Musul operasyonu gerçekten başladı mı?-Cihan Özgür

Irak Savunma Bakanlığı, ‘Fetih Operasyonu’ ismi verdikleri Musul Harekatı’nın başladığını duyurdu. Koalisyon uçaklarının desteğinde binlerce Iraklı asker, yüzlerce zırhlı araçla Maxmur cephesinde harekete geçti ...

 

Irak Savunma Bakanlığı, ‘Fetih Operasyonu’ ismi verdikleri Musul Harekatı’nın başladığını duyurdu. Koalisyon uçaklarının desteğinde binlerce Iraklı asker, yüzlerce zırhlı araçla Maxmur cephesinde harekete geçti ve DAİŞ’in zaman zaman bölgeye dönük saldırıları organize ettiği Nasır, Garmandi, Gudeyle ve Harbardan köyleri alınarak Irak bayrağı asıldı.

Bu operasyon Musul için birinci aşama mı yoksa operasyon Musul alınana kadar devam mı edecek? Sorusu şimdiden soruluyor.

Soruları daha da artırmak mümkün: Maxmur cephesinde gerçekleştirilen operasyon gerçekten Musul operasyonunun başlangıcı mıdır? Eğer böyle ise, Irak ordusu neden tek başına operasyona başladı ve tek başına Musul’u alabilir mi? Peşmerge güçleri neden operasyona katılmıyor? İç çekişmelerden ve Türkiye ile İran faktöründen kaynaklı olarak Şii milisler(Heşd El Şabi) ve Sünni Güçler(Heşd El Vatani) ekarte mi edildi?

Bu soruların yanıtları, başlayan operasyonun kaderini tayin edecek, akıbetini belirleyecek kadar önemli hususlar oluyor.

Öte yandan yalnızca Maxmur cephesinden harekete geçilerek Musul’un alınması coğrafi olarak da pek mümkün görünmüyor.

Bazı kaynaklar peşmerge güçlerinin ve Şii milislerin operasyonda yer aldığını söylese de sahadaki kaynakların verdiği bilgiler, Irak ordusunun Koalisyonun güçlerinin desteğini alarak karadan tek başına operasyona giriştiği yönünde.

Maxmur Cephesi Peşmerge Güçleri Sözcüsü Ahmed Enwer, peşmerge güçlerinin çatışmalara katılmadığını, kendilerine verilen görevin yalnızca bilgi paylaşımı olduğunu açıkladı.

Aynı şekilde HPG güçleri Maxmur komutanları da, operasyon konusunda kendilerinin bilgilendirildiğini ancak operasyona katılma konusunda herhangi bir talepte bulunulmadığını söylüyor.

OPERASYONDA SADECE IRAK BAYRAĞI VAR

Geçen yılın son baharından beri sık sık gündeme gelen Musul operasyonu bağlamında yıl başından beri Maxmur cephesine askeri yığınak başladı. Iraklı yetkililer, operasyon kapsamında ABD ve Rusya ile bir dizi görüşmeler gerçekleştirdi. Öte yandan sahada bulunan güçlerle temasa geçildi. ‘Ninowa-Musul Operasyonları Komutanlığı’ oluşturuldu ve Irak Ordusu’nun Kara Kuvvetleri’ne bağlı 15. ve 16. Tugay’a bağlı tabur ve birlikler, Musul’u kurtarma operasyonu çerçevesinde Hewler’den geçerek Maxmur’a yerleşmeye başladı.

Dün şafak vakti başlayan operasyonda Irak ordu yetkililerinin, sadece Irak bayrağının kullanılacağını söylediği iddia ediliyor. Bu durum, Iraklı yetkililerin daha önce yaptığı ‘’isteyen herkes operasyona katılabilir’’ açıklamasıyla tezat bir durum. Öyle anlaşılıyor ki yeni yaklaşım; ’Irak bayrağı taşıyan her güç bu operasyona katılabilir’’ şeklinde.

Bin civarında Şii milisin ve Sünni bazı aşiretlere mensup silahlı grupların Irak bayrağı altında ordu güçleriyle hareket ettiği iddia ediliyor.

AMAÇ MUSUL DEĞİL DİCLE NEHRİNE ULAŞMAK!

