PKK: Şengal’e saldırı, DAİŞ’in başlattığı Êzîdî soykırımının devamıdır

AKP-MHP faşizminin Kürt halkına yönelik soykırım planlarına dikkat çeken PKK, KDP’nin de bu saldırılarda kullanıldığını söyledi.

PKK Yürütme Komitesi, Şengal’e yönelik saldırının, DAİŞ’in 2014 yılında giriştiği Êzîdî soykırımının devamı olduğunu belirtti.

AKP-MHP faşizminin Kürt halkına yönelik soykırım planlarına dikkat çeken PKK, KDP’nin de bu saldırılarda kullanıldığını söyledi.

PKK Yürütme Komitesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, ‘’öncelikle özgürlük için mücadele eden tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyor, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde üstün başarılar diliyoruz. Büyük özgürlük savaşçısı Şehit Sara (Sakine Cansız) Yoldaş şahsında Kadın Özgürlük Mücadelesinin tüm kahraman şehitlerini saygı ve minnetle anıyoruz. Özgür yaşamın kadın direnişi ile kazanacağına yürekten inanıyoruz.’’ denildi.

ŞENGAL’E SALDIRI TÜRKİYE’NİN PLANIDIR

2-3 Mart günü AKP-KDP desteğindeki çeteler tarafından kadim Kürtlüğün diyarı olan Şengal’e yönelik bir işgal saldırısı gerçekleştirildiğini hatırlatan PKK, Şengal’e saldıran çetelerin uzun süredir Türk ordusu ve KDP tarafından Başika’da eğitilen çeteler olduğunu belirtti.

PKK’nin açıklamasında şöyle denildi:

Xanesor’a yerleşen çetelerin Şengal’i denetlemeyi, Êzîdî Kürt halkımızın gelişen demokratik özerk yönetim iradesini kırmayı, öz savunma güçleri olan YBŞ ve YJŞ kuvvetlerini darbelemeyi ve DAİŞ’in başlattığı Êzîdî Kürt soykırımını tamamlamayı amaçladığı anlaşılıyor. Bu yönüyle 3 Ağustos 2014’te DAİŞ’in başlattığı soykırım saldırısının bir devamı oluyor. 3 Ağustos’ta Şengal’de DAİŞ’in önünden kaçanlar, şimdi dönmüş Şengal’i DAİŞ’ten kurtarmış olanları vurmaya çalışıyor.

ŞENGAL PLANI ANKARA’DA HAZIRLANDI

Söz konusu saldırının KDP Genel Başkanı Mesut Barzani’nin Ankara ziyareti ve TC Yönetimi ile görüşmesinin hemen ardından gerçekleşmesi, saldırı planının Ankara’da hazırlanmış olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla AKP-MHP faşizminin Kuzey Kürdistan halkımıza yönelik 24 Temmuz 2015 tarihinde başlatmış olduğu topyekun faşist-soykırımcı saldırının bir devamı oluyor. Türk ordusunun Afrin’e, Mınbıc’a, Nusaybin ve Lice köylerine yönelttiği saldırıların bir parçasını oluşturuyor.

AKP-MHP faşizminin yürüttüğü tüm bu saldırıların Kürdistan Özgürlük Hareketini ezmeyi ve Kürt soykırımını gerçekleştirmeyi amaçladığı biliniyor. AKP-MHP faşizminin bu saldırılar temelinde halkı baskı altına alarak 16 Nisan referandumunu kazanmaya çalıştığı çok açık bir biçimde görülüyor. Özellikle Mınbıc ve Şengal saldırılarıyla, faşist DAİŞ çetelerine karşı yapılan Rakka ve Musul Operasyonlarını engellemek ve boşa çıkartmak istediği açığa çıkıyor. KDP’nin de tüm bu amaçlar doğrultusunda kullanılmak istendiği anlaşılıyor.’’

ULUSAL KONGRE VURGUSU

PKK olarak sorunları KDP Yönetimi ile görüşmeler temelinde çözmeye ve böyle kritik tarihi süreçte Kürtlere kazandıracak olan Kürdistan Ulusal Kongresini toplamaya çalıştıklarını belirten Yürütme Komitesi, ‘’KDP Yönetiminin, MHP’nin faşist ve Kürt düşmanı çizgisi ile birleşmiş olan AKP ile ittifak yaparak söz konusu askeri saldırıları geliştirmesi, son derece tehlikeli, tutarsız ve zararlı bir girişimdir. KDP Yönetiminin bu tür tutumlardan vazgeçeceğini ve söz konusu saldırı güçlerini hemen geri çekeceğini umuyoruz. KDP Yönetimi bilmeli ki, eli kanlı AKP ve TC Yöneticileriyle geliştirdiği mevcut ilişkiler, sadece Kuzey Kürdistan’a değil, Güney Kürdistan’a da aynı oranda zarar vermektedir. Söz konusu ilişkilerin gözden geçirilmesi ve düzeltilmesi gerekmektedir.’’ dedi.

