GÖRÜNTÜLÜ

Urfa'da Kürt siyasal hareketine karşı bir gladyo yapısı oluşturularak görevlendirilmiş

Enmek, Urfa'da DBP ve HDP ile demokratik kesimlerin çalışmalarını engellemek için devlet kurumlarının içerisinde bir gladyo yapısının oluşturularak görevlendirildiğini kaydetti.

Urfa'da AKP iktidarının Kürdistan'da başlattığı topyekûn inkar ve imha konsepti çerçevesinde Kürt siyasi hareketi ve yurtsever halka karşı devlet eliyle şiddet, baskı ve sindirme politikalarının her türlüsü devreye konulmuş durumda. Kentte başta HDP ve DBP il ilçe örgütleri başta olmak üzere sivil toplum örgütleri ve demokratik her kesimin yapmak istedikleri gösteri ve yürüyüş haklarını engellenerek, kriminalize ediliyor.

ANF'ye konuşan DBP Urfa İl Eş Başkanı Hidayet Enmek, Urfa'da 7 Haziran 2015'te yapılan genel seçimlerin ardından demokratik ve yurtseverin kesimin muazzam bir şekilde şiddetin her türlüsüne maruz kaldığını belirterek, bunun temel nedeninin ise seçimlerde alınan sonuç ve Kürt siyasal hareketinin başarısının hazmedilememesinden doğru geliştirildiğini dile getirdi. 7 Haziran seçimlerinden sonra Urfa'da elde edilen başarı karşısında özellikle gözaltılar ile halkın sindirilmeye çalışıldığını ve yapılan gözaltılar da yapılan işkenceler ile şiddetin her türlüsüne başvurulduğunu belirten Enmek, seçimlerde görev alan sandık görevlilerinin dahi tek tek gözaltına alınarak işkencelerden geçirildiğini dile getirdi. Yapılan gözaltı, işkence ve tutuklama furyası ile toplumda korku sarmalı yaratılmaya çalışıldığını ifade eden Enmek, son 7 ay içerisinde 950'ye yakın gözaltının olduğunu bunlardan 375'i aşkın kişinin de tutuklandığını kaydetti.
 
'URFA TEM'DE İŞKENCE SİSTEMATİK VE CİNSEL BOYUTTA YÜRÜTÜLÜYOR'
 
Enmek, DBP'li belediyelerin olduğu Urfa ilçelerinde gözaltı, işkence ve tutuklama furyasının hat safhaya ulaştığını belirterek, "DBP'li belediyelerimizin olduğu ilçelerde keyfi tutuklamalar, keyfi muameleler ile hiçbir basın açıklaması ve yürüyüşe dahi izin verilemeyecek hale getirildik. Bunun tüm amacının sindirme ve korkutma üzerine. İnsanların evlerinden dahi çıkarmayı engellemeye çalışıyorlar. HDP ve DBP'li yöneticilerimize dair keyfi bir şekilde çok rahat arama ve tutuklama kararları çıkartabiliyorlar. Özellikle Suruç Belediye Eş Başkanı Orhan Şansal hakkında uydurma bir dosya ile yakalama kararı çıkartılması, Urfa'da gelinen durumun vahametini ortaya koyuyor. Bu operasyonların hiçbirinin hukuki dayanağı yok. Tamamen siyasi talimatlar doğrultusunda yapılmakta. Özellikle gözaltına alınan insanlarımız Urfa TEM'de bir döneme mal olmuş özellikle Diyarbakır zindanlarını aratmayacak şekilde işkencelere tabi tutulmakta. Burada işkence sistematik bir şekilde ve cinsel boyutta yürütülmekte. Buda Urfa'da yürütülen kirli politikaların özel harp konseptinde yürütüldüğünü gözler önüne seriyor" dedi.
 
