Kobanê direnişçisi: Yönümüzü İmralı'ya çevirelim!

Kobanê direnişçisi Dicle Agit, Dünya Kobanê Günü'nde herkesi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın tecrit altında tutulduğu İmralı’ya dönmeye çağırdı.

YPJ’ye 2013 yılında katılan Hesekêli savaşçı Dicle Agit, Kobanê Direnişi'nin ardından bugün de Cizîre’nin Fırtınası Hamlesi'nde yer alıyor.

'VARLIĞINI KORUMA SAVAŞIYDI'

Agit, direniş sürecine ilişkin şunları anlattı:

"2014 yılında Kobanê direnişine katılmak için çok ısrarcı oldum. Ama Heval Arin eylemi ve sonrasında Önderliğin seferberlik ilanı ardından Kuzey halkının ayağa kalkışıyla daha fazla ısrar ettim. Öyle Kobanê direnişine katıldım. Bir grup YPJ’den bir grup da YPG’den iki grup arkadaş olarak Kobane'yê gittik. Gerçekten orada çok ağır bir savaş olduğunu gördük.

Düşman bütün gücüyle saldırıyordu. Biz de Önderlik felsefesi ve şehit yoldaşlarımıza bağlılığımızla güçlü bir irade ortaya koyduk. Her bir arkadaşımız öne gidip şehit düştüğünde ve kanımız aktığında biz başarmak için daha fazla ısrar ediyorduk. Çünkü Kobanê’de bir var olma ve yok olma savaşı veriyorduk.

'KOBANÊ DİRENİŞİ’NİN ÖNCÜLÜĞÜNÜ YPJ YAPTI'

Bizim için aynı zamanda bir onur ve namus savaşıydı. Düşman, saldırılarıyla kadını ve yaşamı bitirmek istiyordu. Bu savaşın öncülüğünü YPJ yapıyordu. Orada şehit düşen bazı arkadaşlarla birlikte kaldım. Biri Şehit Rojen’di ve tank karşısında şehit düştü. Kobanê savaşında düşman hep ağır silahlarla saldırıyor ve savaşıyordu. Ama o savaşta bizim başarmamızı sağlayan irademizdi. Çünkü biz bir amaç için savaşıyorduk. Bir felsefeyle yürüyorduk.

'ŞEHİTLERİMİZ DİRENİŞİMİZİ DAHA DA GÜÇLENDİRDİ'

Bu savaşta şehit düşen bazı arkadaşları anmak istiyorum. Biri şehit Gelhat, yine Heval Hebun bir cephenin koordinesini yani komutanlığını yapıyordu, havan isabet etmesiyle şehit düştü. Yine Şehit Zehra’nın hep Kobanê savaşından sonra Rojava'yı gezme hayali vardı ama bu hasret içinde kaldı ve öyle şehit düştü. Her arkadaşın bir hayali vardı ama şehit oldular.

Biz de onlar için mücadelemizi daha da güçlendirdik ki, Kobanê'yi özgürleştirip onların hayallerini gerçekleştirebilelim. Şehit Agit vardı, 'Kobanê’yi özgürleştirip birlikte şehrimize dönelim' diyordu. O da şehit düştü. Biz de Kobanê’yi özgürleştirip Heval Agit’in umudunu, ruhunu bizimle Hesekê'ye götürelim' dedik. Her zaman 'Ben gidip Miştenur üzerinde YPG ve YPJ’nin bayrağını dalgalandırmak istiyorum' diyordu. Bu istek içinde kaldı ama sonra arkadaşlar onun bu istemini gerçekleştirdi."

'ZAFERİ ÖNDERLİK FELSEFESİ SAĞLADI'

Kobanê’de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın felsefesiyle direndiklerine dikkat çeken Agit, şöyle devam etti:

"Önderliğin felsefesi, özgür yaşam ve kadın için direnmeyi ortaya koyuyordu. Hepimiz bu felsefeye çok bağlıydık ve bu felsefeyle direniş geliştirildi ve şehitler verildi. Eğer bu felsefe yaşam için olmasaydı bu kadar insan bu felsefeye bağlanmazdı.

Düşman hep kadını vurmak ve bitirmek istiyordu. Ama bunun karşısında Önder Apo’nun felsefesi kadını hep yüceltiyordu. Bundan dolayı Kobanê savaşının öncülüğünü hep kadın arkadaşlar yapıyordu. Yani Önder Apo felsefesini tanımamız ve bununla direnmemiz bizim başarmamızı sağladı.

