GÖRÜNTÜLÜ

Strasbourg’dan İmralı için uluslararası çağrı

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için Strasbourg’da yürütülen nöbet eyleminin 12’nci yıldönümü dolayısıyla kitlesel bir açıklama yapıldı.

Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi'nin öncülüğünde, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve tecridin son bulması amacıyla Fransa'nın Strasbourg şehrinde 25 Haziran 2012’den bu yana “Özgürlük Nöbeti” eylemi yapılıyor.

Nöbet eyleminin 626. haftasında Dış İlişkiler Komitesi ve Avrupa Kürt Kadın Hareketi üyelerinin devraldığı Özgürlük Nöbeti’nin 13. yıla girmesi dolayısıyla düzenlenen açıklamada, Avrupa kurumlarının tecritteki sorumluluğu hatırlatılarak, Kürt Halk Önderi Öcalan şahsında Kürt halkına karşı işlenen suça ortak olunmaması ve çözüm için acilen harekete geçilmesi çağrısında bulunuldu.

“Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” hamlesi kapsamında nöbetin gerçekleştiği alanda, farklı ülkelerden siyasetçi, hukukçu, sivil toplum ve kadın örgütü temsilcilerinin de bulunduğu çok sayıda kişi konuşmacı olarak katıldı. 

Abdullah Öcalan’a Özgürlük Kürt Sorununa Siyasi Çözüm Hamlesi’nin küresel yürütücülerinden Sarah Glynn, “Kürt halkı ve dostları 12 yıldır Avrupa kurumlarına görevini hatırlatmak, Öcalan’ın önemini kamuoyuna anlatmak için burada” dedi.

Avrupa kurumlarına Abdullah Öcalan’a yönelik tecritteki sorumluluğunu hatırlatmak için nöbet yerinde olduklarını ifade eden Glynn, “Öcalan'ın haklarının güvence altına alınması ve nihai olarak serbest bırakılması için Avrupa Konseyi ile birlikte çalışmak istiyoruz” dedi. Sarah Glynn, temel taleplerinin AKPM’nin Öcalan’ın durumunu yerinde görmesi ve durumunun tespiti için komite oluşturmasını talep etti.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ni Abdullah Öcalan ile ilgili özel bir komite kurmaya çağıran Sarah Glynn, Hukuk İşleri Komitesi’nin CPT’nin raporlarını ve tavsiyelerini dikkate almasını ve Avrupa Konseyi’nin tüm mekanizmalarını kullanmasını acilen beklediklerini ifade etti.

Avrupa Konseyi’nin, bir ülkenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve uluslararası hukuk dışına çıkmasının kabul edilemez olduğunu belirten Glynn, “Temel talebimizi yineliyoruz; Kürt lider Abdullah Öcalan'ın avukatları ve ailesiyle görüşmesine izin verilmesi ve nihayetinde, Kürt sorununun adil ve demokratik çözümünde rol oynamasına imkan verecek koşullar altında serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.

Avrupa Konseyi Sol Grup Başkanı ve Almanya Parlamentosu Die Linke Milletvekili Andrej Hunko: “Şu anda AK, AP ve AİHM binaları önündeyiz. Bugün Julian Assange serbest bırakıldı. Bu bizim için önemli bir örnek. Aynı şekilde Öcalan’ın özgürlüğünü de sağlamalıyız. Assange 12 yıl tutsak edilmişti, Öcalan 25 yıldır tutsak. Son üç yıldır hiçbir haber alınamıyor. Bu ise artık tecritle anlatılacak bir durum değil, uluslararası yasalara göre bir suçtur. Avrupa Konseyi görevini yerine getirmeli, Öcalan’ın özgürlüğü için üzerine düşen çalışmaları yapmalıdır. CPT, cezaevini ziyaret edebilecek tek kurumdur. CPT’den Öcalan’la görüşmek için İmralı’ya yeniden heyet göndermesini ve hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaşmasını talep ediyoruz.”

