Rojava Devrimi'ne damgasını vuran Komutan Rubar Hamlesi

YPG’nin Komutan Rubar Qamişlo Hamlesi’nin üzerinden tam bir yıl geçti. Aradan geçen bir yıl gibi kısa bir zaman diliminde YPG’nin özgürleştirdiği topraklara, yöre halkının tekrar dönüşü sağlandı.

YPG Genel Komutanlığı, 10 Temmuz 2015’te düzenlediği basın açıklaması ile 6 Mayıs'ta başlattığı Komutan Rubar Qamişlo Hamlesi'nin sonuçlandığını şu sözlerle açıkladı: “Güçlerimiz 65 gün süren hamle sürecinde hedeflediği 11 bin kilometre karelik alanın tümünü çetelerden temizlemeyi başarmış ve 65 gün süren hamlede 1315 çete üyesi öldürülmüştür. Öldürülen çetelerden 529’nun cenazesi ile çok sayıda silah ve cephane güçlerimizin eline geçmiştir. Hamlenin ikinci aşamasında 118 savaşçımız da kahramanca bir direniş sonucunda şehadete ulaşmıştır.”

YPG Komutanlığı, Rojava Devrimi'nde yeni bir dönem açan Komutan Rubar Qamişlo Hamlesi'nin sonuçlarının kamuoyuna açıklandığı toplantıda, Rojava ve Suriye'nin geleceğine ilişkin olarak da, “Operasyonda şehit düşen arkadaşlarımıza sözümüz var: Demokratik, özgür ve çoğulcu bir Suriye inşa edilinceye kadar şehitlerimizin çizgisinde ve onların fedai duruşuyla büyük bir kararlılık ve cesaretle mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

DAİŞ çetelerinin 23 Şubat’ta Habur Havzası ile Til Temir köylerindeki Asuri köylerine yapmış olduğu işgal girişiminden sonra alt yapısı oluşan Komutan Rubar Qamişlo Hamlesi, Kobanê zaferinden sonra DAİŞ çetelerin baş aşağı gidişinin en önemli kilometre taşlarından birisidir.

Komutan Rubar Qamişlo Hamlesi’nden sonra DAİŞ çetelerine karşı devam eden mücadelede YPG  Hesekê’yi özgürleştirme hamlesini başlattı. Ardından QSD’nin Hol ve Xatuniyê Gölü'nü çetelerden temizleme hamlesi izledi. Tişrin Barajı Hamlesi QSD’nin ikinci Şeddadê hamlesi ile de üçüncü hamlesi ve çetelere karşı kazanılan zaferi oldu. Tüm bu askeri başarılara Kızwan Dağı'nın kuzeybatısı ile Girê Spî’nin güneyi çetelerden temizleme operasyonunu takiben Efrîn doğusundaki Şehba bölgesindeki Til Rifat Operasyonu gelişti.

DAİŞ çeteleri ve onun arkasındaki kirli güçler, YPG ve QSD’nin hamle ve operasyonları ile aldıkları ağır yenilgiden sonra tüm güçlerini birleştirerek Şubat 2016'dan bu yana Halep’in Şêx Meqsûd Mahallesi'ne saldırıyor.

6 MAYIS KOBANÊ ZAFERİNİN DEVAMIDIR

Musul’da silah ve cephane teslim ettikleri DAİŞ çeteleri, 2014 yılının Eylül ayında Kobanê’ye saldırtan karanlık ve kirli güçler 2015 yılının ilk ayı Ocak’ın 25’inde büyük bir yenilgi ile karşılaştı. Kobanê yenilgisi üzerinden Rojava Devrimi'nin yok oluşunu hedefine koyan DAİŞ ve DAİŞ çete zihniyetine karşı, YPG’nin Kobanê’deki zaferi ile Rojava ve ilerici insanlık tarihinde yeni bir dönüm açıldı.

Kobanê’nin direniş değerlerini kendisine ilke edinen YPG ve YPJ savaşçıları her alanda çetelere karşı mücadelesini yükseltmeye devam etti. Til Hemis, Til Berak hamlesinin ilk günlerinde Til Temir ve Habur havzasındaki Asuri köylerine DAİŞ çetelerinin işgali sonrasında başlayan çatışmalı süreç, baharla birlikte yeni bir evreye girdi.

