YPG Sözcüsü Xelil: DAİŞ saldırısı Türkiye ile planlandı!

YPG, çetelerin 27 Şubat’ta Gre Spi, Siluk ve Mebruka'ya yönelik gerçekleştirdiği ve üç gün süren kapsamlı saldırılara ilişkin basın toplantısı düzenledi. DAİŞ'in 27 Şubat'ta başlayan saldırısında 291 çete öldürüldü.

Basın açıklamasını yapan YPG Sözcüsü Rêdur Xelil, Türk devletinin yardım ve desteği olmadan sınırdan 35 kilometre uzakta olan DAİŞ çetelerinin böylesi kapsamlı bir saldırı yapmasının mümkün olmadığını söyledi. 

Xelil tarafından açıklanan sonuçlara göre; DAİŞ çetelerinin 27 Şubat'ta başlayan saldırısında 291 çete öldürüldü. 125 çetenin cenazesi YPG, YPJ ve öz savunma güçlerinin elinde kaldı. 6 çete üyesi de sağ olarak ele geçti. Yaşanan çatışmalarda 43 YPG/YPJ ve öz savunma gücü de yaşamını yitirdi.

Çok sayıda belgenin de YPG güçlerinin eline geçtiğini bildiren Xelil, üç ayrı noktadan hedeflenen yerlerin Türk devletinin karakollarının karşısında olmasının dikkat çekici olduğunu ifade etti.

'SALDIRI TÜRK DEVLETİNİN YARDIMI İLE PLANLANDI!'

DAİŞ çetelerinin merkezi Rakka'da giderek daraldığı ve nefes borularının kapandığı bir süreçte Türk devletkinin desteği ile çetelerin üç farklı yoldan yüzlerce komandosu ile saldırdığını belirten Xelil, “Bu, DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye yönelik gerçekleştirdiği ilk saldırısından sonraki en büyük saldırıdır” dedi. "Bu saldırı ile Kobanê ve Cizirê Kantonlarını tekrardan birbirinden koparmak istediler" diyen Xelil, şunları söyledi: 

“DAİŞ ceteleri bu kapsamlı saldırıyı merkezi düzeyde planladı. Türkiye bu saldırının içinde yerini aldı. Türk devletinin bu saldırıda rolu çok dikkat çekicidir. 

DAİŞ çetelerinin gerçekleştirdği çok geniş ve kapsamlı bu saldırı ile 30’a yakın askeri ve güvenlik noktası hedeflendi. Saldırıya yüzlerce intihar komandosu katıldı. 

DAİŞ çeteleri Şeddadê hamlesine katılan güçlerimizin hazır olmadıklarını, var olan boşluktan yararlanarak, rahat bir şekilde bu alanı bir kez daha işgal edeceklerini umut ediyorlardı. Bu kadar geniş kapsamlı saldırıya rağme güçlerimiz 24 saat içerisinde çetelerin bu saldısını kırdı, boşa çıkardı ve büyük darbeler vurdu."

'KÜRT, ARAP VE TÜRKMENLER SAVAŞTI'

Xelil, YPG güçlerinin Rubar Qamişlo hamlesi ile Til Ebyad yöresinin çetelerden temizledikten sonra geniş bir yankı uyandırdığını, özellikle Suriye ihtilafı içinde yer alan kimi Kürtlerin, “Til Ebyad Kürt ve Araplar arasında bir çatışmaya zemin olacak. Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan sürekli gündemine alarak, YPG’nin orada Arap ve Türkmenleri göçe zorladığını ve katliamlar yaptığını" iddia ettiğine dikkati çekerek, Türk devletinin desteğini alarak çetelerin yaptığı bu saldırı ile iddiaların boşa çıktığının altını çizdi. Xelil devamla, "DAİŞ çetelerinin bu saldırısına karşı aynı mevzide Kürt, Arap ve Türkmenler birlikte savaştı, aynı cephe içinde kanlarını döktü. Bundan dolayı DAİŞ çeteleri başarıya ulaşamadı" diye ekledi.

'ESAS GÜÇ TÜRKİYE'DEN GEÇTİ'

Xelil, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

"DAİŞ çetelerinin büyük bir proje ile gerçekleştirdiği bu saldırı için  Rakka’dan, yerel işbirlikçi ve hücreleri harekete geçti ve esas güç ise Türk devlet sınırları içinden geldi. 

