5 yıldır nöbeti bırakmadı

Ebu Mihemed, Halep'teki savaşın ilk gününden beri oturduğu mahalledeki nöbet yerini bırakmadı.

Halep'te Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Şêx Meqsûd ve Eşrefiyê mahalleleri, Halep merkezli yoğun savaşa rağmen ayakta durmayı başardı. Ebu Mihemed de çocukluk yıllarından beri yaşadığı Şêx Meqsûd Mahallesi'ni terk etmeyen, ilerleyen yaşına rağmen silahını alıp direnen binlerce Kürtten biri.

 

Efrînli olan Ebu Mihemed, 7 yaşından beri, yani tam 50 yıldır Şêx Meqsûd'da yaşıyor. Evli ve 5 çocuk babası. Savaş patlayana kadar tekstil işiyle geçimini sağlarmış.

Halep Kürtleri, Kürt Özgürlük Hareketi ve Öcalan'ın etkisiyle başından beri örgütlüydü. Suriye'deki iç savaş başladığında BAAS güçlerinin çekilmesiyle halk hemen savunma hatlarını kurup mevzilerini inşa eder. Ebu Mihemed de mahalledeki halkla birlikte öz savunma direnişine geçer.

HAZIRLIKLAR BAŞLAMIŞTI

Ebu Mihemed, direnişin ilk günlerini şu şekilde anlatıyor: "Zaten rejim güçleri çekilmeden önce arkadaşlar evlerde gizlice toplantılar düzenleyip bizi olası durumlara karşı bilgilendiriyordu. Buna göre tedbirlerimizi alıp çalışmaya başlamıştık bile. İlk zamanlar çeteler etrafımızı sarmıştı. Oldukça zor günler geçiriyorduk. Silahımız çok azdı. Bir yandan BAAS rejimi uçaklarla, diğer yandan çeteler ağır silah ve havanlarla saldırıyordu.

BENİM SİLAHIM BİLE YOKTU

Az sayıda arkadaşın elinde silah vardı. Benim ilk başta silahım dahi yoktu, elime sopa alıp mevzide sızma yapabilecek çete elemanlarına karşı nöbet tutuyordum. Bugün hala o sopayı hatıra olarak saklıyorum."

BÜYÜK BİR DİRENİŞTİ

Ağır saldırılardan dolayı nüfusun önemli bir bölümü Efrîn'e göç etmek zorunda kalır. Ebu Mihemed gibi binlercesi ise yerlerinde kalıp direnmeye devam eder. Oldukça zor şartlarda sonuna kadar direnirler. Bu direniş, aslında yeterince yansımadı. Sokak sokak, ev ev her yerde büyük bir direniş vardı. Kahramanlık hikayeleriyle dolu bu direnişleri şimdi anlatıyorlar. Ebu Mihemed de bunları anlatırken duygulanıyor: "Arkadaşlarımız burada tarihi bir direniş sergiledi. Ağır silahımız yoktu; inancımız, irademiz ve moralimiz vardı. Gençler çatışmalara giderken içlerinden biri eline def alıp çalardı. Düşman buna çıldırırdı adeta. Kayıplar verdik, çok arkadaşımız yaralandı ama yerlerimizi, mevzilerimizi terk etmedik, sonuna kadar savunduk.

ŞİMDİ HER ŞEYİMİZ VAR

Hamdolsun şimdi artık her şeyimiz var; düzenli birliklerimiz ve ağır silahlarımız var. Halk artık evlerine geri dönüyor. Bakın şu çocuklara, sadece bu mahallede beş bin öğrenci var. Ben buradayım, burayı terk etmeyeceğim. Bakmayın dişlerimin olmadığına (burada kahkahalar atıyor). Hala dincim ve sonuna kadar burada halkımın savunmasını yapacağım."

HALA NÖBET YERİNDE

Ebu Mihemed, bugün hala ilk günkü moral ve coşkusuyla YPG üyesi olarak günde 20 saate yakın nöbet tutuyor.