YPG/YPJ savaşçıları DAİŞ çetelerinin 23 Şubat Til Temir Asuri köylerinin işgali ile sonrasında hızlandırdıkları hamleyi 6 Mayıs’ta Hesekê ve Serêkanîyê olmak üzere 2 hat üzerinden başlattı. Halkların kardeşliği sloganları ile idam sehpasına yürüyen Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının şehadet yıldönümüne denk gelen hamle, Rojava ve Suriye halkları açısından yeni bir süreç başlatma gibi tarihi büyük bir role sahipti.

DAİŞ çetelerinin işgali altındaki topraklarda yaşayan halkın da yoğun talebi üzerine başlayan hamlede, YPG ve YPJ bünyesinde yer alan Arap ve diğer halklardan oluşan savaşçıların yanı sıra, Burkan El Firat, Rojava Asayişi, Öz Savunma Güçleri ve Halk Savunma Güçleri (HPC) yerini aldı.

HAMLENİN İLK GÜNLERİ SAVAŞIN KADERİNİ BELİRLEDİ

Hesekê’nin Til Mecdel köyü ile Serêkanîyê’nin Menacir hattı olmak üzere iki kol üzerinden 6 Mayıs’ta başlayan YPG, YPJ hamlesine karşı DAİŞ çeteleri çok yoğun ve güçlü bir şekilde hazırlık yapmıştı. Özellikle Asuri köylerinin sınırı ve Habur havzasında stratejik önemi olan Til Mecdel’den başlayıp Rizazê, Aşra ve Gunde Ömerö gibi köylerde çeteler oluşturdukları savunma hatlarında tüm güçleri ile var olma savaşını verdiler.

Çeteler burada oluşturdukları savunma hattına ağır silah, patlayıcı araç ve intihar komandoları, yoğun mayınlama ve neredeyse tümü yabancı ideolojik ve militan kadro gücü ile direnmeye çalıştı. YPG’nin Til Mecdel’den başlattığı hamleyi durdurmak, olmazsa kırmak için 9 günlük kıran kırana verdiği savaşta ondan fazla patlayıcı yüklü kamyon ve onlarca intihar bombacısını harekete geçirmişti. YPG’nin kararlı ilerleyişi karşısında tutunamayan DAİŞ çeteleri, kaldıkları köyleri yaşanmaz kılarcasına yıkıp yaktıklarının dışında yaşamın tüm alanlarına yüzlerce, binlerce mayın döşeyerek geri çekilmeye başladı.

Hesekê cephesindeki sert savaş kadar olmasa da en az aynı ölçekte, Serêkanîye cephesinde başlayan hamle, Menacir ve Alya cephelerinde de devam etti. Çeteler hamlenin başlayacağını anlamış olmalılar ki, hamleden birkaç gün önce Hesekê hattında Harita ile Serêkanîye hattında Til Boğa alanlarına büyük bir güç ile saldırı gerçekleştirmişti. Her iki saldırıda YPG’nin sert karşılık vermesi üzerine çeteler geri çekilmek zorunda kalmıştı. Bu her iki çatışma Komutan Rubar Qamişlo Hamlesi'nin de güç dengelerini ortaya çıkarmıştı.

YPG, çeteleri Cizir Kantonu'nun dışına atmaya kararlı, DAİŞ çeteleri ise Türk devletinin projeleri çerçevesinde adım adım kantonları çembere alıp tasfiye planlarını uygulamaya çalışıyordu. Hamle sürecinde YPG ve YPJ savaşçıları çetelerin konumlandıkları yerleri ve konumlanmalarının iyi bir istihbaratını almış, plan ve hareket tarzını buna göre düzenlemişti. Hamlenin ilerleyen günlerinde DAİŞ çetelerinin tüm güç ve silah takviyesine rağmen darbe üstüne darbe yemeleri ve giderek YPG direniş güçlerinin temsil ettiği ideoloji karşısında bir yenilgiyi yaşamış olsa da esasta pratikte uygulanan savaş tarz ve taktiğinin belirleyici olduğunu hatırlatmakta yarar var. Zira YPG’nin savaşı kendi inisiyatifinde yürütmesi, tarz ve taktik ustalığı ile çetelerin beklemediği yerden atmış olduğu çember ve yarma hareketleri ile adete karşısındaki düşmana şok üstüne şok yaşatarak tüm yaşam damarlarını kesiyordu.

HAMLE 'KOMUTAN RUBAR QAMİŞLO' İSMİNİ ALIYOR

YPG’nin bu taktik üstünlük ve savaş strateji karşısında çeteler ilk günlerde belki de çok kale almış olmalı ki, umutla direniş sergilemeye başlamıştı. Ancak savaşın 10’uncu gününde çeteler Hesekê cephesindeki Til Hurmuz köyünde hamlenin gelişmesini beklerken, YPG sürpriz bir şekilde buradaki savaş gücünün bir kısmını Hesekê- Til Temir hattındaki Ruguba’ya kaydırarak buradan bir yarma hareketine başladı.

