Rojava’daki eğitimde kadın rengi

KPC Demokratik Koordinasyon üyesi Fidan Direi, Rojava’da anadilde eğitim sisteminin önemli sonuçlar açığa çıkardığını söyledi.

KPC Demokratik Koordinasyon üyesi Fidan Direi, Rojava’da anadilde eğitim sisteminin önemli sonuçlar açığa çıkardığını söyledi. Geçmişte Arap olmayan bir çocuğun okuma-yazma öğrenmek için iki yıl gibi bir zaman kaybettiğini belirten Direi, “Şu anda anadilde eğitim görmekten kaynaklı, çocuklar çok erken yaşta okuma yazma öğreniyor” diye konuştu.

Rojava’daki eğitim sistemine ilişkin Komiteya Perverdeya Ciwaka-Demokratik Koordinasyon üyesi Fidan Direi ANF’nin sorularını yanıtladı.

Sayın Direi Rojava devrimi önemli aşamalardan geçiyor. Devrim askeri, siyasi ekonomik her alanda kendini kurup korumaya çalışırken devrimin önemli ayaklarında birisi de eğitim faaliyeti. Sizin yürüttüğünüz eğitimin farklı yanları var ve bu anlamda bize hem eğitim sisteminiz hem de bu yaşanan eğitimin farkını anlatabilir misiniz?

Geçen yıl 26 Haziran’da bir kongre yapıldı. Bu kongrede KPC-Demokratik (Demokratik Toplum Eğitim Komitesi) adı altında komiteleşmeye gidildi. Bu komitenin kendi altında bileşenleri oluşturuldu. Bunlar Saziya Zıman, Yekitiya Mamosteyan, ortaokul ve lise yönetimleri, ilkokul ve anaokulu yönetimleri, peymangah (eğitim enstitüsü) akademi yönetimleri özgün örgütlenmelerin yönetimleri, öğrenci komitelerinin yönetimleri yani dokuz bileşen olarak bu komiteyi oluşturuyor.

Bunlar eğitim alanının birisiyle ilgileniyorlar. Her bileşenin kendi yönetimleri bu anlamda bulunmaktadır. Bu alanların yönetimlerinin genelinden KPC-Demokratik Meclisi oluşturuluyor bu meclisin içinden de dokuz kişilik KPC koordinasyonu oluşturuyor. Bu koordinasyon genel eğitimlerden sorumlu. Ayrıca demokratik özerk yönetiminden de temsilciler yer alıyor. Bu temsilcilerin özelliği özerk yönetim eğitim işleri konseyiyle koordineyi, diplomatik ilişkileri sağlıyor. Bu ilişkideki en önemli özellik de hükümetten gelen talimatlar çerçevesinde eğitim yürütmekten ziyade alttan örgütlenen eğitim ve kurumlaşma faaliyetlerine katılım düşünce ve kararlaşma ve pratiğe uygulama tamamen alttan gelen iradeyle ortaya çıkıyor. Bu anlamda onay merkezi genel KPC koordinasyonudur. Genel KPC meclisi her ay, koordinasyon da haftalık toplantısını yapıyor.

Eskiden Saziya Zımani Kurdi bu çalışmaların genel merkeziydi bu durum SZK’yi oldukça zorluyordu. Bütün çalışmalara cevap olmasını engelliyordu. Bu örgütlenmeyle SZK kendi çalışmaları alanında derinleşmeye ürün vermeye başladı. Büyük yaş kesimindeki anne, baba ya da eğitim görmemiş kişiler SZK’de eğitim alıyor. Okul dışında kalan kesimlerin eğitimini üstlenmiş durumda. Edebiyat komitesi var, Kürtçe diline yönelik araştırma derleme yapıyor. Tercüme komitesi var, bu da tüm tercüme gerektirecek konularda uzman tercümanlar yetiştirerek ihtiyaca cevap olmaya çalışıyor. Yine Yekitiya Mamoste çalışması eskiden beri çalışmalarını yürütüyor, bu kurum öğretmenleri ilgilendiren alanlarda çalışma yürütüyor. Öğretmenlerin tüm ihtiyaç alanlarıyla meşgul olup öğretmen arşivini tutuyor.

Okul yönetimleri var bunlar iki kısma ayrılmış durumda birincisi ilkokul ve ana okul yönetimleri bunlar beş kişiden oluşuyor ikincisi ise orta ve lise okulu yönetimleri bunlarda üç kişiden oluşuyor.

