İklim üzerine de anlaşamadılar
Birleşmiş Milletler’in Madrid’de düzenlediği iklim zirvesi COP25, iki günlük uzatma ardından Pazar günü sona erdi. İklim krizi geri dönülmez bir yolda ilerlerken, yöneticiler bir fırsatın daha kaçmasına neden oldu.
Birleşmiş Milletler’in Madrid’de düzenlediği iklim zirvesi COP25, iki günlük uzatma ardından Pazar günü sona erdi. İklim krizi geri dönülmez bir yolda ilerlerken, yöneticiler bir fırsatın daha kaçmasına neden oldu.
İklim zirvesinde 196 ülkenin temsilcileri yer aldı. 2-13 Aralık tarihleri arasında organize edilen zirve iki gece daha uzatılmasına rağmen, ihtiyaca cevap olabilecek bir anlaşma çıkmadı. Bunda bazı ülkelerin çekinceleri etkili oldu.
Tartışmalar, özellikle uluslararası karbon pazarlarına dair mekanizmaları çerçeveleyen kurallar üzerine tıkandı. Paris’te 2015’teki İklim Anlaşması’nın son halkası olarak bu anlaşmaya ihtiyaç duyuluyordu.
Milyonlarca gencin sokaklara çıkması ve bilim insanlarının sürekli uyarılarda bulunmasına rağmen, Pazar günü kabul edilen metinler ikim aciliyetini karşılayacak düzeyde olmadı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “COP25’in sonuçları bende hayal kırıklığı yarattı” dedi. Yazılı bir açıklama yapan Guterres, uluslararası toplum sera gazı emisyonlarının azaltılması, iklim krizine uyum ve finansman alanında daha büyük bir hedefe ulaşmada önemli bir fırsatı kaçırdığını belirtti. Guterres, “Vazgeçmemeliyiz ve ben vazgeçmeyeceğim” diye ekledi.
İspanya Çevre Bakanı Teresa Ribera, bu zirvenin “acı bir tat bıraktığı” yorumunda bulundu. Çevreci örgüt Climate Action Network’dan Catherine Abreu, zirvenin sonuç bildirgesinde Paris anlaşmasında yer alan küresel ısınmanın +2ºC hatta +1,5ºC düzeyinde tutulması hedefleri ile taahhütler arasındaki farkın azaltılması için “acil eylemler” çağrısında bulunulsa da, kullanılan dil “virajlı”, sonuç “vasat” dedi.
Paris Anlaşması’nın mimarı Laurence Tubiana, “İlerleme beklenen temel aktörler beklentilere cevap olmadı” diye tepki gösterdi. Tubiana’ya göre bununla birlikte ada devletleri, Avrupalılar, Afrikalılar ve Latin Amerikalıların ittifakı sayesinde “en büyük kirleticilere karşı mümkün olan daha az kötü bir sonuç” elde edildi.
Büyük kirletici ülkelerin neredeyse hiçbiri hedeflerini yükseltme yönünde mesaj vermedi. ABD zaten gelecek Kasım’da Paris iklim anlaşmasından çekileceğini duyurmuştu. Diğer iki büyük kirletici olan Çin ve Hindistan’dan da, kirlettikleri oranda bir hedef belirlenmedi.
Suudi Arabistan, Brezilya ve Avustralya da çevre savunucuları ve bir çok müzakereci tarafından, anlaşmazlığa neden olan ülkeler arasında sıralandı. Avrupa Birliği’nin rolü ise geniş ölçüde selamlandı. Avrupa Birliği geçen hafta içerisinde 2050’ye kadar sıfır karbona ulaşmayı, Polonya’nın çekincelerine rağmen hedef olarak belirledi.