Aynı şekilde Serêkaniyê hattı üzerinden ilerleyen YPG güçlerinin, uluslararası yol üzerindeki stratejik Alya köy ve buğday depolarını aldıktan sonra Til Temir’e girmeden Kizwan Dağı'na doğru bir süre ilerledikten sonra El Musamir köyüne yönelmeleri savaşın tüm kaderini de değiştirmişti.

Hamlenin 8. günü yani 14 Mayıs’ta Serêkaniyê Cephe Komutanı Rubar Qamişlo'nun, bir çatışmada yaşamını yitirmesi ile hamle Komutan Rubar Qamişlo adı ile devam etmişti. Uzun süredir çetelere karşı savaş cephesinin başında olan ve hamlenin de hazırlık ve yürütmesinde yer alan Komutan Rubar Qamişlo’nun şehit olması silah arkadaşları için bir intikam hamlesine dönüştü.

Bu intikam duyguları ile hareket eden YPG ve YPj savaşçıları 20 Mayıs yani hamlenin 12. gününde Serêkaniyê ve Hesekê güçleri Um El Musamir ve Huda köylerinde buluşması ile çetelerin işgal ettiği 23 köyü de çembere almış oldu. Çeteler özellikle Til Temir’in Xebiş, Til Nasrin gibi köylerde savunma hattı oluşturmuştu. Ancak YPG’nin çember hareketi ile çetelerin bağlantılarını kesince çeteler direnmeyi bir kenara bırakarak kaçmanın derdine düştü.

Aynı gece yüzlerce çete ovada kaçmaya çalışırken, bomba yüklü araçlarla El Huda köyüne saldırarak kendilerine yol açmaya çalışıyordu. Ancak kaçışları onları kurtarmaya yetmemişti. YPG’nin etkili darbeleri karşısında kaçmaya çalışanların büyük bir kısımını da uluslararası koalisyon güçlerinin uçakları tarafından imha edilmişti.

Yazılı bir açıklama yapan YPG Genel Komutanlığı, “Cizîr Kantonu’nun batı kırsalı ve köylerini kurtarmak amacıyla 6 Mayıs günü başlatılan ‘Komutan Rubar Qamişlo Hamlesi’nin 12. gününde büyük başarılarla devam ediyor. Güçlerimiz taktik bir manevrayla düşmanı yanıltarak dün gece 300 çetenin yer aldığı ve 23 köyün bulunduğu geniş bir alanı kuşatmaya almıştı. Dün geceden bu yana bu kuşatılan alanda en az 170-200 arasında çete üyesi öldürülmüştür. Şehîd Rubar, Şehîd Brûsk, Şehîd Ciger ve tüm hamle şehitlerimiz adına yürütülen bu operasyonumuz başarılı bir şekilde devam etmektedir” dedi.

14. GÜNDE KIZWAN DAĞI ÖZGÜR

DAİŞ çeteleri YPG hamlesi karşısında darbe üstüne darbe yemeye devam ediyor, aldığı yenilgi ile psikolojik çöküntü ve yenilgili ruh hali ile canları kurtarma telaşı ile kaçmaya çalışıyorlardı. Çetelerin bu yenilgili ruh halini iyi okuyan YPG Savaş Koordinesi zaman yitirmeden Kızwan Dağı'nın alınması talimatını vermişti. Savaşın 14. gününde Hesekê cephesi ve Serekaniyê cephesi olmak üzere iki farklı güzergahtan YPG ve YPJ savaşçıları Kızwan dağına operasyon başlatmıştı.

Ajansların "flaş" olarak geçtiği haberde, “Doğu ve kuzeyinden Evdilezîz dağına ilerleyen YPG güçleri Hesekê tarafından iki kol halinde Evdilezîz dağının eteklerine girdi. Serêkanîyê cephesinden ilerleyen diğer YPG kolu ise; Şedadê’den Evdilezîz dağına giden dört yola girdi” denildi.

Üç saat gibi kısa bir zaman içinde YPG savaşçıları dağın en yüksek yeri olan radyo istasyonu ve Selahattin Eyyubi Kalesi gibi yerleri çetelerden temizleyerek özgürleştirmişti. YPG’nin girişimiyle, çetelerin konumlandığı köylerdeki yüzlerce çete de çembere alınmıştı.