Julian Assange Özgürlük Komitesi’nden Derepa Driver: “12 yıldır Öcalan için nöbet tutan, adalet ve özgürlük talep eden Kürt halkıyla dayanışma dileklerimi iletiyorum. Emeğinize hayranlıkla bakıyorum. Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi her zaman özgürlük ve adalet değerlerinden bahsediyor, ancak hiç de adil davranmıyor. Siz de burada Avrupa Konseyi’ne görevlerini hatırlatıyorsunuz. Abdullah Öcalan özgürleşinceye kadar burada haykırmalı ve ikiyüzlülüklerini onlara göstermelisiniz. Julian gerçekleri söylediği için tutukluydu, özgürlüğüne kavuştu. Abdullah Öcalan da aynı şekilde tutuklu. Tüm dünya yaşananları görmezden geliyor. Öcalan derhal serbest bırakılmalı. Gittiğimiz her platformda Öcalan’ın özgürlüğünü isteyeceğiz. Bundan hiçbir şüpheniz olmasın.”

İspanya Parlamentosu Katalan Milletvekili Laura Castel: “Avrupa Konseyi 25 yıldır Abdullah Öcalan’ın tutsaklığına karşı sessizlik içerisinde. Bu çifte standarttır. Öcalan’a uygulanan da sürekli çifte standarttır. Özellikle benim gibi Avrupa Konseyi üyeleri görevlerini hatırlatmalı. Bu konuda büyük bir çaba içerisindeyiz. Kürt sorununun çözümü için Türk devletinin diyalog kurması gerekiyor. Diyalog kurabileceği en önemli aktör de Abdullah Öcalan’dır. Bunun için Öcalan’ın derhal serbest bırakılması gerekiyor. Abdullah Öcalan kurulacak barış masasında yerini aldığı zaman gerçek anlamda barış gelecektir. Barış masasının kurulması ve Kürt sorununun çözümü için Abdullah Öcalan’a özgürlük diyoruz.”

Cenevre eski Belediye Başkanı Remy Pagani: “Bugün buraya gelmemin tek sebebi Sayın Öcalan’la dayanışmak ve Avrupa kurumlarının bu konudaki görevlerini hatırlatmak. Sayın Öcalan konusunda Avrupa Birliği ve Türkiye, altına imza attıkları bütün sözleşmeleri hiçe sayarak yok hükmünde görüyor. Avrupa Birliği kendi yasalarını çiğniyor. Son üç yıldır Sayın Öcalan’dan haber alınamaması kabul edilecek bir durum değildir. Bu uygulamanın sahipleri hesap vermek zorunda kalacak. Nasıl Netenyahu Filistin halkına yaptıklarından dolayı hesap vermek zorunda kalıyorsa, Türk hükümeti de hesap verecektir.”

Berlin’deki Sürgündeki Kadınlar Derneği adına Madeleine Mawamba ve Elizabeth Ngrai: “Kürt kadınlarının verdiği mücadele çok etkileyici. Direnişlerini kendimize örnek aldık. Bugün Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü isteyen Kürt kadınlarla dayanışma amacıyla buradayız. 25 yıldan beri cezaevinde tutulan Abdullah Öcalan milyonlarca insanın önderi ve lideridir. Tecrit ve ağır baskılar altında yaşayan mülteciler olarak bu baskıyı çok iyi anlıyoruz. Onun için bir an önce tecrit kaldırılmalı ve Öcalan özgürlüğüne kavuşmalıdır.”

Baden-Württemberg Eyalet Meclisi Üyesi Rudolf Bürgel: “PKK kuruluşundan bu yana Kürt halkının haklarını savunuyor. Ne yazık ki 1993 yılından beri PKK Almanya’da yasaklı. Yasak aynı zamanda Abdullah Öcalan ve Rojava’yla dayanışmaya darbedir. Die Linke olarak Kürtlere yönelik kriminalizasyona karşı mücadele ediyoruz. PKK üzerindeki yasak kalkmalı. Sayın Öcalan’ın fikirleri sadece Kürt halkının özgürlüğü için değil, bölgede yaşayan tüm halkların özgürlüğü için yol gösterici. Öcalan ve cezaevlerindeki tüm siyasi tutsaklar özgür kalmalı.”