Tüm buzullar eridiğinde suların yutacağı ülke ve şehirler

Küresel ısınma artık neredeyse dünyadaki tüm sorunları geride bırakacak düzeyde bir tehdit olarak kabul edilirken, ısınma sonucunda tüm buzulların erimesi durumunda birçok ülke ve kentin yok olacağı tahmin ediliyor.

National Geographic’te yayınlanan bir videoda, küresel ısınma nedeniyle dünyadaki tüm buzulların erimesi durumunda neler olacağı gösteriliyor.

Tüm buzulların erimesi halinde mevcut okyanus seviyelerinin 65 metre kadar yükseleceği, yıllık sıcaklık ortalamasının ise 14 dereceden 26 dereceye kadar yükseleceği öngörülüyor. Bu ise dünyanın mevcut coğrafyasının ciddi dönüşümlere maruz kalması demek. Zira okyanus ve deniz kıyılarındaki bazı ülkeler ile dünyanın önde gelen birçok şehri de tümüyle sular altında kalacak.

BUZULLARIN TÜMÜYLE ERİMESİ 5 BİN YILI ALACAK

Küresel ısınmaya dair ölçümler 19’uncu yüzyıl sonlarından bu yana yapılıyor ve mevcut sıcaklık değerlendirmeleri bu dönemle karşılaştırılarak yapılıyor. 2020 itibariyle dünyanın 1850-1900 yılları arasındaki sanayileşme öncesine oranla 1,2 derece kadar sıcaklık artışına maruz kaldığı hesaplanıyor.

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından baz alınan araştırmalar, ısınma artışının 2 derecenin üstünde olması halinde buzul erimelerinin hızlanacağını ve birçok iklimsel değişiklikle birlikte birçok ekonomik ve sosyal krizin tetikleneceğini öngörüyor. Zira kimi kıyı kentlerinin sular altında kalması bekleniyor veya kuraklıklar ya da diğer farklı iklimsel olaylar nedeniyle önemli tarımsal alanlar yok olacak. Bu da bir yandan açlık tehlikesini arttırırken, su savaşlarının gündeme gelmesine ve yüz milyonlarca kişinin iklim göçmeni olmasına neden olacak.

National Geographic’te yapılan çalışma ise, küresel ısınma artışının 12 dereceye ulaştığı ve dünyadaki tüm buzulların istisnasız erimesi ihtimaline dayandırılıyor. Bu sürecin önümüzdeki 5 bin yılda tamamlanacağı öngörülüyor.

HOLLANDA İLK YOK OLACAK ÜLKE

Küresel ısınmanın sonucu olarak önümüzdeki bin yıllara kalmadan sular altında kalacak olan ülkeler de dikkat çekiyor. Bunların başında ise 1950’li yıllardan sonra dolgu çalışmalarıyla topraklarının yüzde 40’ının kazanıldığı Hollanda olacak. Zaten bu ülkenin adı deniz seviyesinden aşağıda olması nedeniyle Felemenkçe’de ‘Nederland’ yani ‘alçak’ veya ‘aşağıdaki ülke’.

BİRÇOK KITADAN BÜYÜK ŞEHİRLER SULAR ALTINDA KALACAK

Günümüzde büyük çoğunluğu BM üyesi olmak üzere 200’ün üzerinde devletin onlarcası ada ülkesi. Bu ülkelerin bir kısmı dünyadaki tüm buzulların erimesini beklemeden sular altında kalacağı zaten biliniyordu.

Küresel ısınmanın etkilerinin belki de 5 bin yıl beklenmeden en çok etkileyeceği yerler arasında ise bugün dünyanın en büyük ekonomilerine sahip ülkelerdeki büyük kentler de bulunuyor. Tüm buzulların erimesiyle okyanus seviyelerinin 65 metre kadar yükselmesiyle İngiltere’nin başkenti Londra’nın önemli oranda sular altında kalması işten bile değil. Fransa’nın Marsilya, İtalya’nın zaten önemli oranda deniz içinde olan şehri Venedik veya Danimarka’nın başkenti Kopenhag da buzul erimelerinin kurbanları arasında olacak.

Karadeniz ve Hazar Denizi’nde su seviyelerinin on kat artacağı öngörülürken, Kuzey ve Orta Amerika’da özellikle Atlantik kıyılarında ciddi değişimler yaşanacak. New York, Miami, Havana veya Cancun gibi şehirler sular altında kalacakların başında geliyorlar. 

Kuzey Amerika’nın Pasifik Okyanusu’na bakan batı yakasında ise benzeri dönüşümler olacak. Örneğin San Francisco’nun büyük oranda sular altında kalmasıyla kenti çevreleyen tepeler küçük takımadalara dönüşecek.

Güney Amerika’da ise okyanus seviyelerinin yükselmesiyle kıtanın yarısına yakınını oluşturan Amazon havzası ile Atlantik Okyanusu birleşecek ve Asuncion, Buenos Aires veya Montevideo gibi şehirler sular altında kalacaklar.

ASYA’NIN SUALTI KENTLERİ

Buzulların erimesinden etkilenecek bir diğer kıta ise Asya, özellikle de kıtanın güney ve güneydoğusu. Topraklarının önemli bir kısmı nehir havzasında olan Bangladeş’in sular altında kalacağı öngörülürken, Hindistan ve Çin kıyılarında su seviyesinin yükselmesi sonucu birçok büyük kent sular altında kalacak. Bunlar arasında Hindistan’ın Calcutta ve Bombay, Çin’in başkenti Pekin ile Şangay şehirleri bulunuyor.

Kıtanın bir parçası olan Kamboçya’nın ise Asya’dan kopuk bir ada haline gelmesi kaçınılmaz olacak.

Benzer şekilde Okyanusya’daki su seviyesinin yükselmesiyle Avustralya’nın orta kesimlerine kadar deniz sularının akmasıyla dev bir göl oluşacak. Bu da ülkenin coğrafyasını tümüyle değiştirecek.

Batı, doğu ve güneyi okyanuslar, kuzeyi ise Akdeniz’le çevrili Afrika kıtasında ise su seviyelerinin yükselmesiyle yutulacak şehirler arasında Mısır’ın başkenti Kahire, Senegal’in başkenti Dakar ve Nijerya’nın en büyük şehri Lagos bulunuyor. Diğer kıtalara oranla su seviyesindeki yükselişten daha az etkileneceği hesaplanan Afrika’da daha çok 12 derecelik sıcaklık artışının etkisi görülecek. Ve bununla Afrika’nın büyük bir kısmının yaşanılmaz hale geleceği ise kesin.

TATLI SULARIN DURUMU

Bu senaryo doğrudan Antarktika kıtasıyla da bağlantılı. Son on yıllara kadar yeryüzündeki tüm buzulların yüzde 90’ının, tatlı su kaynaklarının ise yüzde 70’inin bu kıtada olduğu biliniyordu.

İnsanlık tarihi açısından bakıldığında önümüzdeki 5 bin yılda tamamlanacak olan buzulların tümüyle erimesi süreci çok uzun gelebilir. Ancak dünyanın 4,5 milyar yıl önce oluşumunun başladığı düşünüldüğünde bu süre çok kısa kalıyor. Ayrıca küresel ısınmanın 2 dereceyi aşması halinde zaten birçok felaketlerin bu yüzyıl bitmeden kapıda olduğu bilinen bir diğer gerçek.