İmralı Adası'nda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit sürüyor. Kürtler, tecride karşı başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok yerde gösteriler düzenledi. Bu gösterilerin birinci adresiyse İşkence Önleme Komitesi (CPT), Avrupa Konseyi (AK) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) bulunduğu Fransa’nın Strasbourg kenti oldu. 

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) tarafından bugün de "Kadınlar Önderliği ve özgürlüğü için eylemde”, “Öcalan’a özgürlük ve Kürdistan’a statü” şiarlarıyla CPT ve AK önünde bir dizi gösteri düzenledi. Avrupa’nın  birçok kentinden Strasbourg’a gelen Kürt kadınların temel talebi ise Öcalan’ın üzerindeki tecride son verilmesi ve CPT’nin bir önce İmralı’ya gitmesi.

AK önünde sabahın erken saatlerinde toplanan yüzlerce kadın,  CPT’nin önüne kadar insan zinciri oluşturdu. HDP Milletvekili Dilek Öcalan, KJA Koordinasyon Üyesi Ceylan Bağrıyanık, Fransa Komünist Partisi'nden Melanie Tsagouris, Fransa Kürdistan Derneği Eşbaşkanı Sylvie Jan, NAV-DEM Eşbaşkanı Fatoş Göksungur, TJK-E temsilcileri, Kobanê Kadın Kolektifi'nden Clotilde Farroux, Cizre’ye giden kadın heyetinden Laura Restrepo’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi eyleme katıldı.

'BAŞKAN APO EN BÜYÜK DEĞERİMİZDİR'

Protesto gösterilerinin ilki CPT önünde yapıldı. Burada açılış konuşması yapan TJK-E temsilcilerinden Nursel Kılıç, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerinde 17 yıldır tecridin devam ettiğini belirterek, "TJK-E olarak bugün CPT önünde öylemdeyiz. Tam bir yıldır Önderimiz, en büyük değerimiz Başkan Apo, büyük bir tecrit altındadır. AKP bir taraftan bu tecridi derinleştirirken öbür taraftan da Kürdistan’da sivil katliamlar yapıyor. Kadınlara, yaşlılara ve çocuklara yönelik bir soykırım uygulanıyor. TJK-E olarak bu katliamları ve 17 yıldır devam eden tecridi bir kez daha kınıyoruz” diye konuştu.

'KÜRT HALKI VE EZİLENLERE TECRİT'

HDP Urfa Milletvekili Dilek  Öcalan ise 2013 yılında Amed Newrozu sürecinde çatışmasızlığın sağlandığını belirterek, şunları söyledi: "3 yıla yakın herhangi bir çatışma ve ölüm olmadı. Ancak 2015 yılından sonra tekrardan savaş süreci başladı. Müzakere sürecinde birçok kişinin emeğinin olduğu bir gerçek ancak burada en büyük emek sahibiyse Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’dır. Ancak Erdoğan hükümeti tarafından çözüm masası devrilerek, savaş başlatılmıştır. O günden bugüne Sayın Öcalan ile ne ailesi, ne avukatı ne de İmralı Heyeti görüşme gerçekleştirmiştir. 17 yıldır Sayın Öcalan şahsında Kürt halkı ve ezilenlere bir tecrit dayatılmıştır.”

‘CPT DERHAL DEVREYE GİRMELİ’

Dilek Öcalan, konuşmasının devamında şunları ifade etti: "Sayın Öcalan, İmralı’da kişisel halklarından yoksun bırakılarak, hukuka ve demokrasiye aykırı davranılıyor, anayasal suç işleniyor. Hukuk gözardı ediliyor. Burada bugün bulunmamızın amacı da taleplerimizin bir an önce dikkate alınmasıdır. Somut adımlar için de son çağrımızdır. CPT'nin bir önce kötü muamele, işkence ve hukuksuzluğa karış bağımsız bir heyeti İmralı'ya göndermesi talebimizdir. Eğer CPT İmralı’daki işkenceye göz yumuyorsa o da suçludur. Onun için Öcalan’ın özgürlüğü için derhal devreye girmesi gerekiyor."

Savaşın tekrar son bulması için bir önce Öcalan ile görüşülmesi gerektiğini belirten Dilek Öcalan, “Çözüm süreci kaldığı yerden değil, Sayın Öcalan'ın özgür olduğu koşullar ile başlamalı” diye ekledi.

‘ÖCALAN ÖZGÜRLEŞENE KADAR SOKAKLARDA OLACAĞIZ’

Yekîtiya Jinên Kurd ên Swîsre'den Nesrin Yazar ise "Sayın Öcalan’ın yaşamı bizim yaşam gerekçemizdir. Tecrit kaldırılana kadar biz Kürt kadınları alanlarda olacağız. Her günü ve her yeri eylem yerine çevireceğiz” diye konuştu.

TJK-E Yönetim Kurulu  Üyesi Şemse Yıldız da "Düşman bunu çok iyi bilsin; Sayın Öcalan özgürleşene kadar eylemlerde olacağız" dedi.

Kobanê Kadın Kolektifi'nden Clotilde Farroux ve Cizre’ye giden kadın heyetinden Laura Restrepo da yaptıkları konuşmada, Öcalan’ın üzerindeki tecridi kınadıklarını belirterek, Kürt kadınlarıyla dayanışma içerisinde olacaklarının mesajını verdiler.