GÖRÜNTÜLÜ

Minbiclilerden Türk devletinin artan saldırılarına tepki

Özgür Minbic’te halk Türk devletinin ve destekli çetelerin saldırılarına sert tepki gösterirken, Minbic Askeri Meclisi savaşçıları etrafında kenetleniyor.

Yaşamını başta meclisler, asayiş ve yeniden inşa kurumları olmak üzere tüm alanlarda yeniden örgütlemeye başlayan Minbicliler, özgürleştirilen kenti kardeşlik ve ortak yaşamın sembolü olarak tanımlıyor.

DAİŞ çetelerinin 2014 yılındaki işgali sonrasında adı sürekli olarak DAİŞ ile anılan Minbic ve çevresinde halk kendini her alanda yeniden örgütleyerek adeta yaşamı yeniden inşa ediyor.

EBU EHMED: ÖZELLİKLE SİVİLLERİ HEDEF ALIYORLAR

Ebu Ehmed adlı Minbicli DAİŞ çetelerinin Minbic’ten temizlenmesi ardından rahat bir nefes aldıklarını belirterek, Türk devletinin ve Suriye Ulusal Koalisyonu (SUK) çetelerinin Minbic’e yönelik saldırılarına dikkat çekti.

Türk devleti ve SUK çetelerinin Minbic’in batısında bulunan Osecli köyü ve çevresinde Minbic Askeri Meclis savaşçılarının mevzilerini ve özellikle de sivilleri hedef aldığını ifade eden Ebu Ehmed şöyle konuştu: “Ben 56 yaşında bir çiftçiyim. Ailemin geçimini de bu şekilde sağlıyorum. DAİŞ çeteleri Minbic’i işgal ettikten sonra hayatımız hiç olmadığı kadar değişti.

DAİŞ çeteleri kentte halkın geçim kaynaklarını talan ediyordu. Halkın geçimini sağlamak amacıyla yol kenarlarına kurduğu manavları, yine kentteki iş yerlerini, ekili arazileri ve yetiştirilen mahsullerine de sürekli olarak vergi adı altında el koyuyordu.

Artık yaşamak çok zordu bizim için. Tüm Minbicliler kentin özgürleşmesi için QSD güçlerine, Minbic Askeri Meclisi’ne çağrı üstüne çağrı yapıyordu. QSD ve Minbic Askeri Meclisi de halkın çağrısına kulak verdi. Ve kentimizdeki DAİŞ işgaline son verdi.

Ancak DAİŞ tehtidi ortadan kaldırıldıktan sonra bu kez de Türk devleti ve SUK çetelerinin kentimize yönelik işgal tehditleri başladı. Türk devleti ve SUK çeteleri kentimizi işgal altına istiyor. Bu nedenle son günlerde sivil halkımızı savaş uçakları ile top atışları ile katlediyorlar.

Yine Minbic Askeri Meclisi savaşçılarının mevzileri hedef alınıyor. Biz Türk devletinin halkımıza ve savaşçılarımıza yönelik saldırılarını şiddetle kınıyoruz. Minbic Askeri Meclisi’nde çocuklarımız var. Çocuklarımız kentimizi koruyor. Biz de çocuklarımızın yanında olmaya devam edeceğiz.”

FATİMA EHMED: TÜRK DEVLETİNİN ELİNDE MİNBİC HALKININ KANI VAR

Minbicli bir çiftçi olan 70 yaşındaki Fatima Ehmed de Türk devletinin ve SUK çetelerinin son günlerde yoğunlaşan saldırılarını kınadı. “Türk devleti Minbic halkını çok sevseydi DAİŞ çetelerine karşı korurdu. DAİŞ çetelerinin Minbic’i işgal etmesini izlemezdi. Ben DAİŞ çeteleri ile Türk devleti arasında hiç bir fark görmüyorum” diyen Ehmed, DAİŞ çetelerine Türk devletinin silah verdiğini hatırlattı.

Türk devletinin elinde Minbic halkının kanının olduğunu söyleyen Ehmed, “İnsanlarımızın kafasını kesen bıçakları da, silahları da Türk devleti DAİŞ çetelerine verdi. SUK çeteleri Suriye halklaını değil, hırsızlığı seviyor. Halep, Minbic, Cerablus’ta evlerimizi talan ettiler” diye konuştu.

Türk devletinin saldırılarına ise Ehmed, “Türk devleti DAİŞ işgali altında olduğumuz dönemde neden DAİŞ çetelerine uçaklar ile saldırmadı?” diye tepki gösterdi. Bir oğlunun Minbic Askeri Meclisi savaşçısı olduğunu belirten Ehmed, saldırılar sürerse, diğer oğlunu da Minbic Askeri Meclisi saflarına göndereceğini de sözlerine ekledi. “Bizi ancak çocuklarımız korur” diye sözlerini bitirdi.

EBU XALİQ: TÜRK DEVLETİ HALKLARIN BİRLİĞİNE SALDIRIYI ESAS ALIYOR

Minbicli bir çoban olan 32 yaşındaki Ebu Xaliq da Türk devletinin ve SUK çetelerinin saldırılarını protesto etti.

“Minbic Askeri Meclisi savaşçılarımız şu an her türlü olağanüstü duruma hazırlıklı. Kentte gerekli güvenlik tedbirlerinin hiçbir gevşekliğe yer verilmeden sağlanmaya devam ettiğini görüyoruz.

Bu durumdan memnunuz. Çünkü Minbicliler olarak bir daha karanlık günlere dönmek istemiyoruz. Tek isteğimiz özgür olmak. Arap, Kürt, Çerkez, Türkmen birlikte yaşamak. Türk devleti ve SUK çeteleri bunu hedef alıyor” diyen Ebu Xaliq, insanların savaş uçaklarıyla öldürülmesini kabul etmediklerini de sözlerine ekledi.

Bu durumu kabul etmediklerini de kaydeden Ebu Xaliq, “Minbic Askeri Meclis savaşçılarımızın yanında olacağız. Çünkü onlar bizi kurtardı, özgürleştirdi. Çünkü onlar bizim, babamız, kardeşimiz, çocuğumuz.

Çetelerin ev ve işyerlerindeki büyük talanı ve ciddi tahribatlarına rağmen halkımız şimdi daha büyük bir inanç ve dayanışmayla kentini ve yaşamını yeniden inşa etmeye, günlük yaşamına özgür bir şekilde devam ediyor” diye konuştu.

Eyşe Musa adlı kadın ise Türk devletinin düzenlediği hava saldırıları ile Minbic halkının iradesini kırmaya ve kenti boşaltmaya çalıştığını söyledi.

Minbic halkının hiçbir zaman kenti terk etmeyeceğini ifade eden Eyşe Musa, şunları belirtti: “Türk devletinin köylerimizi savaş uçakları ile vurmasını kınıyoruz. Buna sessiz kalan herkesi kınıyoruz. Türk devleti savaş uçakları ile sivil insanlarımızı katlediyor. Minbic Askeri Meclisi savaşçılarımızın mevzilerini vuruyor. İnsan haklarından söz edenler nerede? Biz topraklarımızı terk etmedik, etmeyeceğiz. Bunun için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Topraklarımızı ve çocuklarımızı savunacağız.”