'SIKIYÖNETİM DÖNEMLERİNDE UYGULANMAYAN YÖNTEMLER UYGULANIYOR'
 
Urfa gençliği üzerinde de çok yoğun bir şekilde baskı ve sindirme politikalarının devreye konulduğunu söyleyen Enmek, şöyle devam etti: "Üniversiteler özgürlük alanlarıdır. İnsanların özgürce düşünebildiği kendilerini ifade edebildiği alanlardır. Üniversiteli gençlerin rektörlükten aldıkları izinle yaptıkları Newroz kutlaması sonunda dahi Urfa TEM Şube'de görevli polisler tarafından saldırıldı ve onlarca öğrenci hakaretlere uğrayarak, darp edilerek gözaltına alındı. Üniversite kampüsünde tüm bunlar yapılırken de çok ilginç yöntemler kullanıldı. Sıkıyönetim dönemlerinde dahi uygulanmayan yöntemler kullanıldı. Elektrikler dahi kesildi. Üniversite içerisinde rast gele Newroz'a katılan öğrenciler gözaltına alındı. Tüm bunların gözükmemesi için elektrikleri keserek, kameraları da devre dışı bırakıyorlar. Gözaltına alınanlar ile avukatların dahi görüştürülmesine izin verilmiyor. Yasal mevzuat komple ihlal edilmekte."
 
'URFA'DA DEVLET İÇERİSİNDE BİZE KARŞI BİR GLADYO OLUŞTURULMUŞ'
 
Urfa'da uygulanan baskı ile sindirme politikalarının kesinlikle sonuç vermeyeceğini söyleyen Enmek, Urfa halkının örgütlü bir halk olduğunu belirterek, "Nasıl ki devlet geleneği hiç bozulmadan bugüne kadar gelmiş ve devam ediyorsa, Urfa halkı da geçmişte karşılaştığı her türlü baskı karşısında verdiği cevabıyla yine bu baskı ve sindirme politikalarını da boşa çıkaracaktır. Halkımız tüm bu baskılara karşı fedakar bir şekilde dimdik ayaktadır ve ayakta durmaya devam edecektir. Amaç tamamen Urfa'da Kürt siyasi hareketini bitirmek, bölgede tamamen sindirmek, hiçleştirmek, yok etmek, halka sahip çıkamayacak ve politika üretemeyecek durumuna getirmek üzerine. AKP zihniyeti siyasal anlamda bölgede bizi kendine rakip gördüğü için bu devletin ve kendisinin bütün kurumlarını kullanarak yapıyor. Bunun için de Urfa'da tamamen bu kapsamda bir gladyo görev yapmakta. Urfa'da bize karşı devletin birçok kurumu ile birlikte bir gladyo oluşturulmuş ve görevlendirilmiş. Bu bütün Urfa'nın il ve ilçelerini kapsayacak şekilde bir siyasi ve özel harp konsept politikası izlenmekte. Hiçbir şekilde bizim örgütlenmemize müsaade etmemekteler. Çalışmalarımızın önüne geçmek için her türlü yöntemi kullanıyorlar" ifadelerini kullandı.
 
'HALKIMIZ VE PARTİMİZ SALDIRILARA KARŞI DİMDİK AYAKTA KALACAKTIR'
 
Urfa'da parti çalışanlarından, yurtsever halk ve sendika çalışanlarına kadar her kesim muhalefetin tehditten tutunda gözaltı, işkence, öldürme ve tutuklamanın her türlüsüne maruz kaldığını dile getiren Enmek, son olarak şunları paylaştı: "Ticaret ile uğraşan birçok yurttaşımız, seçmenimizin mali anlamda deftarlıkları üzerlerine salmak kaydıyla sıkıştırmaktalar. Onlara yüksek meblağlarda cezalar yazılarak, partimizden koparılmaya çalışılıyorlar. Bu bir devlet geleneğidir. Ama AKP hükümeti döneminde bu uygulamalar daha da çirkinleşti. Daha da derinleştirilerek ahlaksızlaştırıldı. Topyekûn bir saldırı ve sindirme konsepti ile karşı karşıyayız. Ancak halkımız da partimiz de bu saldırılara karşı kesinlikle direnişi ve duruşunu bozmayacak ve bu saldırılara karşı her zaman dimdik ayakta kalacaktır."