GÖRÜNTÜLÜ

Bayık: Çözüm Rêber Apo’nun paradigmasında

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık: “Rêber Apo, komplocuların amaçlarını boşa çıkardı ve İmralı’da yeni bir paradigma geliştirdi. Bugün yaşanan savaşların çözümü de Rêber Apo’nun paradigmasındadır” dedi.

CEMİL BAYIK

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 9 Ekim 1998 yılında başlayan Uluslararası Komplo’nun yıldönümü dolayısıyla ANF’ye verdiği röportajın ikinci bölümünde; komplonun amacını ve Ortadoğu’da yaşanan savaşı değerlendirdi.

Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek isteyen kapitalist güçlerin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile PKK’yi engel olarak gördüğünü ve bundan dolayı Uluslararası Komplo’yu geliştirdiklerini dile getiren Bayık, fakat hem Türk devletinin, hem de kapitalist güçlerin amacına ulaşamadığını belirtti. Komplodan sonra herkesin Rêber Apo, PKK ve özgür Kürtlerin yok olacağını beklediğini kaydeden Bayık, “Rêber Apo’nun komploya daha güçlü bir şekilde karşı çıkacağını kimse tahmin etmiyordu. Rêber Apo bu yüzden Kürt halkı için, Ortadoğu halkı için, insanlık için, demokrasi güçleri, özgürlük güçleri için, özellikle de kadınlar ve gençler için yeni bir paradigma geliştirdi. Halkların, kadınların, gençlerin, sosyalizm için, özgürlük ve demokrasi için mücadele edenlerin umudunu büyüttü. Uluslararası Komplo’yu bu şekilde boşa çıkardı. Rêber Apo’nun geliştirdiği paradigma gün geçtikçe tüm dünyaya yayılıyor” diye konuştu.


Günümüzde Ortadoğu’da 3. Dünya savaşının yaşandığına vurgu yapan Bayık, kapitalist sistemin İsrail’i öne çıkardığına dikkat çekti. Kapitalist güçlerin Ortadoğu’da hem İsrail’i savunmak, hem de İsrail iktidarını askeri, diplomatik, ekonomik anlamda güçlendirmek istediğinin altını çizen Bayık, bu durumda en çok Türk devletinin rahatsız olduğunu, çıkarlarına ters olduğun için hem İran’ın, hem de Türk devletinin bu duruma tepki verdiklerini ifade etti. Sistemin İsrail ve bazı Arap devletleri eliyle İran ve Türk devletini zayıflattığın söyleyen Bayık, İran ve Türkiye’nin İsrail ile çelişki yaşamalarının sebebinin de bu olduğunu dile getirdi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık’ın ANF’ye verdiği röportajın ikinci bölümü şöyle:

“Sovyet sisteminin dağılmasından sonra boşluk oluştu. Kapitalist modernite sistemi de bu boşluğu doldurmak ve tüm dünyaya hegemonyasını ilan etmek istedi. Bu yüzden hem ideolojik, hem de psikolojik, askeri ve kültürel bir savaş başlattı. Gün geçtikçe de savaşı daha da büyüttü. Rêber Apo her ne kadar Ankara’da başlayıp Bakûrê Kurdistan’da mücadeleyi geliştirse de diğer parçalarda da bu mücadele büyüdü. Mücadele Kurdistan çerçevesinden çıkıp Ortadoğu’yu da etkiledi. Ortadoğu kapitalist modernite sistemi için esas temeldi. Bu yüzden Rêber Apo’nun Ortadoğu’yu etkilemesinin önünü alınacaktı. Çünkü kapitalist modernite sistemi tüm dünyada hegemonyasını oluşturmak istiyordu. Bunun yolu da Ortadoğu’dan geçiyordu. Bu yüzden Ortadoğu’da kapitalist moderniteye tehlike olacak ne varsa engellemeleri gerekiyordu. Rêber Apo’yu da tehlikeli gördüler ve nasıl engel olacaklarının planlarını yaptılar. Eğer Ortadoğu’yu ele geçirmeseler hegemonyalarını dünyaya ilan edemezlerdi. Bu yüzden kendilerine tehlike olarak gördükleri Rêber Apo’yu engellemenin çaresini de Uluslararası Komplo’da buldular.

