‘Tüm zalimliklere karış bahar özgürlüğün umudu olacak’

Afrin: Sur ve Cizre’nin günümüzde de tarihsel gerçekliğine, mirasına sonuna kadar sahip çıkıp varlığını koruma, özgürlüğünü savunma şiarıyla Newroz'u kutluyoruz.

PAJK Koordinasyon üyesi Zeynep Afrin, “Tarih içerisinde Mart aylarına bakıldığında, sadece Kürt halkının değil sistem dışı kalan tüm halkların ve kimliklerin katliamlara uğradıklarını, zulme maruz kaldıklarını ama aynı zamanda bu ayın serhildan ve direniş gerçekliğini de dile getirerek Sur ve Cizre’nin günümüzde de tarihsel gerçekliğine, mirasına sonuna kadar sahip çıkıp varlığını koruma, özgürlüğünü savunma şiarıyla Newroz'u kutluyoruz” dedi.

Ağır bir kışın ardından gelen baharın, tüm canlılar için bir uyanışı temsil ettiğini, bu uyanışın harekete geçme zamanı olduğunu, derin bir uykudan uyanmanın ve silkinmenin aynı zamanda özgürleşmenin zamanı olduğunu dile getiren Afrin, “Bu özgürlük uzun bir tutsaklıktan sonra yeniden kendini var etmektir. Yani tüm varlıkların hiç bir baskı ve engele takılmadan hür irade ve isteğiyle kendini yaratabilmesidir. Bu hakikat çiçekten, böcekten başlar ve insan ona bakarak yaşamayı öğrenir ve anlamlandırmaya varır. Belki bu hakikatten yola çıkarak Ariler 21 Mart’ı baharın bayramı olarak kutlamaya karar verdiler ve aynı zamanda yeni yılın başlangıç takvimi olarak belirlediler ve adını Newroz koydular yani tüm evrenin beklediği yeni gün. Bunu anlamayan sadece egemenlerdir onlar bu kanunu bilmezler, düşünmezler, hissetmezler, sezmezler ve isyan edemezler ettikleri zaman ise yanarlar. Bu nedenle egemenler yeni günün yani Newroz’un anlamını bilmezler ve o günün kutlanmaması için her türlü diktatörlük uygulamalarını ve zulmü yaparlar fakat ona rağmen bahar gelir ve kendisiyle beraber Newroz’u getirir. Bu hep böyle olmuştur ta Dahaktan beri böyledir ve böyle sürecektir” dedi.

‘DEHAK’TAN BERİ ZALİMİN ZULMÜNE KARŞI ORTAK MÜCADELE’

12 Mart İstanbul Gazi Osmanpaşa Mahallesinde Alevilere dönük gerçekleşen faşist saldırıların 16 şehitle sonuçlandığını, hatırlatan Afrin, insanların bu dökülen kanların sebebini merak ettiklerini, aslında, tek nedeninin faşist tekçi zihniyetin, halkların dini inançlarını buna alet etmesi olduğunu ifade etti. Egemen devletlerin her zaman halkları çeşitli yöntemlerle birbirine kırdırtarak egemenliği var ettiğine dikkat çeken Afrin, şunları ifade etti: “Toplumda etniki, mezhepsel, sınıfsal çelişkiler yaratır ve bu çelişkiler üzerinden toplumu kendi içinde çatıştırır. Bu temelde, Alevi olmayı adeta bir suç saymaktır. Egemen güçlerin amacı Alevi inancını yok etmek ve teslim almaktır.”

Fakat bu olayın tam aksine bir etki bıraktığını ve Alevilerin daha çok kenetlendiğini de vurgulayan Afrin, “Devleti insanlığın düşmanı olarak bellediğini ve kendi inancını yaşayabilmek için direnişi benimsedi. Bugün Kürt Özgürlük Mücadelesi’ne en çok anlam verenlerin ve yanında yer alanların Aleviler olmasının, ezilenlerin zalimin zulmüne karşı ortak vicdan ve ahlaki değerlerde buluşmasındandır” dedi.

‘DERS ÇIKARMAK İSTEYENLER İÇİN İBRET’

Qamışlo katliamının da yine 12 Mart’a denk geldiğini bunun da kaynağını egemen zihniyetten aldığını buradaki amaçlarının da, halkları birbirine düşman ettirmek ve kırdırtmak olduğunu belirten Afrin, bunun tıpkı Halepçe’ye benzediğini ifade ederek şunları belirtti: “16 Mart Halepçe katliamı halen kanayan bir yaradır, bu coğrafyada hiçbir halk kimyasal ölüme mahkûm edilmemiştir. Fakat Kürtlere bu layık görüldü ve çocuk, yaşlı demeden insanlık ve ahlaktan nasibini almamış egemenlerin kudretlerini göstermek için binlerce masum canlarını aldılar.”

Bu katliamın tüm dünyanın gözü önünde gerçekleştiğini, o zaman egemen güçlerin siyasi hesap ve çıkarlarının bu katliamın hesabını sormaya müsait olmadığını, bu nedenle bu güçlerin vicdanlarının geç uyandığını ama geçte olsa bu hesabın sorulduğunu söyleyen Afrin, “Bu katliam Saddam Hüseyin’in idamı için yeterliydi. Dahak’ın başına gelen Saddam’a da nasip oldu. Ders çıkartmak isteyen güçler için bir ibrettir, fakat egemenler bunu anlamak istemezler ve her zaman tarihi kendilerinden başlatırlar ve sonları da hep aynı olur.”

