Kendisi de İdlibli olan Devrimci Güçler Genel Komutanı Ehmed Sultan (Ebu Erac), İdlib’in durumuna ilişkin ANHA’ya değerlendirmelerde bulundu.

Ebu Erac, güçlerinin Reqa’nın özgürleştirilmesi hamlesinde de yer alarak büyük başarılar elde ettiğini hatırlatırken, “QSD Güçleri, her yerde çetelerle savaşmaya ve bölgeyi çetelerden temizlemeye hazırdır. Şu an ise QSD Güçleri Dêra Zor kırsalında bunu pratiki olarak yerine getiriyor" dedi.

Reqa’da zaferin bayrağının dalgalandığını söyleyen Ebu Erac, “Reqa zaferinden sonra Türk devleti dizi toplantılara başladı. Türk devleti Astana’nın tüm garantör devletleriyle toplantı gerçekleştirdi. Türk devletinin tüm görüşmeleri Reqa sonrası sürecin önünü tıkamaya dönüktür. Çünkü Türk devleti, Reqa ve Dêra Zor’dan sonra İdlib çevresine de yöneleceğimizi iyi biliyor. Türk devleti İdlib’de saldırılar gerçekleştirerek eyalet topraklarına işgal girişi yaptı. Türk devleti şu an Halep kentine yaklaşmış durumda ve sadece Halep değil, kuzey yönünde Hama kentine de yaklaşmış durumda” diye konuştu.

'BİRBİRLERİNE GİRDİLER'

Türk devletinin İdlib’e girmesi sonrası çetelerin birbirine girdiğini ifade eden Ebu Erac, "Cephet El Nusra çete gruplarından bazıları Türk devletinin İdlib’e işgal girişinden yana ve bazıları da bu durumu kabul etmiyor. Türk devletinin İdlib’e geçişini sağlayan grup ise El Nusra’dan destek gören Ebu Mariya El Qehtanî adlı çete öncülüğündeki gruptur" diye belirtti.

'GEÇİŞ YAPMAYA HAZIRIZ'

Ebu Erac, konuşmasının devamında İdlib’e geçiş yapmaya hazır olduklarını belirtti ve şöyle konuştu: “Bizler şimdi de İdlib’e geçmeye hazırız. İdlib halkı, bunu bizden hangi zaman diliminde isterse gerçekleştireceğiz. Zaten savaşçılarımızın çoğu İdlibli ve bu nedenle topraklarını özgürleştirmeye hakları vardır.”

El Kaide’nin İdlib’de kalmasına ve Türk devletinin de Suriye topraklarını işgal etmesine izin vermeyeceklerini ifade eden Ebu Erac, şöyle devam etti:

“Şu an halihazırda İdlib’de bulunan silah güçlerin gücü kalmamış durumda. Pratikte İdlib’i hakimiyeti altında tutan ise El Nusra’dır. Diğer gruplar etkisizdir ve onların komutası altında hareket ediyorlar. İdlib halkı iradesiz bırakılmış ve İdlib her an patlamaya hazır bir volkan gibi. Suriye rejimine karşı başkaldıran İdlibliler, Türk devletine karşı da başkaldıracaklardır.

Türk devletinin İdlib topraklarına geçişi Rusya sponsorluğunda gerçekleşti. Bu da Türk devletinin kendini Rusya’ya teslim ettiğini gösteriyor. Rusya aracılığıyla da Suriye rejimine. Bu, Erdoğan-Putin arasındaki bir plana göre son dönemlerde gerçekleşmiştir. İdlib’in Efrin karşılığı verilip verilmediğini tam olarak bilmiyorum, fakat Türk devletinin gerçekleştirdiği her şey, Suriye rejiminin hizmeti temelinde gerçekleşiyor. Sınır kapılarının Suriye rejimine teslim edilmesi konusunda Rusya ile Türkiye arasında anlaşma yapıldığını tahmin ediyorum. Fakat Efrin ve Şehba bölgeleri Türk devletinin eline geçmemiştir ve geçmeyecektir de. Bunun gerçekleşmesine hiçbir zaman geçit vermeyeceğiz.”

İDLİB HALKINA ÇAĞRI

Devrimci Güçler Genel Komutanı Ehmed Sultan (Ebu Erac), konuşmasının sonunda İdlib halkına seslenerek, şunları söyledi: “Tüm İdlib halkına, siyasi ve askeri tüm onurlu kardeşlerimize sesleniyorum; dışardan İdlib üzerine kirli planlar yapılıyor. Bu planlar Suriye halklarının, özellikle de İdlib halkının çıkarına olan planlar değildir. Topraklarımızı işgal eden işgalcilere karşı bir araya gelerek kenetleneceğinizi umut ediyorum. İdlib halkının topraklarını savunacağını umut ediyoruz. Hep birlikte Suriye halklarının birliğini ve Suriye topraklarını savunacağız."