Iraklı yetkililer ve siyasi gözlemciler, ‘Fetih’ ismi verilen Musul’un çevresini kurtarma operasyonunun Dicle Nehri’nin kuzey doğusundaki 13 köyün kurtarılmasını hedeflediğini ifade ediyor. Amaç; DAİŞ’ın Irak ordu birliklerine ve farklı yerlere saldırılarının önünü almak!

Ninova'ya bağlı Giyare kasabası ile Maxmur arasındaki bağlantıyı sağlayan Giyare köprüsünün bombalanması bu söylemi doğruluyor. Böylece çetelerin Dicle nehrinin öte yakasında bulunan Maxmur ve Giwer ovalarına geçiş için kullandıklar temel yollardan birisi kesilerek DAİŞ’in Dicle’nin öte yakasına çekilmesi hedefleniyor.

Dolayısıyla Musul’u almak gibi temel bir hedef yok.

Musul Vilayet Meclisi Başkan Yardımcısı Nurettin Kaplan da, "Operasyonun ilk aşamasındaki amaç Dicle Nehri'ne ulaşmak"  diyor.

Bu operasyonu, Büyük Harekat için bir yol temizliği ve Maxmur cephesinin güvenliğinin sağlanması olarak ele almak çok daha doğru olacaktır.

Çünkü bölgede yüzlerce köy DAİŞ’in elinde bulunuyor. Öte yandan Hewice ilçesinin alınması gerekiyor. Musul’a 100 km uzaklıkta bulunan Telafer ve aradaki bölge de tümden DAİŞ’in elinde.

SAHADAKİ AKTÖRLER MUSUL KONUSUNDA ANLAŞMIŞ DEĞİL

Büyük Harekat için, Maxmur, Kerkük, Telafer ve Şengal’den güçlerin harekete geçmesi gerekiyor. Ancak böylesi büyük ve kapsamlı bir hamlenin amacına ulaşması için, sahadaki güçlerin anlaşması ve koordineli hareket etmesi kaçınılmaz. Kaldı ki Musul’da hala 2 milyona yakın sivil yaşıyor ve geri alınması öyle sanıldığı kadar kolay olmayacaktır.

Irak ordusunun tek başına operasyona başlaması, sahadaki güçlerin anlaşamadığını gösteriyor. Anlaşmaya varılamayan konu ise, Musul alındıktan sonra statüsünün ne olacağı konusu...

Siyasi ve askeri kaynaklar, Musul’un statüsünün ne olacağı, dahası gelecekte kimin Musul’u yöneteceği konusu netleşmeden Musul konusunda ortak bir tutumun açığa çıkmasının ve dolayısıyla özgürleştirilmesinin zor olduğunun altını çiziyor.

Musul hem petrol kenti olması açısından hem de Sünnilerin en büyük kenti ve Irak’ın en büyük 2. kenti olması bakımından çok önemli.

Sünni güçler, Musul’u Sünnistan’ın başkenti olarak görüyor ve Musul’un yönetimini talep ediyor, Şii milislerin operasyonda yer almasını istemiyor. Güney Kürdistanlı güçler, Bağdat’tan siyasi ve ekonomik ayrıcalıklar koparmaya çalışıyor ancak YNK ile KDP, Sünni-Şii çelişkisinde ayrı kulvarda yer alıyor. Êzidî güçleri(YBŞ) resmi bir güç olarak tanınmak istiyor.

Koalisyon güçleri, operasyonda rol alarak Bağdat’ın yanında olduğunu gösterdi ama sahadaki güçlerin taleplerinin ve çelişkilerinin nasıl dengeleneceği, hangi güçlerin tercih edileceği şimdilik bilinmiyor .

Bu konudaki anlaşma/anlaşmazlık, sadece Irak’ı da değil; bölgede etkinlik kurma peşinde olan Türk devleti ve İran’ı da yakından ilgilendiriyor.

Sonuç olarak, ‘Fetih Operasyonu’ olarak lanse edilen operasyonun bu haliyle başarılı olması düşük bir olasılık. Öyle görünüyor ki önümüzdeki dönemde Musul’un statüsünün ne olacağı konusundaki pazarlıklar artacak. Bu pazarlıklarda elde edilecek sonuca göre yeni güçler operasyona dahil olabilir veya Musul operasyonu bilinmez bir tarihe ertelenebilir.