Yazılı bir açıklama yapan Ronahî TV Yayın Kurulu, Rojava devriminin sesinin kısılmasına izin vermeyeceklerini, sonuna kadar özgür basın çizgisinde olacaklarını belirtti.

Ronahî TV Yayın Kurulu açıklaması şöyle: “Türk devleti, Eutelsat işbirliği ile Rojava-Kuzey Suriye devriminin sesi olan kanalımız Ronahî TV’nin yayınını durdurmak istemektedir.

Aynı zamanda Kürdistani kanallar Stêrk TV ve News Channel’in de sesini kısmak istemektedir.

Türkiye’nin talebiyle Eutelsat 14 Nisan 2017’de uydu kurumlarına yazı göndererek, kanalımız yayınını durdurması talimatı vermiştir.

Daha önce Eutelsat, hukuki gerekçe sunmadan, Kürt televizyon kanalları Newroz TV ve Med Nuçe kanallarının yayınını kesmişti.

Paris Mahkemesi, bu hukuksuzluk sebebiyle Eutelsate’i mahkum etmişti.

Bununla yanında, Eutelsat bir kez daha aynı hukuk dışı yolla televizyon yayınımızı kesmek istemektedir.

Ronahî TV gazetecileri ve çalışanları olarak, Rojava devriminin sesini kesme girişimlerini kabul etmiyoruz.

Çünkü Ronahî TV, Özgür Basın geleneği esası ile kurulmuştur.

Ronahî TV özgürlük ve barışın sesidir.

Yayına başladığından beri, Suriye halklarının taleplerinin sesi olmaya, demokratik ve özgür Suriye için gerçekleri vermeye çalışıyor.

Suriye krizinin çözümü ve Suriye federasyonu inşası için demokratik ulus temelinde halkların kardeşliğini savunuyor, yayınlarında tüm halkların rengine ve sesine yer veriyor.

Ronahî TV savaş mevzilerinde devlet ve çete terörizmine karşı halkların onurunu savunan YPG/YPJ, QSD savaşçıların kahramanlığını bildiriyor, halkların onurlu ve özgür bir yaşam umudunu yükseltiyor.

Çeşit çeşit programlarla Kürt halkı ve tüm Suriye halklarının dil, kültür ve sanatını korumaya ve geliştirmeye çalışıyor.

İşgalci Türk devleti, Suriye krizinin başından beri faşist ve terörist çete gruplarını desteklemekte ve Kuzey Suriye’yi işgal etmeye çalışmaktadır.

Televizyon kanalımıza yönelik bu çabanın, Rojavayê Kurdistanê halkının statüsüne yönelik bir saldırı olarak görüyoruz.

Aynı zamanda Suriye halkının demokratik çözüm talebi olan Kuzey Suriye Federasyonu’na yönelik bir saldırı olarak görüyoruz.

Bu saldırı gerçek basına bir saldırıdır. Türk devleti Rojava, Kuzey Suriye, Başûr ve Bakurê Kurdistanê’ye eş zamanlı saldırmaktadır. Açıktır ki, özgür basına saldıran Türk devleti geniş bir saldırı dalgasına hazırlık yapmaktadır.

25 Nisan bombardımanında Dengê Rojava ve Dengê Çira’ya, 27 Nisan’da da Avrin FM’e saldırmıştır.

Bakurê Kurdistan ve Türkiye’de Erdoğan rejimi bir yılda 150 televizyon kanalı, radyo kanalı, gazete kapatmış ve 154 gazeteciyi cezaevine atmıştır.

Sınır Tanımayan Gazeteciler RSF raporuna göre 2017 yılında Türkiye özgür basına en çok müdahale eden ülke durumundadır.

Türk devleti dünya genelinde 180 ülke içerisinde 155.sırada yer almaktadır.

Bu da Türk devletinin ve Erdoğan rejiminin basın düşmanlığını gözler önüne sermektedir.

Şu anda uluslararası alana el uzatmakta ve Türkiye dışında da karşı sesleri kesmek istemektedir.

Ronahî TV’nin özgür basın geleneğini takip ettiği bilinmelidir, zor ve baskıya karşı bir tek yol bulunmaktadır, o da direniş, mücadele ve büyümektir.

Çete ortağı faşist diktatör Erdoğan’ın Rojava Devrimi’nin sesini kısmasına izin vermeyeceğiz.

Uluslararası basın örgütlerine, sendikalarına, gazeteci örgütlerine ve tüm ilgili kurumlara bu hukuk dışı karara karşı yanımızda olmaları çağrısı yapıyoruz.

Kürt halkının, Kuzey Suriye halkının, tüm demokratik kurum ve gazetecilerin özgür basına sahip çıkacağına inanıyoruz.

Şehit Mistefa Mihemed ve Xerib Welat’a söz verdiğimiz gibi direniş ve mücadeleyi sürdüreceğiz.”