‘MART DİRENİŞİN KARŞISINDA DEHAKLARIN YENİLMESİDİR’

Değerlendirmesinde baharın gelişi olarak bilinen birçok halk tarafından kutlanan Newroz bayramının tarihçesine değinen Afrin, özellikle PKK’nin mücadelesinin başlamasıyla beraber çağdaş Kawa Mazlum Doğan’ın Newroz gecesinde yaktığı üç kibrit çöpünün tutuşturduğu ateşle, Newroz’un Kürt halkı açısından büyük bir farklılık kazandığını söyledi.

Bu değişimin siyasi ve toplumsal açıdan olduğunu belirten Afrin, “Kürtler kendi özgürlükleri için artık hiçbir bedelden kaçınmayacaklardı ve bu uğurda yüzlerce mazlum artık en ön cephelerde yeni yaşamın yolunda hayatlarını feda edeceklerdi. Bu eylem Kürt halk mücadelesine büyük bir güç ve moral kazandırdı ve bugüne kadar kazandırmaktadır. Bunu her gün görebilmekteyiz. Özellikle en son Cizre’nin direniş önderi Mehmet Tunç’un televizyonlara yansıyan son konuşmasında ‘Biz Kemallerin, Hayrilerin, Mazlumların ardıllarıyız bu zulüm bitinceye kadar direniş çizgisinden geri adım atılmayacak, bu yolda teslimiyete yer yoktur. Kalanlar bizimle gurur duysunlar.

Bu cümlelerin ruhunda bir geleneğin mirası gizlidir ve bizim için gurur kaynağıdır çünkü Mazlumlardan, Mehmetlere kadar bu direnişte özgürlüğün umudu saklıdır” dedi.

‘NEWROZ KADINDIR, YAŞAMDIR, VAROLUŞ VE VAR EDENDİR’

Cizre ve Nusaybin’de 1992 yılında Newroz kutlamak isteyen halka uygulanan vahşete değinen Afrin, Cizre ve Nusaybin’in bugün olduğu gibi geçmişte de serhildan kaleleri olduğunu ve zorbalar için hep kabus olduğunu bu yüzden devletin tüm vahşiliği ile halka yöneldiğini ve katliam gerçekleştirdiğini ifade ederek şöyle devam etti: “Sonrasında ise Türkiye metropollerinde Newroz serhildan oldu ve direniş geleneği tüm yürekleri sardı. Kürt kadını her zaman ve her biçimde Newroz’un sembolleri oldu. Kadınlar her zaman Newrozlar’ın en önünde oldular. Çünkü kadınlar da halklar gibi kölelik zincirlerinden kurtulmak için Newroz’un özgürleştirici ateşine koşarlar. O yüzden baharın gelişi ve Newroz ateşleri en çok kadınları heyecanlandırır ve coşturur. Bu nedenle isyanı büyüktür her biçimde kendini ifade etmek ister en çokta bedenini o siper eder. Tıpkı bu gün Cizre’deki, Silopi’deki, Sur’daki anaların önde olduğu gibi. Bu nedenle Newroz kadındır yeniliktir, yaşamdır, varoluş ve var edendir, özgürlüktür ve bu uğurda baharın direnişidir Zekiye’den Rahşan’a, Berivan’ dan Ronahi’ ye ve bugüne kadar Mart ayının sembolleri giderek çoğalmaktadır.

‘ÖZGÜR YAŞAMDA ISRAR ATEŞİ HİÇ SÖNMEYECEK’

Kürt halkına yapılan katliam, sömürme ve sindirmeye karşı ilk intikam eylemini yapan gerilla komutanı Mahsum Korkmaz’ı anan Afrin, “AGİD arkadaş ilk intikam eyleminin öncüsüdür, sömürgecilerden, faşistlerden, zulümden, inkârdan intikamdır. Bu direniş mücadelesinin Kürt halkına kazandırdığı, birçok değer vardır ve en somut olanı da artık inkârın kalkmış olmasıdır. Bu büyük direnişin sonucu olarak düşmanları, Kürtün varlığını kabul etmek zorunda kaldı.”

Şimdi verilen mücadelenin “varlığını koruma ve özgürlüğünü sağlama” savaşı olduğunu, bu sürecin her zamankinden daha şiddetli geçtiğini, despotların egemenliklerini kaybetme korkusuyla adeta çıldırmışçasına, her şeyi ateşe verdiklerini belirten Afrin “Kürdistan’ın bugün her şeyini yakıp yıkmak tamda bu korku zihniyetinden kaynaklanır ve her yeri virane eder. Böyle yaparak iktidarını kalıcı kılmayı düşlerken aslında kendi sonunu getirir. Dehak ve Saddamların sonu böyle gelmişti, bu hakikatten yola çıkarak tarihi mücadele ruhu bu Newroz’da da kendini bir daha kesinleştirecek, 21 Mart’tan, 28 Mart’a kadar bir direniş köprüsü, Mazlum’dan Agit’e zindanlarda, şehirlerde, dağlarda her yerde özgür yaşamda ısrar ateşi yakılacak ve varlığını özgürleştirinceye dek sönmeyecek. AKP faşist rejimine ve çağdaş Dehak Erdoğan’a karşı tüm demokratik güçler, devrimin ruhu gençler, her renkten tüm kadınlar ve özgürlüğün doğurucusu analar, yeni günü, eşit ve özgür geleceği bekleyen tüm Halklar hep beraber direnişe geçmeli umutla, inançla, ısrar ve karalıkla dünyamızı yeniden birlikte yaratmanın mücadelesini yükseltmeli.

Bu vesileyle başta barış kardeşlik ve özgürlük Newrozlarının mimarı Önder Apo’ ya ve tüm kadın, genç ve halklara kutlu olsun.”