Şu an genel kanton okullarında görev yapan öğretmen sayısı 980 civarında. Şehir merkezinde bu yıl toplam yedi okul açıldı. Köy hatlarında da iki yüz on okul açıldı. Şu an ilk ve anaokulunda 18 binden fazla öğrenci eğitim görüyor. Orta ve lisede ise 8 binden fazla öğrenci var. Yani şu an kanton genelinde 26 bine ulaşan bir öğrenci sayısı bulunmakta. Bu yıl okullar ilk başladığında kayıtlı öğrenci sayısı 7 bin 200’dü. Daha sonra hem dışarıya hem de Cizîr Kantonu’na göç ve ailelerin dönüşüyle bu sayıya ulaştık. Gelecek yıl öğrenci sayısını 35-40 bin civarında olacağını tahmin ediyoruz. Şimdiden bunun hazırlıklarına başlamış durumdayız şehirdeki 7 okulun yanı sıra müze alanındaki 8 okulun da gelecek yıla hazır olması için çalışmalar yürüyor. Bu çalışmalar köy alanlarında da yürüyecek, yeni okul açma ya da eski okulların tadilatı yapılarak hizmete sunmayı hedefliyoruz. Bu mezuniyet sezonunda bir ilk de gerçekleşecek. Verilecek tüm diploma ve karneler KPC diploma ve karneleri olacak. İlk defa öğrenciler demokratik özerk sistem diplomalarını almış olacaklar.

Bu eğitim sistemimiz içerisinde Peymangahlar yani eğitim enstitüleri temel bir çalışma olarak yer alıyor. Bu kurumun amacı kantondaki öğretmen ihtiyacını karşılıyor. Daha öncesinde Peymangaha Şehit Zozan ilkokul öğretmenlerini hazırlıyordu. Burada 230 öğretmen adayı şu anda eğitim alıyor. 6 Ocak’ta Şehit Givara Peymangahı açıldı. Bu Peymangah’da genel olarak fizik, kimya, biyoloji ve matematik öğretmenleri burada eğitilmeye başlandı. Şu an orada doksan branş öğretmeni adayı var. Şehit Viyan akademisi var bu akademi Kobanê savaşı öncesinde de vardı. Üç devre eğitim yapmışlardı bu akademi öğretmenlerin dil, tarih ve ideolojik düzeylerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yürütüyorlardı. Savaş sonrasında göçten kaynaklı boşalan tarih, coğrafya, felsefe, psikoloji ve sosyoloji alanındaki öğretmen ihtiyacını karşılamak amacıyla sekiz aylık bir devre başlatıldı.

Şu anda hem iki Peymangah’da ve akademide yaklaşık altı yüz öğrenci gelecek yıl öğretmenlik yapmak için eğitim görüyorlar. Bütün eğitim alanlarımızın hem öğrenci hem öğretmen alanlarımızın en önemli özelliği ise katılımcıların çoğunun kadın ve genç kadınlardan oluşmasıdır. Öğretmenlerimizin yüzde 95’i de kadın. Bu anlamda eğitim faaliyetlerimize kadın rengi hakim durumda, özgün örgütlülüklerini de sağlayıp, işleyişlerini uyguluyorlar.

Demokratik özek yönetim de eğitim konseyi çalışmaları var. Buradan doğru KPC-Demokratik içerisinde temsilcileri var. Eğitim alanının görüş öneri kararları bu temsilcilerle bu konseye gidiyor oradan da öneri ve kararları bu temsilciler KPC-Demokratik koordinasyonuna sunuyor. Dışardan gelenlerle ve dışardan gelen yardımlarla bu konsey muhatap oluyor. Bu konseye gelen bilgi ve çalışmaları koordinasyona sunuyor ortak tartışmayla alınan karar pratiğe geçiyor.

Burada yaptığınız eğitimin geçmişteki eğitim sisteminden farkı ne?

Eğitim sisteminde toplumsal bir yapı ortaya çıkarmayı esas alıyoruz. Ezberden çok yaratıcılığı, sorgulayıcılığı ön plana çıkarıp, yaratıcı bir nesil ortaya çıkarmayı hedefliyoruz. Toplumsallaşmanın farkına varmış bireyin toplumda nasıl yer alacağının farkında olan ve bunun üzerinden demokratik ulus bilinciyle yoğrulmuş bir neslin ortaya çıkmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Eğitim programı ve okul sistemleri de buna göre oluşturulmaya çalışılıyor. Bu konuları oluşturmada eski devletçi zihniyetten kaynaklanan zorlayıcı yanlar var tekleşme hastalığı önemli bir sorun. Eskiden bir müdür bütün okulu yönetiyordu ama şimdi bu sistemde okul yönetimlerini okulun kendisi belirliyor. Okulun sayısına göre üç veya beş kişilik yönetimler belirleniyor. Bu seçilen yönetimler içinden de biri kadın biri de erkek olmak üzere iki kişi sözcü olarak işlerin organizasyonunu sağlıyor.