HERKES RÊBER APO’NUN, PKK’NİN VE ÖZGÜR KÜRTLERİN YOK OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORDU

Rêber Apo’yu etkisiz hale getirdiklerinde rahat bir şekilde Ortadoğu’da amaçlarını yerine getireceklerdi. Uluslararası Komplo’yu bu yüzden yaptılar. Türk devleti de bundan faydalanmak istedi, PKK’yi tasfiye etmeyi ve Kürt soykırımını tamamlamayı hedefledi. Fakat hem kapitalist modernite, hem de Türk devleti istediği sonucu alamadı. Sonuç almak için başka ittifaklar da kurmak istediler. İşte burada da Barzanilerle, Irak devleti ile bazı ittifaklar yaptı. Türk devleti eğer Ortadoğu’da işgalcileri, iktidarları bir araya getiremezse, bu güçlerle kapitalist güçleri bir araya getiremezse PKK’yi tasfiye etme ve Kürt soykırımını tamamlama amacını yerine getiremeyeceğini biliyordu. Türk devleti şuan bu temelde çalışmalar yapıyor. Çok tehlikeli çalışmalar yapıyor. Halkımızın, dostlarımızın bu gerçeği çok iyi anlaması lazım. Eğer bu durumu çok iyi anlamazsak, doğru bir mücadele yürütemeyiz, amacımıza ulaşamayız, insanlığın umudu da olamayız. Rêber Apo, komplonun neden yapıldığını, amacının ne olduğunu, ne yapmak istediklerini, komploya nasıl karşı durulması gerektiğini, komployu boşa çıkarmak için ne yapılması gerektiğini kendisine sordu ve cevaplarını buldu.

Herkes Rêber Apo, PKK ve özgür Kürtler artık yok olacak diyordu. Fakat Rêber Apo komplocuları ve işbirlikçilerini çok iyi çözümlediği için, amaçlarını çok iyi anladığı için, komplocuların amaçlarını nasıl boşa çıkaracağını esas aldığı için kendisini çözüm gücü yaptı. Rêber Apo’nun komploya daha güçlü bir şekilde karşı çıkacağını kimse tahmin etmiyordu. Rêber Apo bu yüzden Kürt halkı için, Ortadoğu halkı için, insanlık için, demokrasi güçleri, özgürlük güçleri için, özellikle de kadınlar ve gençler için yeni bir paradigma geliştirdi. Halkların, kadınların, gençlerin, sosyalizm için, özgürlük ve demokrasi için mücadele edenlerin umudunu büyüttü. Uluslararası Komplo’yu şahsında bu şekilde boşa çıkardı. PKK, Kürt halkının, Ortadoğu halkının, kadınların ve ezilen tüm halkların da bu komployu boşa çıkarmasını istedi. Yeni paradigmayı da bu temelde geliştirdi. Gün geçtikçe paradigma tüm dünyaya yayılıyor ve Rêber Apo, Kürt halkı, Kürt kadınları çok daha iyi anlaşılıyor.