ŞENGAL HALKIMIZI SELAMLIYORUZ

Açıklamanın devamında şu hususlara değinildi:

‘’AKP-MHP güdümlü çete saldırılarına karşı direnen YBŞ ve YJŞ güçlerini, yine HPG ve YJA-Star gerillalarını ve Şengal Ezidi Kürt halkımızı selamlıyor ve söz konusu direnişin kahraman şehitlerini saygıyla anıyoruz. Parti olarak, nerede olursa olsun tüm Kürt halkını savunmak gibi tarihi bir görev ve sorumluluğumuz vardır. Özellikle 3 Ağustos 2014 saldırısına karşı gerilla güçlerimiz DAİŞ soykırımını önlemek için harekete geçerek, Şengal Ezidi halkımızın güvenliği bakımından özel bir sorumluluk üstlenmiş bulunmaktadır. Her türlü saldırıya karşı söz konusu sorumluluğun gereğini her daim yerine getireceğimiz ve her zaman Ezidi Kürt halkımızın yanında olacağımız bilinmelidir.

Biz PKK Hareketi olarak, her zaman tüm sorunların demokratik siyaset yöntemiyle çözülmesinden yana olduk. Fakat Hareketimize ve halkımıza yönelik gelişecek her türlü saldırıya karşı direnme ve onları yenilgiye uğratma gücüne sahip olduğumuz da ortadadır. Dolayısıyla hiç kimse Özgürlük Hareketimizi sınama gibi bir yanılgıya düşmemelidir. Demokratik siyasal çözüm arayışımız bir zayıflık olarak görülmemelidir. Özellikle Kürtler arası sorunların demokratik siyaset yöntemiyle çözümlenmesi, herkesin ve tüm halkımızın yararınadır. Bu nedenle, tüm Kürt siyasal güçlerini ve demokratik çevreleri, söz konusu provokatif saldırılara karşı tutum almaya ve sorunların demokratik siyaset yöntemiyle çözümlenmesi için çaba harcamaya çağırıyoruz.

ŞENGAL SALDIRISI TÜM KÜRTLER AÇISINDAN AĞIR VE ACIDIR

Mevcut Şengal saldırısının tüm Kürtler açısından çok ağır ve acı olduğu açıktır. Özellikle bu durumun AKP-MHP faşist yönetiminin bir provokasyonu olarak gelişmiş olması çok daha ciddi bir durumdur. Söz konusu saldırı, tüm Kürtlerin zararına olduğu gibi, özellikle de Güney Kürdistan halkının ve siyasal güçlerinin zararınadır. Bu temelde, başta Güney Kürdistan halkımız ve siyasi partiler olmak üzere tüm Kürdistan parçalarındaki halkımızı ve demokratik güçleri hain çete saldırılarına ve benzer provokasyonlara karşı tutum almaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz.

Açık ki mevcut AKP-MHP faşizmi, sadece Kürt halkının değil, tüm bölge halklarının ve insanlığın başına bela olmuş barbar bir güçtür. Her gün bir yere saldırmakta ve hiçbir insani değer tanımamaktadır. Kürtlere yönelik yürüttüğü katliamlarla dünyanın gözü önünde açık bir soykırım suçu işlemektedir. Demokratik insani değerlere sahip olan herkes, bu faşist barbarlığa karşı ortak tutum almalı ve Kürt halkı üzerindeki soykırımcı katliamlarına seyirci kalmamalıdır.

‘ÇÖKÜŞÜN VERDİĞİ KUDURGANLIKLA SALDIRIYORLAR’

AKP-MHP faşizminin yaşadığı çöküşün ve dünyadan tecrit oluşun verdiği kudurganlıkla Kuzey Kürdistan halkımıza yönelik saldırı geliştirmeye çalıştığı ortadadır. Belli ki çöküşü hızlandıkça ve 16 Nisan yakınlaştıkça söz konusu vahşi saldırı ve katliamlarını artırmaya çalışacaktır. Bu nedenle, başta Kuzey Kürdistan direniş güçleri olmak üzere tüm halkımız bu gerçeği görmeli ve söz konusu faşist-soykırımcı saldırganlığa karşı özgürlük direnişini yükseltmelidir. AKP-MHP faşizminin sonu iyice yakınlaşmıştır. 8 Mart ve Newroz direniş ve özgürlük ruhuyla üzerine gidilirse referandum sürecinde faşizm yıkılacak ve tarihe gömülecektir. Başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm halkımız ve Türkiye demokratik güçleri omuz omuza vererek bu tarihi görevi başarmalıdır.

Faşist-soykırımcı diktatörlük ve işbirlikçi-ihanet yıkılacak, halklarımız ve insanlık kazanacaktır.’’