Öğrenciler doğrudan okul yaşamından sorumlu ve belirleyici oluyorlar. Oluşturulacak öğrenci komiteleriyle okul sistemi daha katılımcı ve demokratik hale gelecektir. Okullarımızda fiziki ve psikolojik şiddete karşı da tedbirlerimiz var. Öğrencilere fiziki ve psikolojik şiddet uygulayan öğretmenlere karşı tüzük kararı gereği yaptırımlar uygulanabilir.

Anaokulundan eğitim enstitülerine kadar eğitim faaliyetlerini yürütüyorsunuz. Eğitiminizin kapsama alanında olan öğrencilerin çoğu rejim okullarında da eğitim görmüşler. Öğrenciler ne tür bir fark görüyorlar?

Bu farkı iki biçimde değerlendirebiliriz. Birincisi eğitim düzeyi olarak özellikle Kürt öğrencilerde anadilde eğitim yapmak, kavramada önemli bir sonucu ortaya çıkarıyor. Arapça okuma yazmayı öğrenen bir Kürt çocuğu iki yılda okuma yazmayı öğrenirken bu sene bizim ilkokul birinci sınıf öğrencileri daha ikinci aydan itibaren okuma yazmayı öğrendi. Anadilde eğitim erkenden kavrayışı öğrenmeyi ortaya çıkarıyor. Çocuk ikinci bir dil üzerinden öğrenerek zaman kaybını yaşamıyor. Doğrudan bildiği, büyüklerinin dilinden duyduğu nesneleri bu sefer okuma ve yazmayla öğrenmiş oluyor. Bu zaman, kavrayış ve öğrenmeyi hızlandırıyor. Bu geçiş sürecinde daha önce rejimin okullarında eğitim görmüş öğrenciler biraz sıkıntı yaşadı. Arapçadan Kürtçe eğitime geçişte bir zorlanma oldu. Öğretmenlerimizde de bu yönlü bir zorlanma oldu. Çünkü öğretmen de anlatmak istediklerini Arapça öğrendikleri üzerinden anlatmaya çalıştı. Bu zorlanmaya anlam verdik bunu gidermek için kolaylaştırıcı sözlük çalışmalarımız oldu.

Kürtçe dili eğitim için yeterli mi?

Kürtçe zengin bir dil. Tanımlanmak istenen bir nesnenin birkaç tanımı var. Kürtçe dili alan yaratan bir dildir. Kürtçe eğitim olmaz yaklaşımı bir egemenlerin propagandasıdır. Bir de bu durumdan etkilenen Kürdün kendine güvensizliğidir var. Kürtçe ne resmi dil, ne yazı dili, ne okuma dili, ne siyaset, ne bilim dili olabilir anlayışı asimilasyoncu yaklaşımdan başka bir şey değildir. Bir diğer ayağı ise kendinden kaçıştır yabancılaşmadır. Bu yaklaşım kırılırsa Kürtçenin her alanda nasıl verimli bir dil olduğunu herkes görecektir. Bu konularda biz de eksik yanlarımız pratikte görüp, gözlemleyerek ortaya çıkan sonuçları çözümleyerek ilerisi için adımlar atmaya çalışıyoruz. Çünkü tüm bu anlattıklarımız sadece bir yıl içerisinde ortaya çıktı ve tüm Kürt coğrafyası ve tarihi açısından bir ilkti. Bu günlerden çıkaracağımız sonuçlar üzerinden önümüzdeki yıllara eğitim-öğretim dönemlerine hazırlanıyoruz. Yöntem ve tarzdan tutalım maddi kaynakların çoğaltılmasına kadar eğitimin verimini arttırmak için bu geçen süreç oldukça öğretici oldu.

Bu eğitimin düzeyi nedir resmiyetiniz yok bu anlamda dış dünya sizi nasıl tanıyacak?

