Doðum oranlarındaki yetersizlik sorunu ile karşı karşıya olan Almanya, Avrupa’nın en yaşlı, dünyanın ise Japonya’dan sonra ikinci yaşlı nüfusuna sahip.

Federal Ýstatistik Ofisi (Destatis) tarafından yayınlanan yıllık rapora göre, 2010 yılında nüfusun sadece yüzde 13.5’i 15 yaşın altındakilerden oluşuyordu. Bir basın toplantısı düzenleyen Destatis’in başkanı Destatis Roderich Egeler, “Biz Avrupa’nın en yaşlılarıyız” derken “Sadece Japonya’nın yüzde 13.4 ile daha zayıf bir oranı var” diye ekledi.



Almanya, yaşlı nüfus oranı bakımında Ýtalya ile aynı kaderi paylaşıyor. Diðer bir ifadeyle Almanya nüfusunun yüzde 20.4’ü 65 yaş ve üzeri insanlardan oluşuyor. Japonya’da ise bu oran yüzde 22.7 düzeyinde.

Mevcut durumda Almanya’da her bin kişi bazında sadece sekiz çocuk doðuyor. Destatis’e göre bu da dünyanın en düşük oranı. 1964’te 1,4 milyon çocuk dünyaya gelirken, 2011’de bu sayı 663 bine düştü.

Egeler, “40 yıldan beridir, yeni doðumlar büyük anne-baba kuşaðının yerini doldurmaya yetmiyor” dedi. Bunun için kadın başına 2,1 doðum oranına ihtiyaç olduðunu ifade eden Egeler, Almanya’nın bu orana ulaşmaktan uzak olduðunu kaydetti. Rapora göre ortalama her bir kadın 1,4 çocuk sahibi oluyor.



Avrupa’nın birinci ekonomisi olan Almanya’da nüfusun yaşlanma eðiliminin süreceði tespiti yapılıyor.

Buna karşın Almanların ömrü de diðer bir çok gelişmiş ülkede olduðu gibi uzuyor. Kadınların ortalama ömrü 83’e, erkeklerin ise 78’e yükseldi. Bu da 50 yıl öncesine göre insan ömrünün 10 yıl uzadıðına işaret ediyor. Almanya’nın nüfusu 2010 sonu itibariyle 81.8 milyon kişiydi.