Şiiliğin devlet dini olduğu İslam Cumhuriyeti, Bahaileri sapkın ve İsrail'e bağlı "casuslar" olarak görüyor. Bahailerin tarihi mekanlarının İsrail'in kuzeyindeki Hayfa'da olması buna gerekçe olarak sunuluyor.

UBT’ye göre, son haftalarda İran'da 60 Bahai üyesi tutuklandı. Ayrıca sorgulamalar veya iş yerlerine baskınlar gibi 180 baskı eylemi gerçekleşti.

Tutuklananlar arasında, daha önce on yıl hapis yatmış olan 90 yaşındaki Camaleddin Hancani de var.

Açıklamada, dağılmış durumdaki bir Bahai grubunun bu eski üyesinin pazar günü kızı Maria ile birlikte tutuklandığı belirtildi.

Bir Bahai grubunun başka iki eski üyesi olan Fariba Kamalabadi ve Mehveş Sabet'e verilen 10 yıllık hapis cezaları bu hafta içinde temyizde onaylandı. Zaten on yıl hapis yatmışlardı ve 2018'de serbest bırakılmışlardı, ancak Temmuz 2022'de yeniden tutuklandılar.

UBT'ye göre, 70 yaşındaki ünlü yazar ve şair Sabet ciddi sağlık sorunları yaşıyor ve 2022'de tutuklanmasından bu yana birçok kez hapishaneden hastaneye nakledildi.

UBT’nin Cenevre'deki Birleşmiş Milletler temsilcisi Simin Fahandej basın açıklamasında "İran'da Bahailere yönelik zulmün sınırı yok" dedi.

Fahandej, "90 yaşındaki bir kişinin, sağlık sorunları olan ve inançları nedeniyle on yılını hapiste geçirmiş diğer kişilerin tutuklanması, hükümetin İran'daki Bahai toplumunu yok etme konusundaki başarısız çabalarını umutsuzca sürdürme girişimini gösteriyor” diye ekledi.

İran İstihbarat Bakanlığı pazar günü yaptığı açıklamada, Hancani ile aynı gün dokuz Bahai toplumu üyesinin tutuklandığını bildirdi. Bakanlık bu kişileri özellikle dolandırıcılık ve kara para aklamakla suçladı.

Bahailer, 1817'de İran'da doğan Bahaullah'ın öğretilerini takip ediyorlar. Bahaullah, birlik ve eşitliği savunan bu tek tanrılı dinin kurucusu ve peygamber olarak görülüyor.

İnançları, Hristiyanlık, Yahudilik ve Zerdüştlük dahil olmak üzere diğer gayrimüslim azınlık inançlarının aksine İranlı yetkililer tarafından tanınmıyor. Yine de dünya çapında yedi milyondan fazla takipçisi olduğunu iddia eden Bahailik, ülkedeki en büyük gayrimüslim dini azınlık olarak kendisini tanıtıyor.