YPG, YPJ ve Dêra Zor Askeri Meclisi’nin öncülüğünde 9 Eylül 2017’de başlatılan Cizre’nin Fırtınası Hamlesi 58. gününde devam ediyor. Fırat Nehrinin kıyısı boyunca ilerleyen QSD savaşçıları aralarında Suriye’nin en büyük petrol yatağı olan Konika ve Cefra gibi stratejik birçok yerin de bulunduğu birçok alanı özgürleştirdi.

Fırat Nehri boyunca uzanan köyler oldukça büyük. Köylerin çok büyük olması, çetelerin saklanması ve mevzilenmesine olanak sağlamış durumda. Daha çok köylerin bittiği yerlerde savunma hattı kurmuş olan çeteler birçok yeri de mayınlamışlar.

Sıcak çatışmadan ziyade, daha çok suikast ve bomba yüklü araçları kullanan çeteler çoğu zaman sivilleri hedef alıyor. Bu saldırılardan dolayı da siviller çetelerin işgali altındaki alanları terk ederek, QSD savaşçılarının denetiminde olan alanlara sığınıyor.

QSD savaşçıları ise çetelere karşı yürüttükleri operasyonda halkın evlerinin zarar görmemesi için titiz bir çalışma yürütüyor, köylerde mahsur kalan sivilleri kurtarmak için de özel bir çaba gösteriyor.

Biz iki gazeteci Eski ve Yeni Makara adındaki iki köye düzenlenen operasyonları takip etmek için iki gün boyunca QSD savaşçılarıyla birlikteydik…

Gece operasyonları riskli olduğu için bizi yanında götürmeyen QSD savaşçılarının düzenlediği gündüz operasyonlarını takip etme imkanımız oldu.

SABAHIN İLK IŞIKLARIYLA YOLA KOYULUYORUZ…

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte operasyona gidecek olan gücün yanına gitmek için savaş koordinesinin yanından ayrılıp yola koyulduk. Dêra Zor’un büyük bölümü çölden oluşuyor ve bu nedenle sıklıkla kum fırtınası yaşanıyor. Yola adeta bir toz bulutunun içerisinde devam ediyoruz.

Köyün girişine ulaştığımızda bizi getiren savaşçı, “Yolun bundan sonrasını zırhlı araçla gideceksiniz, çünkü suikast ihtimali yüksek” diyor. Savaşçı, bizi panzere bindirdikten sonra geldiği yoldan geri dönüyor. Panzerle bir iki sokak daha ilerledikten sonra saldırı komutanlarının yanına ulaşıyoruz.

Artık DAİŞ’e darbe vuracak olan saldırı grupları da gelmeye başlıyor. Savaşçılar geldikçe sanki ilk kez savaş görecek insanlar gibi heyecanlanıyoruz. Onlar ise her biri ayrı bir hattan yanımıza ulaşıyor. Cephanelerini son bir kontrolden geçirip yine ayrı ayrı hatlardan yola çıkıyorlar.

Gruplar yerlerini aldıktan sonra DAİŞ’in kurmuş olduğu ilk savunma hatları doçkalarla vuruluyor. Yaklaşık bir saat süren vuruşlardan sonra önceden yerlerini alan saldırı grupları harekete geçiyor. Yer yer savaşçılarla çeteler arasında çıkan çatışma sesleri geliyor. Saldırı koordinesini yapan komutanlar grupları yüz metre arkadan sürekli takip ediyor. Saatler geçtikçe ve savaşçılar köyün içinde ilerledikçe çatışma sesleri giderek artıyor.

Akşama doğru artık savaşçılar köyün son hattına ulaştıklarında çatışma sesleri daha da çoğalıyor. Çeteler köyün sonunda sıkışıyor. Bu saatlerde QSD savaşçıları ile çeteler arasında iki saate yakın çok yoğun bir çatışma yaşanıyor.

Telsiz üzerinde savaşçılar bazı çetelerin silahlarını attıklarını ve kaçmaya başladıklarını iletiyor. Karanlık çökmeye başladığında artık köy tümden QSD savaşçıların denetimine geçti. Savaşçılar özgürleştirilen köyden bir sonraki köyde konumlanmış DAİŞ çetelerinin özellikle bomba yüklü araçlarla yapılan olası saldırılara karşı dozerlerle tüm yolları kapatıyor.

Savaşçılar gece için hazırlıklarını yapmaya mevzilerini hazırlamaya başlarken, biz de kendi noktamıza geri dönüyoruz…