç güvenliğini Rojava Asayiş güçleri yerine getirmiş. Bu süreç içerisinde Minbic asayişine Arap, Kürt, Çerkez, Türkmen yüzlerce Minbiclinin katılımı olmuş. Katılım gösteren Minbicliler için 7 ay içerisinde 6 akademi devresi açılmış.

Rojava Asayiş güçleri şehri koruma ve asayişi sağlama görevini 21 Şubat günü bir törenle yeni kurulan Minbic İç Güvenlik Güçlerine devrederek, şehirden ayrıldı.

Minbic İç Güvenlik Güçlerinin sayısı 7 aya içerisinde 400’e ulaşmış. Bunlardan 50’si kadın üyelerden oluşuyor. Kurum içerisinde organize suçlar, adli suçlar, genel güvenlik büroları ile kontrol noktaları bürosu bulunuyor. Minbic İç Güvenlik güçlerinin görevi sadece şehrin ve köylerin iç güvenliğini ve asayişi sağlamakla sınırlı değil aynı zamanda şehrin dış saldırılara korunması görevinde Minbic Askeri Meclisi’ne destek de sunuyorlar.

22 Şubat’a kadar Rojava Asayişi’nin tecrübelerinden faydalanan ve kendileri de eğitimlerden sonra direkt pratik içerisine giren iç güvenlik güçleri üyeleri bundan sonra da Rojava Asayişi’nin tecrübelerinden yaralanacaklarını söylüyorlar.

Minbic İç güvenlik Güçlerinin kadın üyelerinin kendilerine ait bir merkezleri ve özgün bir örgütlenme sistemleri de var.

İLKELİ UZLAŞMALARLA GÖREVLERİNE DEVAM EDİYORLAR

Biz şehirden ayrıldıktan sonra Minbic’in savunması anlamında yeni gelişmeler yaşandı. Minbic Askeri Meclisi 2 Mart günü yaptığı açıklamayla sivil kayıpların ve Türk devletinin işgal hareketinin önünü almak amacıyla Minbic’in güney batı hattında yer alan köyleri Rusya’yla yaptıkları ittifak sonucu Suriye Rejim güçlerinin sınır güçlerine devrettiğini belirtti. Yine Türk devletinin kuzey cephesinde de saldırı hazırlıklarına karşı ABD kendi güçlerini bu ara hatta yerleştirdi. Ziyaretimiz sırasında da halkın ve savaşçıların Türk devletinin tehtit ve saldırılarına karşı tepkilerini görmüştük.

Türk devleti Minbic’in DAİŞ’ten özgürleştirilmesi ardından Minbic’in kuzey cephesindeki askeri meclis savaşçılarını defalarca toplarla, Minbic’in batı hattını ise birçok kez uçaklarla bombalamıştı.

Ziyaretimiz sırasında Minbic Askeri Meclisi savaşçıları Minbic halkını savaştan ve işgalden korumak için askeri anlamda her şeyi yapacaklarını fakat bu noktada ilkeli uzlaşma ve ittifaklara da açık olduklarını ifade ediyorlardı. Bu temelde Rusya’yla böylesi bir ittifak yaptıklarını açıkladılar.

Sonuç olarak Minbic’in güvenliği halen Minbic Askeri Meclisi ve Minbic iç güvenlik güçleri sağlıyor. Türk devleti çetelerinin birkaç günlük saldırılarını geri püskürten yine onlar. Minbic Askeri Meclisi yetkilileri Türk devletinin birkaç gündür yoğunlaşan saldırılarında Minbicli gençlerin Minbic Askeri Meclisi’ne katılımları yoğunlaşmış durumda.