HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Hamburg’ta düzenlenen halk toplantısına katıldı. Kardeş aile kampanyasına her zamankinden daha fazla sahip çıkılması gerektiğini söyleyen Sarıyıldız, “Gittiğimiz her yerde halkımıza karşı işlenen insanlık suçlarını dile getiriyoruz. AKP ve Erdoğan sadece halkımızın başına musallat olmuş bir bela değildir. Engellenmediği takdirde tüm Avrupa’nın başına bela olacaktır. Daha dün Erciş’te bir ev kadını ikamet ettiği evinde diri diri yakıldı. Erdoğan’ın elinden züllümden başka bir argüman kalmamıştır. Zülüm ettikçe yalnızlaşıyor, kokuşuyor ve teşhir oluyor. Avrupa Parlamentosu başkanı Sayın Schultz’la yaptığımız görüşmede bunları dile getirdik. Schultz bize hak vererek tüm bunların farkında olduklarını söyledi. Ama farkında olmak bu zulmü engellemiyor. Avrupa Erdoğan’a karşı yaptırıma giderek tavrını ortaya koymalıdır. Geçmiş tarihte Hitler ve Musollini ne ise günümüz dünyasında Erdoğan’da odur. Musollini Roma imparatorluğu hayali ile kitleleri uyuturken, Erdoğan da Osmanlıcılık hayalleri ile kitleleri etrafına topluyor.

Cizre’de 143 insanımız çoğu üniversite öğrencisi ve savunmasız insanlardı. Çoğunun cenazesi bile ortada yok. Cenazeleri Dicle suyuna atılarak bir vahşet örneği sergilendi” dedi.

Kürt halkının bunu asla unutmayacağını söyleyen Sarıyıldız, dünyanın ise bu katliama ekonomik ve siyasi ilişkilerinin bozulmaması için ses çıkarmadığını belirtti.

‘KAMPANYA HER ZAMANKİNDEN DAHA ACİL’

Kürdistan’da birçok yerleşim biriminin bizzat Erdoğan’ın talimatı ile yerle bir edildiğini de vurgulayan Sarıyıldız şöyle konuştu:

“Halkımızın en onurlu evlatlarını bodrum katlarında özerlerine benzin dökerek katlettiler. İnsanlık suçu işlendi halkımıza karşı. Dünün birçok varsıl ailesi bugün yoksullukla pençeleşiyor. Erdoğan halkımızı açlıkla, yoksullukla terbiye etmek ve diz çöktürmek istiyor. Bize düşen görev mağdur olmuş halkımıza her zamankinden daha fazla sahip çıkmak. Bizler sizleri bu insanlarla buluşturarak empati oluşturmak istiyoruz. Halkımız açlıktan ölse de asla düşmanının önünde diz çökmeyecek kadar onurludur. Diasporada yaşayan halkımız ve dostlarımızda bu bilinçle hareket ederek biraz daha fedakarlık yapması gerekiyor. Kardeşlerimize bu zülüm reva görülürken bizler ne kadar rahat olabiliriz. Önümüz kış ve birçok insanımızın başını sokacak bir evi dahi yok. Sevinçte de acıda da bizim bizden başka kimsemiz yok.”