Til Ebyat sınır kapısı, Kobanê ve Cizirê arasında olması gibi stratejik öneminden dolayı Türk devleti ısrarla buranın eski haline dönmesini istiyor. Türk devleti Til Ebyad’daki sınır kapısından aylık 30 milyon dolar DAİŞ çetelerinin çaldığı petrol ve buğdaydan kar elde ediyordu. Bu alışverişin ekonomik anlamda Türk devleti için büyük bir kazancı vardı. DAİŞ çeteleri için de büyük bir kazançtı. Türk devleti bu sınır kapısı üzerinden hem de DAİŞ çeteleri içindeki örgütlenmesini sağlıyordu. Silah, cephane ve lojistik destek ile savaşçı geçişlerini buradan sağlıyordu. Bu saldırı ile tekrardan kantonları birbirlerinden kopartmak istiyorlardı. 

ERDOĞAN BİLGİLERİ DAİŞ'TEN Mİ ALDI?

DAİŞ çeteleri çok hızlı bir şekilde saldırı gerçekleştirdi. Alanın çatışmalı olmasından dolayı YPG gidiş gelişler ve halka giriş çıkışları durdurdu. Aynı zamanda Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan televizyonlara çıkıp ‘Til Ebyad’ın yüzde 60 DAİŞ’in elindedir’ diyebiliyor. Basın bile bu bilgileri yayımlamadığına göre biz de soruyoruz; Erdoğan bu bilgileri nereden alıyor? Bu bile Türk devletinin DAİŞ çeteleri ile ilişkileri ya da bilgi aldığı bir örgütlenmesinin olduğunu, Türk devletinin en üst düzeyde ne kadar bu planın ve saldırının içinde yer aldığını gösteriyor. 

'TÜRK DEVLETİNİN MERMİLERİ İLE SAVAŞÇILARIMIZ ŞEHİT OLDU, YARALANDI'

Bu saldırıya katılan çetelerin tümü olmasa da büyük bir kısmı öldürüldü. Saldırı anında sınır hattındaki noktalarımızaTürk askerleri tarafından ateş edildi. Özellikle Nestel’de Türk devletinin mermileri ile bir savaşçımız şehit oldu, asay üyeleri de yaralandı. Yaralılar şimdi hastanededir. Saldırı öncesindeki 4 gün Til Ebyad’daki noktalarımız Türk devlet güçlerinin atmış oldukları doçkalarla vuruldu. Türk devletinin bu saldırıları DAİŞ çeteleri için bir hazırlıktı. 

DAİŞ çetelerinin saldırısına YPG, YPJ, Asayiş ve öz savunma güçlerinin tümü büyük bir fedakarlık ve kahramanca bir katılım sağlayarak çetelerin amaçlarına ulaşmasını engelledi. Operasyon Gre Spi, Siluk ve Mebrüka merkezlerini hedeflemişti. Ama Teşrin Barajı'ndan Eyn İsa’ya kadarki hattın tümü bir savaş alanına dönmüştü. Buralarda top atışları ve saldırılarla dikkatimizi dağıtmaya çalıştı. Buralarda da çetelere zamanında gereken darbeler vuruldu.” 

HARİTA ÜZERİNDE ÇETELERİN GÜZARGAHLARI GÖSTERİLDİ

Redur Xelil harita üzerinde DAİŞ çetelerinin Türkiye topraklarından geçiş yaptığı üç ana güzargahlarının olduğu yerleri de göstererek, "Özellikle sınır  hattındaki Nestel, Cendavi furkani ve Ayn el Arus köylerine Türk devletinin desteği ve buradan geçiş olmasa çetelerin ulaşması mümkün değildir” diye konuştu. Xelil, çetelerin Rakka’dan da üç hat üzerinden çetelerin geldiğini söyleyerek şöyle devam etti: "Çetelerin Rakka hattından geldiği yerlerde sürekli çatışma ile karşılaşmış ve durmuştur. Türk sınırındaki Nestel ile çetelerin Rakka’dan geldiği yer arasında 35 kilometre mesafe vardır. Mantıken düşünecek olursak Nestel’den gelen çeteler nereden geldi; arkadan dolanarak vurdu.  Bu saldırı açık ve net bir şekilde çetelerin Türk sınırı içinden geldiğini gösteriyor. Çete gruplarının Türkiye’den geçtiğini gözle gören şahitler var, esir aldığımız DAİŞ çeteleri itiraflarında grupların Türkiye tarafıdan geçtiğini söylüyorlar. Üç noktadan koridor açarak ne Serekaniye'den, ne de Kobanê’den takviyenin gelmesini önlemek istediler.  