Şu an zaten Kürtler statüsüz bir halktır. Şöyle bir şeyi iddia edebilirim bizim okullarımızda eğitim gören her öğrencinin dünyanın tüm aynı denk okullarında eğitim görüp başarıyla sonuçlandıracağına inanıyorum. Bu konuda okul müfredatımıza güveniyoruz ve gelip inceleyebilirler. Verilen eğitimin olmayabilirliğine yönelik yaklaşım sadece siyasidir. Her sistemin bir eğitim yaklaşımı vardır. Tüm bu yaklaşımların ortak yönü sistemin kendi devamını sağlamaktır ve devletçi sistemler bunu köle, bağımlı insan tipi yaratarak başarmak istiyorlar. Her diploma bireyi ulus-devlete bağlayan bir zincir oluyor. Demokratik ulus eğitimi ise toplumsallaşma etrafında bireyi toplum yararına eğitmek zihin özgürlüğünü sağlatmaktır. Kişi kendisini topluma verdikleri oranda yaratıp kabul görecektir. Ahlaki politik toplum da toplumun kabul ölçüleri önemlidir. Statü üsten değil toplumla olur. Bizim eğitim sistemimizin başarı düzeyi topluma kattığı yararlılıkla ölçülüyor. Öğrencinin kafasında bir diploma ve gelecek değil önce topluma yararlılık esas olmalı.

Bir eğitim yılını bitirmiş oldunuz gelecek yıllar için planlamalarınız nedir?

Kobanê için sağlık akademisinin hazırlık çalışmalarına başlamış durumdayız. Akademide eğitim verecek doktorların eğitimine başlamış durumdayız. Ocak ayında Kobanê eğitim konferansı gerçekleştirildi. Bu konferansta en önemli karar öğretmen eğitimlerinin yetkinleştirilmesiydi. Bu yaz ayında üç aylık bir eğitim süreci geçirilecek. Okulların eksiklerinin giderilmesine, yeni okul yapımından tutalım eksikliklerinin giderilmesine kadar planlamalar var. Şu an Rojava üzerinde bir ambargo olduğu için genel olarak malzeme karşılamada bir sıkıntı yaşanıyor. Peymangah’ları köy hatlarına taşıma planlarımız var. Her üç hat için bir Peymangahla bulunulan alanın eğitim öğretmen ihtiyacını böyle karşılamayı planlamayı düşünüyoruz. Yeni öğretmenler yetiştirmek genel hedefler arasında. Öğretmen evleri, lokalleri yapma gibi bir proje var ve bu yakında uygulamaya geçecek. Gelecek yılın kitaplarının hazırlıkları yapılıyor.

Şu an yaklaşık elli kişilik bir komiteden oluşan tüm Rojava-Kuzey Suriye alanı için kitap hazırlık çalışmasını yürüten bir komite var ve bunlar Arapça, Kürtçe ve Asurice eğitim kitabı hazırlıyor. Bu kitaplar demokratik ulus perspektifi temel alınarak hazırlanıyor. Bilimin gelmiş olduğu düzeyi demokratik ulus perspektifiyle yoğurarak ve toplumsal gerçeklikle yedirerek bu müfredat oluşturuluyor. Din ve ulusal sorun orta doğu açısından belirleyici ve hassas konular. Bizim açımızdan önemli olan toplumsal ahlakın düzeyidir. Bütün dinler inançlar iktidarsız bir şekilde bir arada yaşaya bilirler.

Din ve inanç içerisine sızmış devlet ve iktidarı bu alandan çıkarmak gerekiyor. Bu da bir reformla ancak gerçekleşebilir. Eğitim anlayışımızda Ortadoğu’nun bu yönleri işlenerek devletçi iktidarcı anlayışı teşhir eden aslında bu iktidarcı devletçi zihniyetin bu topraklara yabancı olduğunu belirten gerçekçi bir zihniyet eğitimi verilmeye çalışılıyor. İnanca saygı ve inancın yaşatılması gerektiği her zaman temel yaklaşımımızdır. Din ve inanç bu topraklarda toplumsallaşmaya çok önemli katkılar sağlamıştır.

Rojava’da sadece Kürtler yaşamıyor. Arap ve Asuri, Süryani başta olmak üzere değişik halklar da yaşıyor. Bu halklar bu eğitim faaliyetlerinde yeri ne eğitimler nasıl veriliyor değişik halklar var bu nasıl gözetiliyor?

