Savaşan halk gerçekliğinin sembolüydü
Rojava Devrimi’nin en yaşlı savaş gazisi olan Apê Nemir, toprağını terk etmeyip mevzilerdeki kararlılığıyla savaşan halk gerçekliğini gözler önüne serdi.
Rojava Devrimi’nin en yaşlı savaş gazisi olan Apê Nemir, toprağını terk etmeyip mevzilerdeki kararlılığıyla savaşan halk gerçekliğini gözler önüne serdi.
Kobanê direnişi, cesaret ve özveri dolu kahramanlarla yazılan bir destandır; bu destanın en unutulmaz sembollerinden biri de Apê Nemir'dır. İleri yaşına rağmen toprağını terk etmeyen bu aziz insan, Kobanê’nin ruhunu temsil eden bir sembol haline geldi.
Yaşadığı topraklar, hayatının bir parçası, anılarının nehir gibi aktığı bir memleketti. DAİŞ’in karanlık gücüne karşı koymak, evlatları ve torunları için bir gelecek inşa etmek amacıyla yaşına ve sağlık durumuna rağmen direnişe katılmayı seçti. Apê Nemir, sarsılmaz bir inançla savaş mevzilerine adımlarını atarken, gözlerindeki kararlılık ve yürekten gelen azmi herkese ilham oldu. Çocuklarıyla yan yana durarak, bir ruhun, bir ailenin ve bir toplumun direnişinin parçası oldu.
MÜCADELESİ YANKI BULDU
Savaşın en çetin anlarında Apê Nemir’ın varlığı, muazzam bir moral kaynağı oldu. Yalnızca kendisini temsil etmiyordu, topluluk bağlarının ve insanlığın derin değerlerinin bir temsilcisiydi. Direnişin sancılı günlerinde, “Toprağımda direneceğim” diyerek, zaferin irade ve dayanışmayla elde edilebilecek bir gerçeklik olduğunu gösterdi. Apê Nemir’ı, savaş mevzilerinde durdukça, geçmişin anılarını da yaşatıyordu. Nasıl direndiğini ve asla vazgeçmediğini görmek, genç nesillere cesaret verdi. Mücadele azmi, her yaş grubunda, her bireyde yankı buldu. Kobanê’nin geleceği için bir umut ışığı oldu.
KÜRT HALK ÖNDERİ İLE TANIŞTIKTAN SONRA
YPG Basın İrtibat Merkezi, şehadetini duyurduğu 13 Ekim’deki açıklamasında, Apê Nemir'ın Kürdistan Özgürlük Mücadelesine bağlılığını ve buna denk yaşamını da paylaştı. Apê Nemir (Xelîl Osman Hemê), 1950'de Kobanî’nin Dihapê köyünde doğdu. Evin tek oğluydu. Çocukluğundan itibaren yurtseverlik duygularının yüksek olduğu bir ortamda büyüdü. Tarımla uğraşırken siyasete olan ilgisi nedeniyle gençlik yıllarında BAAS rejimi tarafından üç kez tutuklandı. 1980'den sonra Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile tanıştı ve Kürt Özgürlük Hareketi’nin takipçisi, aktif bir yurtseveri olarak çalıştı. BAAS rejiminin tüm baskılarına rağmen geri adım atmadı.
ROJAVA DEVRİMİ VE SAVAŞ
6 çocuğunu da yurtseverlik duygularıyla büyüttü. Hem o hem de ailesi, Kürt Özgürlük Hareketi’nin tüm alanlarında yer aldı. En zor dönemlerde bile geri durmadılar. Rojava Devrimi ve savaş başlayınca ailesi ile birlikte hem askeri hem de toplumsal alandaki çalışmalarda yerlerini aldı. Devrimin ilk yıllarının zorlu koşullarına ve kısıtlı imkanlarına rağmen halkın örgütlenmesi başta olmak üzere birçok alanda çalıştı. Kobanî'de büyük direnişi öncesinde hazırlıklara da katılanlardandı.
