PKK ve PAJK'lı tutsakların direnişi 22'nci gününde

PKK ve PAJK'lı tutsakların açlık grevi direnişi 22. gününde. AKP'nin sürgün ve işkence politikalarına rağmen tutsaklar taleplerinde ısrarcı.

Türkiye ve Kürdistan cezaevlerindeki PKK'li ve PAJK'lı tutsakların 4 Mart'ta başlattıkları süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi, 22'nci gününe girdi. Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'ye dönük bir 'uyarı' olarak başlatılan eylem, 10 günlük periyotlarla sürüyor.

AKP, tutsakların direnişine baskı ve sürgün politikalarını artırarak yanıt verdi. Direnişi kırmak isteyen AKP, 22 gün içinde 300'den fazla tutsağı, kilometrelerce uzaklıktaki şehirlere sürgün etti.

AKP İŞKENCE VE YASAKLA YANIT VERDİ

AKP, sürgüne rağmen direnişini devam ettiren tutsakları işkenceye de tabi tuttu. Bunlardan bazıları; Osmaniye Cezaevi'nde çıplak arama dayatılması, Menemen Cezaevi'nde tek sıra dayatması ve kitap yasağı, Çanakkale Cezaevi'nde görüntülü sayım uygulaması, Şakran Cezaevi'nde muhalif hiçbir yayının içeriye sokulmaması, Ordu Cezaevi'nde kimliklerini seslendirmemeleri nedeniyle tutsakların aileleriyle telefon görüşmeleri sırasında hatların kesilmesi oldu.

TUTSAKLAR DİRENEREK KAZANIYOR

Tutsaklar, 12 Eylül 2012'de başlayan ve 68 gün süren açlık grevinde de zafer elde etmişti. 'Öcalan'ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının oluşturulması ile Kürt dili önündeki engellerin kaldırılması' talebiyle yapılan ve binlerce tutsağın katıldığı açlık grevi eyleminin sonucunda, İmralı'da görüşmelere başlanmıştı. Açlık grevi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "eylem başarıya ulaşmıştır" mesajıyla sona ermişti.
PKK'nin öncü kadroları tarafından 12 Eylül faşizminin inkar ve imha uygulamalarına karşı 14 Temmuz 1982'de Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi'nde sergilenen ölüm orucu direnişinde de sürecin seyri değişmiş, 12 Eylül zihniyeti yenilmişti.

TALEPLER

PKK ve PAJK'lı tutsaklar, 4 Mart'taki açlık grevine girerken ise taleplerini şöyle açıklamıştı:

"Bizler Kürdistan ve Türkiye zindanlarında bulunan PKK'li ve PAJK'lı tutsaklar olarak halkımızın her türlü direnişinin yanında olacağımızı ve her nerede olursak olalım bu onurlu direniş içerisinde yerimizi alacağımızı belirtmek istiyoruz. Bu bağlamda AKP çeteleri ve Kürt halkının işbirlikçi yeminli düşmanlarının sürdürmekte olduğu katliam uygulamalarına karşı PKK ve PAJK'lı tutsakları olarak direneceğimizi ve süresiz-dönüşümlü açlık grevi başlatacağımızı belirtiyoruz. Önderliğimizi sürecin dışında bırakan Erdoğan ve çeteleri, müzakere sürecini tamamen bitirerek her türlü uygulamayı kendilerine meşru görmüştür. Diyalog ve müzakere aşamalarında ölümlerin gelişmemesini sağlayan ve mutlak bir çözüm kapısı aralamak isteyen Önder Apo, bugün tecrit uygulanmasına maruz kalması bizler tarafından kabul edilir bir durum değildir. Bu sebeple Önder Apo'nun üzerindeki tecridin kaldırılması, sağlık güvenlik ve özgürce hareket etme koşulları sağlanmalıdır. Ayrıca özyönetim direnişlerinin bulunduğu alanlarda her türlü kuşatmanın, baskının ve yasağın kaldırılmasıyla birlikte Kürt halkının özyönetim talebinin kabulü ve bir statüye kavuşturulması başlıca eylem taleplerimizdir."