HAMLENİN İLK AŞAMASI 21 MAYIS'TA TAMAMLANDI

Kızwan Dağı'nın da çetelerden temizlemesi ile 21 Mayıs’ta YPG Genel Komutanlığı adına YPG Sözcüsü Redur Xelil ve Süryani Askeri Meclis üyesi Kino Gabriyel, Til Temir’in Xebiş köyünde basın açıklaması yaptı. Xelil, 6 Mayıs'ta başlayan ve DAİŞ çetelerinin tüm engelleme çabalarına rağmen büyük bir kararlılıkla yürütülen hamlelerinin birinci aşamasının 21 Mayıs tarihi itibarıyla başarıyla sonuçlandığını duyurdu.

YPG Genel Komutanlığı adına Redur Xelil, “Operasyon boyunca tespit edilebilen 532 çete üyesi öldürüldü. 146 çete cenazesi ile yüksek miktarda silah ve cephanenin ele geçirildi. Şüphesiz bu büyük başarı şehitlerimizin kahramanlıkları sayesinde elde edilmiştir. Şehit Rubar Qamişlo, Brûsk Amed, Ciger Qamişlo, Zilan İntikam, Hêvî Gever Marînos ve Enternasyonalist savaşçı Aryel Kobanê (Mihemed Yusuf Kerimî) başta olmak üzere hamlemizi başarıya ulaştıran 46 şehit yoldaşımızı bu vesileyle bir kez daha selamlıyoruz. Bu büyük zaferi, halklarımızın ortak geleceğini kurmak amacıyla kendini feda eden tüm şehitlerimizin anılarına adıyoruz" dedi.

MEBRUKA, SİLUK VE GIRÊ SPÎ

"Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Cizîr topraklarını ve bu topraklar üzerinde yaşayan Arap, Asuri, Kürt halkları ve tüm bileşenlerimizi korumaya devam edeceğiz" diyen YPG Genel Komutanlığı, Kızwan Dağı ve Habur havzasında kazanmış olduğu askeri başarının ilk aşamasından sonra çeteleri bu topraklar üzerinden söküp atmak ve işgal edilen alanları özgürleştirmek için hamlenin 2. aşamasını çetelerin önemli merkezlerinden olan Mebruka’dan başlayarak Siluk ve Girê Spî’ye doğru devam etti.

Serêkaniyê ve Til Temir hattının saldırı karargahı ve Türk devleti ile giriş çıkışların yoğun yapıldığı Mebruka, Ravya, Dehma hattında DAİŞ çeteleri iki yıllık bir altyapı çalışması ile geçilmez kılmaya çalışmıştı. Çeteler 10 Mart 2015’te Türkiye’den aldıkları destekle Mebruka hattı üzerinden Til Xenzire saldırıları geliştirmişti. YPG’nin 6 Mayıs’ta Serêkaniyê ve Hesekê’den başlattığı hamle şimdi Türkiye sınırına paralel çetelerin merkezlerini bir bir ortadan kaldırıyordu.

Binlerce mayın, yüzlerce kilometre alt geçit ve bomba yüklü araçlarla 2 yıllık çete hazırlıkları Mebruka, Ravya ve Dehma hattı YPG’nin taktik ve başarılı hamleleri ile önce kuşatmaya alındı, iki üç gün gibi kısa bir zaman içerisinde de çetelerin elinden alınarak özgürleştirilmişti.

DAIŞ’İN İLK İLAN EDİLDİĞİ KÖY

Türk devletinin Mebruka ve Siluk hattı üzerinden çetelere verdiği destek sonucunda Cizir Kantonu üzerine saldırılar gerçekleştiriyordu. Özellikle Girê Spî saldırısında da çetelerin saldırı gerçekleştirdiği Nestel köyü çetelerin Türk sınırlarını geçmek için kullandığı temel bir yol konumundaydı.

İkinci önemli köylerden birisi de Kınatra köyüdür. Mebruka ve Siluk arasında Türkiye sınırına yakın bir yerde olan Kınatra’nın en önemli özelliği alanda ilk DAİŞ çete bayrağının kaldırıldığı köydür. İki yıl önce DAİŞ çeteleri Türkiye sınırına yakın Kınatra köyünde ilk defa DAİŞ bayraklarını kaldırıp varlıklarını ilan etti. İşte YPG’nin Mebruka’dan başlattığı Komutan Rubar Qamişlo Hamlesi'nin ikinci aşaması adım adım tüm kirli damarları bu topraklar üzerinden kopartıp atıyordu.