DAİŞ’İN KOBANÊ’Yİ İŞGAL SALDIRISI
DAİŞ çetesi, 2014'deki agresif işgal saldırılarıyla giderek yayılırken Türk devletinin teşviği ve desteğiyle Şam yerine Kobanê'ye yöneldi. Saldırdığı her yeri işgal eden DAİŞ, Kobanê'de Kürt halkının direnişiyle karşılaştı. Kobanê, Rojava Devrimi’nin başladığı yerdi, DAİŞ'in de sonunun başladığı yer oldu. Kobanê’de Apê Nemir gibi yurtseverliğinden taviz vermeyenler vardı. YPG-YPJ savaşçılarının önderlik ettiği direniş, bir halk savaşı olarak tarihteki yerini aldı.
İLK GÜNDEN İTİBAREN SAVAŞTI
Apê Nemir de ilk günden itibaren direnişte yerini aldı. Savaşçıların tüm ısrarlarına rağmen şehri terk etmedi. Ne olursa olsun doğduğu topraklar için sonuna kadar mücadele emekte tereddüt etmedi. Kobanê'nın güneyindeki Boraz, Çarqelî ve Girê Sêvî köyündeki direnişte üç kez yaralandı. Son olarak 2014 sonbaharında DAIŞ'in Kobanê'ye yönelik saldırılarının başlamasından 45 gün sonra kolundan ve bacağından yaralanan Apê Nemir, Bakur Kürdistan'da Riha’nın (Urfa) Pirsûs (Suruç) ilçesinde bulunan hastanede tedavisini tamamlayamadan Kobanê'ye dönerek, direniş mevzilerinde mücadelesini sürdürdü. Bu yaralanma, ona gazi olmasına neden olmuşsa da ruhundaki savaşçı ateşi asla söndürmedi. Aksine, her bir yara onun azmini daha da güçlendirdi; ne denli inançlı bir mücadeleci olduğunu simgeliyordu. Yine yaralı kolu, geçmişten gelen savaşçı kimliğinin bir nişanesi haline geldi fakat asla bir eksiklik hissetmedi, koca bir savaş hikayesinin parçası olarak, özgürlüğün ve direnişin simgesine dönüştürdü.
KOBANÊ GERÇEĞİNİN İFADESİYDİ
Daha sonra direniş mevzilerine gelen gazetecilerin dikkatini ilk çeken Apê Nemir oldu. Artık tüm dünya, Kobanê’de nasıl bir direniş yürütüldüğüne Apê Nemir gerçeğiyle tanık oldu: “Bu pislikleri topraklarımızdan çıkarmak istiyoruz. Ben ve iki çocuğum da içerisindeyiz. Bir aydır çocuklarımı görmedim. Akıbetleri hakkında bilgim yok. Kobanê’nin onurlu, şerefli bütün gençleri gelip şehirlerini çetelerden kurtarsın.”
OĞLU OSMAN’I ŞEHİT VERDİ
Direnişin son anına kadar çocuklarıyla birlikte mücadelede yerini aldı. Oğlu Osman, Haziran 2015’te DAîŞ çetesinin Kobanê’ye saldırısında şehit düştü. Apê Nemir, yaralanması sonucu bir kolu işlevsiz kaldı ama durmadı. Kobanê direnişinin ardından da devrimci faaliyetlerdeydi. Son nefesine kadar halkı için mücadele etti.
ÖRNEK BİR YURTSEVERDİ
Kobanê direnişinin sembolü ve örnek bir yurtseverdi. Temiz yurtseverlik duygularıyla yaşadı. Kürt halkının özgürlüğü için mücadeleyi varlık gerekçesi gördü, yılmadı, engel tanımadı. Her anı, bir özgürlük hikayesinin sayfalarını yazdı; azmi, yaşadığı toprakların ve kültürün direniş simgesi haline geldi. Halkı, toprağı uğruna yaptığı fedakârlık, derin bir inançla dolu olan bu mücadele, bir toplumun onurlu direnişinin öyküsünü de beraberinde getirdi. Apê Nemir, özverisiyle yaşayacak olan bir miras olarak anılacak, Kobanê’nin direniş ruhunun kalbinde atmaya devam edecek; her bir yürek, Apê Nemir’ın azmiyle dolup taşacak.
Apê Nemir, 14 Ekim 2024’te geçirdiği kalp krizi sonucu 74 yaşında hayata gözlerini yumdu. Cenazesi 15 Ekim'de Kobanê Şehit Dîcle Şehitliği'nde düzenlenen kitlesel törenle toprağa verildi.