'DİRENİŞİN SAHİPLENİLMESİ BÜYÜK MORAL VERDİ'

Yine biz Kobanê Savaşı’nda hep duyuyorduk ki, Kuzey halkımız ve annelerimiz yine çocuk, kadın, yaşlı hepsi Kobanê için sınıra gelmişler ve serhildanlara kalkmışlar. Bu serhildanlar ve yaklaşımlar bize çok moral verdi ve güçlendirdi. Biz halkımızın arkamızda olduğunu bilerek daha güçlü savaşıyorduk. Biz savaşın içindeyken tüm halkımızın ve dünya insanlığının Kobanê için ayağa kalktığını duyduğumuzda daha fazla moral, coşku ve güç alarak savaşıyorduk. Diyorduk ki, demek ki dünya Önderliğin özgürlük felsefesine bağlanıyor.

'DAİŞ TÜM DÜNYADA YENİLMİŞ OLDU'

Gerçekten eğer Kobanê düşseydi dünya düşerdi! Aslında bizim Kobanê’deki zaferimizle tüm Ortadoğu ve dünya başardı. Aslında Kürt, Arap, Süryani, Ortadoğu kadınları DAİŞ köleliğinden kurtuldu.

DAİŞ Kobanê'yi ele geçirerek tüm Suriye’yi, oradan da tüm dünyayı ele geçirmek istiyordu. Biz DAİŞ'i Kobanê'ye yenilgiye uğrattığımızda biliyorduk ki, onu aslında tüm dünyada yenilgiye uğrattık.

Bizim Kürt kadınları olarak özgürlük sorunlarımız vardı ama Kobanê zaferiyle sanki özgürlüğü yakalamış gibi hep ileri doğru gittik. Şu anda sadece Kürtlerin değil, tüm dünyanın özgürlüğe ihtiyacı var. O nedenle Önderlik felsefesine bağlılık artıyor.

'ARAP KADINLARI ÖZGÜRLÜK İSTEDİ'

Ama aslında en fazla Suriye ve Arap halkında bu bağlılık artıyor. Bu felsefeyi ve yarattıklarını gördüler. Arap kadınları gördü ki, kadın ön cephede ve DAİŞ karşısında savaşabiliyor onlar da kendilerinden gelip katıldılar. Onlar da topraklarını ve tüm kadınları özgürleştirmek istediler.

Kadınların sadece evde kalmayacaklarını, bütün dünyayı ve savaşı yürütebileceğini, DAİŞ’e karşı savaşabileceğini ve kendi kendini savunabileceğini ispatlamak istediler."

'HAMLEDEYİZ FAKAT AKLIMIZ ÖNDERLİĞİN DURUMUNDA'

Savaşçı Dicle Agit, "Şu anda Cizîre’nin Fırtınası hamlesine bir YPJ savaşçısı olarak katılıyorum. Gerçekten bu da çok farklı bir duygu. Biz daha önce kendimizi ispatladık ama YPJ olarak Cizîre’nin Fırtınası Hamlesi’ne katılmak çok anlamlı" derken, şunları da kaydetti:

"Şu anda biz Kürt ve Arap kadınları yan yana aynı amaç için aynı felsefeyle, aynı topraklar ve yaşam için mücadele ediyoruz. Bu çok önemli. Çünkü Önderlik 'Ben sadece bir halkın Önderi değilim, bütün insanlığın ve halkların önderiyim. Bu emeklerim sadece Kürt halkı için değil, tüm dünya halkları içindir' diyor. Biz de onun felsefesiyle savaşıyoruz ama hamlede de aklımız hep Önderliğin durumunda.

Kobanê Savaşı’nda Türk devletinin DAİŞ’e nasıl destek verdiğini ve Türk devleti çeteleri olduğunu gördük. Biz Önderlik felsefesiyle direnerek şerefimizi ve tüm dünya halklarının şerefini koruduk. Türk devleti şu anda Önderlik üzerindeki tecridi çok ağırlaştırdı. Direniş ışığımızı karartmak istiyor. Ama ne yapsa da, tecridi ağırlaştırsa da, biz hep Önderlik felsefesiyle yürüyeceğiz.

Önderlik felsefesi hep yüreğimizde ve beynimizdedir. Şu anda Cizîre’nin Fırtınası Hamlesi'nde Önderliğin üzerindeki tecridin ağırlığının bilinciyle daha fazla savaşıyoruz. Bu irade ve güçle Türk devletinin çetesi DAİŞ'i bitiriyoruz.

‘KOBANÊ'Yİ AYDINLATAN ÖNDERLİKTİR’

Bugün 1 Kasım. 1 Kasım 2014’te bütün dünya Kobanê için ayağa kalktı. Ben 1 Kasım günü vesilesiyle tüm dünya halklarına sesleniyorum: 1 Kasım günü tüm dünya insanlığı yönünü İmralı’ya çevirmelidir. Kobanê'yi aydınlatan Önderliktir. Bu aydınlığın güçlenmesi için Önderliğin durumunu bilmeli ve onun üzerindeki tecridi kaldırmalıyız. Türk devletini bu noktada yenilgiye uğratmalıyız. Bu tecridi kırmak için 1 Kasım'da tüm dünya yönünü İmralı’ya çevirmeli."