Eğitimde temel aldığımız konu anadilde olmasıdır. İlk üç yıl her ayrı ulus öğrencisi kendi anadilinde eğitimini görüyor. Okullar karma ama sınıflar ayrı. Üçüncü sınıftan sonra her başka ulus öğrencisi diğer ulusun dilini öğrenmeye başlıyor. Bunun eğitimini alıyor. Böylece birbirini anlayan bir birinin dilini bilen çok kültürlü ve dilli bir toplum yaratılmaya başlanıyor. Yine tarih bilgisi konusunda da her ulusun tarihini önceleyen bir program çıkarılmış durumda.

Eğitim sistemine yönelik halkı gözlemleye bildiniz mi yaklaşımları nedir?

İlk başta halkta bir tedirginlik vardı. Kürtçe dilinde eğitim olur mu olursa nereye kadar olur. İlk yarıyıl tatilinden sonra halkta bir merak uyanmaya başladı. İlk yarı döneme kadar öğrenci sayımız 11 bindi ikinci dönemle beraber şimdiki sayıya ulaştık. Hatta okuma yazma bilmeyen aileler ya da Arapça dilde eğitim almış aileler Sazıya Zımana gelerek Kürtçe eğitim alma talebinde bulunuyor. Bu bir yoğunluk kazanmış durumda. Bu konuda KPC-Demokratik olarak da bütün yaz boyunca mahallelere gidip ailelere Kürtçe eksenli eğitim çalışmaları başlatmak. Şu anki bizim eğitim sistemimizin ve yaklaşımımızın başarısını önümüzdeki dönemde göreceğiz. Biz de bunu görebilmenin heyecanı içerisine girmiş durumdayız.

Eğitim çalışmalarınız da politikanızda sisteminizde önünüzdeki sorunlar nelerdir. Yardımlar ne düzeyde ve çağrı var mı?

En başta zihniyet hususlarında zorlanıyoruz. Öğretmenlerimizde halen eski sistemin etkisinde olan yaklaşımlar açığa çıkıyor. Müdürvari yaklaşımlar ortaya çıkmaya çalışıyor. Henüz birbirinden öğrenme ilişkisi gelişmedi. Yine tüm Kürtlerde hakim olan okumaya karşı ilgi azlığı Kobanê’de de zayıf. Savaşın bir sonucu olan maddi ihtiyaçları önceleme öne çıkıyor. Bu anlamda tüm öğrenci yaşındaki kitleyi okullara çekebilmiş değiliz. Yine savaş sonrası durumu olarak öğrenciyi normal yaşama çekmede yani güvenli psikolojisini yaratmada kişinin bunu kendisinde yaratmada sorunlar var. Mevcut ambargoda kısmi oranda eğitimin verimini azaltıyor. İhtiyaç duyulan okul malzemesini bulmada sıkıntılar var. Kuzey Kürdistan’da okullar için hazırlattığımız okul kitaplarına devlet el koymuş durumda. Güney Kürdistan’dan temin ettiğimiz laboratuvar malzemeleri de Sêmalka kapısı kapatıldığı için elimize ulaşmadı. Avrupa’dan yardımda bulunmak isteyen kurum ve kişiler var ama geçirmek istedikleri malzemelere izin verilmiyor. Okulların tamiratı için bazı uluslararası kurumlar para yardımında bulundu ama bu yetersizdi.

Yani Rojava devrimine Kobanê direnişine ilgi azaldı mı?

Aslında ilgiyi de doğru analiz etmek lazım. Rojava ve Kobanê’deki savaş hala hayranlıkla ve umut yaratarak takip ediliyor. Kobanê direnişine karşı dünyada büyük yürüyüşler olmuştu. Kobanê için özel bir gün bile yaratan ilgi mevcut durumda yok. Okullara dönük sadece iki somut yardım almışız. Birincisi uluslararası bir kuruluş para yardımıyla okulların ihtiyacını karşılıyor. Okul için ne lazımsa çıkan listeye göre para yardımında bulunuyor. Bir de İtalyan bir şirket kırk bir bin dolar yardımda bulundu. Okul tamirlerinde bu para kullanıldı. Kobanê’ye sahip çıkmak sadece askeri alana destek sunmakla olmuyor. Kobanê’nin bir daha eski ağır durumu yaşamaması için bir gelecek garantisi yaratmak gerekiyor. Geleceği kurmak da eğitimden geçiyor. Bu çocukların doğru eğitimiyle orta doğunun kirletilmiş zihniyeti ancak böyle temizlene bilir.