DAİŞ’İN YENİLGİSİ VE ERDOĞAN’IN KARIN SANCISI!

YPG’nin başarılı hamleleri ile yenilgi üstüne yenilgi alan ve giderek tükenişe giden DAİŞ çeteleri aynı zamanda Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da psikolojisini bozmuştu. Tüm planlarını DAİŞ çetelerinin varlığı üzerine kuran AKP ve Erdoğan çetelerinin yenilgisi ile karın sancılarını yalan ve karalama kampanyasına dönüştürmüştü. Oysa Komutan Rubar Qamişlo Hamlesi yöre halkının talebi ve desteği ile başlatılmıştı.

Halktan destek alan YPG ve YPJ güçleri tarihi yürüyüşleri ile hedefledikleri Cizîr Kantonu ve Kobanê’nin birleşmesine doğru gidiyordu. Bu amaçla önce çetelerin sevk ve idaresinin yapıldığı Siluk kasabasının dış dünya ile bağlantıları kesilmiş, ardından Girê Spî’ye yönelme başlamıştı.

GRÊ SPÎ ÖZGÜRLEŞTİ-KOBANÊ-CİZÎR KANTONLARI BİRLEŞTİ

Cizîr Kantonu’ndan gelen Komutan Rubar Qamişlo Hamlesi’nin savaşçıları ile Kobanê’den gelen Komutan Gelhat savaşçıları 15 Haziran gecesi birleşerek Girê Spî (Til Ebyad) şehrini çembere aldı.

İki kantonun birleşmesi ile DAİŞ çetelerinin Rakka ile bağlantı yolları kesilmiş oldu. Kobenê ve Cizîr kantonlarından gelen savaşçılar Grê Spî’yi üç koldan çembere almış, geriye tek yol Türkiye sınır kapısı kalmıştı. Çeteler Girê Spî önündeki köylerde bir savunma hattını oluşturmak istese de YPG güçlerinin kararlı mücadelesi sonucu bir kısmı Türk sınırındaki askeri karakollara, bir kısmı ile Girê Spî ile bağlantı sağlayan köprüleri patlatarak şehre kaçıp Türk askerlerinin yanına kaçmıştı. Zaten bunun alt yapısını sağlam ve çeteleri YPG’den korumak için Türk askerleri tam tekmil sınırda bekliyordu.

Üç koldan Girê Spî’ye giren YPG/YPJ güçleri çeteler küçük gruplarla savaşıp diğer güçlerin kaçmasına zemin sunmuştu. Takvimler 15 Haziran'ı gösterdiğinde Girê Spî tamamen YPG’nin denetimine geçerek çetelerden temizlenmişti. YPG savaşçıları kendi dünyaları gibi DAİŞ çetelerinin kara bayraklarını indirerek şehrin ortasına dev YPG bayrağını astığında sadece DAİŞ değil, başta Türk devleti olmak üzere tüm dünya YPG’nin zaferini kabullenmek zorunda kalmıştı.

YAŞAM YENİDEN FİLİZLENDİ

YPG’nin Komutan Rubar Qamişlo Hamlesi’nin üzerinden tam bir yıl geçti. Dünyanın birçok yerinden gelerek Türk devletinin desteği ile Kürt, Arap, Türkmen, Asuri ve Çeçen halklarının topraklarını işgal eden çeteler bu topraklara kan, gözyaşı ve yarım kalan hayatlar bıraktı. Aradan geçen bir yıl gibi kısa bir zaman diliminde YPG’nin özgürleştirdiği topraklara, yöre halkının tekrar dönüşü sağlandı. Binlerce mayına rağmen, yıkılmış, yakılmış hayat alanlarına ve yarım bırakılmış gülüşlere rağmen yöre halkı kendini küllerinden yaratırcasına yaşamını yok edilmeye çalışılan kardeşlik köprülerine yeniden inşa etti.

Tıpkı yüzlerce yıl önce olduğu gibi bir dostluk ve kardeşlik duyguları ile yaşamını kurmaya çalıştı. Artık aynı gökyüzü altında ortak yaşamın mümkün olduğunu ve olacaksa bir çözümün birlikte yaşamdan geçtiğini yaşayarak gösteriyorlar. Kürt, Arap, Asuri ve diğer halkların çocuklarının yol boyunca gelip geçen araçlara küçük parmakları ile yapmış oldukları zafer işareti, DAİŞ çeteleri ve onun arkasındaki kirli güçlere karşı zaferin en büyüğü değil de nedir...

...