GÖRÜNTÜLÜ

Sur’dan bir direniş hikayesi: Xebat Andok

Direnişin başında bu yana mücadelesini sürdüren YPS savaşçısı Fırat Çelik’in (Xebat Andok) ağabeyi Murat Çelik “Kardeşim son nefesinde ‘Biji Serok Apo, Biji PKK’ diye ölümsüzleşti” dedi.

Kürt tarihinin en önemli direnişlerinden biri olan Sur direnişi tarihe yeni bir kahramanlık hikayesi daha yazdı. Direnişin başında bu yana mücadelesini sürdüren YPS savaşçısı Fırat Çelik’in (Xebat Andok) ağabeyi Murat Çelik “Kardeşim son nefesinde ‘Biji Serok Apo, Biji PKK’ diye ölümsüzleşti” dedi.

Devletin soykırım ve inkar politikalarına karşı ‘yeni yaşamı’ inşa etmek amacı ile başlatılan öz yönetim direnişi Kürdistan coğrafyasına adım adım yayılırken başta Bağlar, Nusaybin, Gever, Şırnak olmak üzere birçok yerde direniş hikayeleri yazan YPS güçleri mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Tarihi birçok direniş ile kıyaslanan ancak eşi benzeri olmayan 100 günlük Sur direnişi geride direnirken sonsuzlaşan bir özgürlük istemi bıraktı.

100 günü aşkın bir süre devam eden Sur direnişi sırasında 10 Mart’ta ölümsüzleşen YPS savaşçısı Fırat Çelik’i (Xebat Andok) ve mücadelesini anlatan Annesi Hatun Çelik, “Fırat çok güzel bir çocuktu; merhametliydi, sevecendi, çocukları ve hayatı çok ama çok severdi. Sürekli kitap okurdu. Cömertti öyle ki; cebindeki son parayı kendini düşünmeden çıkarıp başkasına verebilirdi” dedi.

Oğlunun hayvanlara ve doğaya karşı ayrı bir duyarlılığa sahip olduğunu belirten Baba Vezir Çelik de şunları anlattı: “Fırat hayvanları çok ama çok severdi. Onlara karşı her zaman çok merhametliydi. Mesela bir gün camiden eve döndüğümde Fırat’ı binanın kapısında eğilmiş bir şeyle uğraşırken gördüm. Yaklaştığımda Fırat’ın yavru kedilerle ilgilendiğini gördüm. Kedilerin önüne küçük bir kap süt koymuş. Sonra öğrendim ki kedilerin annesine araba çarpmış ve yavrular sahipsiz kalmış. Fırat da yavruların başına kötü bir şey gelmesin diye onları alıp binanın önüne getirmiş.”

‘HAYATINI RÊBER APO’NUN FEDAİSİ OLMAYA ADADI’

Ağabeyi Murat Çelik ise, “Heval Xebat, mücadele ve parti ile tanışmadan önce Kürdistan’da sistemin yarattığı kirliliğin pençesine düşmüştü. Sistem bütün Kürdistan’da halkı ve gençleri kirletmekte ne kadar başarılı olmuşsa Heval Xebat’ta da o kadar başarılı olmuştu. Heval Xebat özünde bütün insanlar gibi temizdi. Partiyi tanıdıktan sonra ise özüne döndü. Fakat özüne dönmesi kolay olmadı çünkü bu sistem 10 ya da 20 yıllık bir sistem değil. Bu sistem 5 bin yılık bir geleneğin sistemi. 5 bin yıldır süre gelen bu sistem kendini var edebilmek için çocukluktan, gençten beslendi. Bu öyle bir kirlilik ki; bugün doğmamış çocuğa bile miras olarak kalıyor. İşte Heval Xebat bahsettiğimiz bu kirliliği yaşadı” dedi.

Heval Xebat özünü aramaya her zaman müsaitti ve şehirde doğmasına rağmen özünde köylüydü diyen Ağabey Çelik şöyle devam etti: “Heval Xebat, elindeki toprak parçasının kokusu ile mutlu olabilen bir gençti. Küçük şeylerden zevk almayı bilirdi. Çıplak ayakla halıya basmayı, çay kaşığının bardağa çarparken çıkardığı o sesi dinlemeyi severdi. Kuşların, böceklerin seslerinden bahsetmiyorum bile! Saydıklarım sistemin içerisindeki ufacık güzellikler. Bu güzelliklerle mutlu olmayı başaran Heval Xebat, partiyi tanıdıkça hakikati aramaya başladı tıpkı hakkı ve hakikati arayan İbrahim gibi. Tabi bir bütün olarak parti ideolojisine sahip olamadı, ömrü yetmedi. Ancak Reber Apo’nun felsefesinin ufacık bir kısmını yakaladı ve yakalamasıyla onda bir şeyler oturmaya başladı. Evet… O bu felsefenin ufacık bir kısmını anladı ve hayatını Reber Apo’nun fedaisi olmaya adadı. Düşman oraya sadece tankı ya da topuyla gitmedi. Mehter marşlarıyla düşman topraklarına saldırırcasına Sur sokaklarına akın etti. Fakat Heval Xebat PKK felsefesini kendine umut ederek sonuna kadar direndi. Eğer kardeşimi biraz olsun tanıyorsam son nefesini ‘Bijî Serok Apo’, ‘Bijî PKK’, ‘Bijî Azadiya Gelê Kürdistan’ diyerek vermiştir.” 

...