Til Ebyad’ta çetelerin saldırdığı Ayn El Arus ile sınır arasında bir köy yoktur. Türk tarafından olmazsa 40 güneyden gelmesi asla mümkün değildir. Aynı şey Cendavi Fokani için de geçerlidir. 
Uzmanlar alana gitse Türk tarafından gelen mermilerin izlerini evlerde, mevzilerde rahatlıkla göreceklerdir. Mermilerin Türk topraklarının içinden geldiği açıktır. Başka yerden gelmesi mümkün değil."

'TÜRKMEN HAMAM'DA DAİŞ KATLİAM YAPTI

Çetelerin Til Ebyad saldırısında en önemli ve dikkat çekilen noktanın Türkmen Hamam köyü olduğunu ifade eden Xelil, "YPG Til Ebyad’ı özgürleştirdiğinde ‘YPG güçleri halkı göçe zorluyor, katliamlar yapıyor’ gibi asılsız iddialarını Erdoğan dile getirmişti. Şimdi Türk devletine bağlı çeteler aynı Til Hamam Tükmen köyü ve Til Ebyad’da sivil katliamlar yaptı. Til Hamam Türkmende DAİŞ çeteleri tarafından katledilen 8 sivil insandan 2'si Türkmen, 3’u Arap, 3’ de Kürttür. Til Ebyad’ı özgürleştirme hamlesinin tümünde bir sivil katledilmemişti" dedi.

Xelil, "Alan çatışmalara neden olur diyenler oldu. Ama şimdi bu alandan on tabur güç YPG içinde yerini aldı. Bu çatışmada şehitlerin yarısı Arap ve Türkmen kardeşlerimizden oluşuyor. Türk devleti zora giren DAİŞ çetelerine destek olmak için bize saldırıyor. Bu şekilde bizi uğraştırmayı, zayıf düşürmeyi ve çeteleri güçlendirmeyi hedefliyor" diye kaydetti.

ÇATIŞMALARIN BİLANÇOSU 

Basın açıklamasında çatışmalar hakkında da bilgi veren YPG Sözcüsü Redur Xelil, “Kahramanca çatışarak çetelere büyük darbeler vuran ve planlarını boşa çıkaran 43 savaşçımız şehit oldu, bunlardan 19 şehit Arap asıllıdır. 10’u öz savunma güçleridir. 1’i de Asayiş üyesidir. 23 sivil insanımız DAİŞ çeteleri tarafından katledildi.  Bu saldırıda en az 291 DAİŞ çetesi öldürüldü. Birçok cenazeyi kaçırsalar da 125 DAİŞ çetesinin cenazesi YPG’nin eline geçti. 6 çete üyesi de YPG tarafından esir alındı" dedi.

'ROJAVA'YA GİREN TÜRK ASKERİ GERİ ÇEKİLMEK ZORUNDA KALDI'

Sorular üzerine Xelil, “ınırda Türk devletinin saldırıları bir süredir devam ediyor. Ama saldırı ile birlikte daha fazla gelişti. Belki farklı senaryoları da vardı.  Çatışlara başladıktan sonra 15 civarında Türk askeri Rojava'ya girmeye çalıştı. Ancak keşif ve uluslararası koalisyondan dolayı geri çekilmek zorunda kaldılar. DAİŞ çeteleri ateşkesin içinde değil, ama Türk devletinin bu saldırısı uluslararası güçlerin ateşkesini fiilen bitirmedir. Alanı daha önce YPG özgürleştirmiş ve tüm savunmasını YPG üstleniyor. QSD Hol hamlesi ile öncesinde ilan edildi, Hol, Tişrin barajı ve Şeddadê hamleleri içinde yer alıyor. DAİŞ çeteleri neredeyse orada tehlike vardır ve operasyonlarımız devam edecek. Bu saatlerde Gre Spi’nin güneyinde YPG güçleri tarafından büyük bir operasyon yürütülüyor" ifadelerini kullandı.

Basın açıklamasını çok sayıda yerli ve yabancı basın mensubu da izledi. 
 

...