KAPİTALİST SİSTEM KRİZDEN ÇIKMAK İÇİN ORTADOĞU’YU YENİDEN DİZAYN ETMEK İSTİYOR

Bilindiği gibi 1. Dünya savaşında Sovyet sistemi gelişti, 2. Dünya savaşında ise bu sistem daha da gelişti, yayıldı, güçlendi. Şuan 3. Dünya savaşı yaşanıyor, kapitalist modernite güçlerinin durumu birinci veya ikinci dünya savaşındaki gibi değil Büyük bir kaos ve kriz yaşıyor, bu durumdan çıkmak istiyor fakat ne yapsa da çıkamıyor. O yüzden gün geçtikçe savaşı derinleştiriyor. Bu savaş belki dünyanın farklı bazı noktalarında da var ama asıl savaş Ortadoğu’da büyüyor ve gittikçe daha da büyüyecektir. Savaşın merkezi Ortadoğu’dur, Ortadoğu’da da Kurdistan’dır. Kapitalist modernite sistemine öncülük edenler sistemi kaos ve krizlerden çıkarmak için Ortadoğu’yu esas almışlar. Bu yüzden gün geçtikçe savaşı büyütüyorlar. Belki sadece İsrail eliyle savaş çıkarılıyor diye anlaşılabilir, bu göz önünde olandır. Fakat gizli olan şeyler var, gün geçtikçe bu da ortaya çıkıyor. Sistem İsrail’i öne çıkarıyor, Ortadoğu’da hem İsrail’i savunmak, hem de İsrail iktidarını askeri, diplomatik, ekonomik anlamda güçlendirmek istiyorlar.

Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek istiyorlar. Çünkü kapitalist modernite sistemi birinci ve ikinci dünya savaşında da Ortadoğu’nun dizayn edilmesi üzerinden gelişti. Sistem şuan kaos yaşıyor, birinci ve ikinci dünya savaşında geliştirdiği kurumlar yenildi, yeniden kurumların inşa edilmesi gerekiyor bu yüzden de Ortadoğu’da sıcak savaşı geliştiriyorlar. İsrail bu savaşı yürütüyor. İran ve İsrail arasında bir savaş olduğu belirtiliyor, bu kısmen doğru olabilir ama savaş sadece İsrail ve İran arasında değil. Savaş esas olarak kapitalist modernite ve demokratik modernite arasındadır. Savaş bu temelde yürütülüyor. Türk devleti bu savaştan rahatsızmış gibi, İsrail’e karşıymış gibi hareket ediyor. Oysaki Türk devleti İsrail’e karşı değil, çelişkilerini söylüyorlar. Çünkü Türk devleti ben NATO üyesi bir devletim, NATO ve kapitalist modernite sistemi beni esas almalıdır, bunun için hazırım. Zaten Kürtlere yönelik soykırımı tamamlamak, PKK’yi tasfiye etmek ve Ortadoğu’da güçlü bir sistem kurmak için siz beni iktidara getirdiniz. Bunun için DAİŞ’i yarattık ama siz bugün İsrail ve bazı Arap ülkelerini öne çıkarıyorsunuz, bu benim çıkarlarıma terstir diyor.

İran da bu durumu çıkarlarına ters olarak görüyor çünkü Ortadoğu’da hem İran, hem de Türk devleti geçmişte büyük devletler kurmuşlar, yine bu temelde hayaller kuruyorlar. Fakat sistem İsrail ve bazı Arap devletleri eliyle İran ve Türk devletini zayıflatıyor. İran ve Türkiye’nin İsrail ile çelişkiler yaşamalarının sebebi de budur. Yoksa Türk devleti İsrail’e karşı değildir. Bunun da çok iyi anlaşılması lazım. Şuan Kürt halkına, Filistin halkına ve Ortadoğu halkına yönelik katliamlar gerçekleşiyor. Kimse ses çıkarmıyor. Neden? Çünkü Ortadoğu’yu kapitalist modernite sistemi için yeniden örgütlemek istiyorlar. Bu yüzden Ortadoğu halklarının bu savaştan galip ayrılmasını istemiyorlar. Bu savaşla halkları zayıf düşürmek ve sistemlerini kurmak istiyorlar. Dikkat ederseniz bir İsrail biz her gün şu kadar terörist öldürdük diyor, bir Türk devleti biz şu kadar terörist öldürdük diyor. İsrail ile Türk devleti arasında katletme ve katliam yapma rekabeti var. Yürütülen siyaset de tamamen bu temeldedir ve aynıdır. Tek sorun İsrail mi Ortadoğu’da hegemonyasını geliştirecek, yoksa Türk devleti mi hegemonyasını kuracak? Tek sorunları burada. Bu gerçeği çok iyi anlayıp yanlışa düşmemiz gerekir. Bizler bu savaşa ve katliamlara karşıyız. Buna karşı da özgürlük, demokrasi ve adalet mücadelesi veriyoruz. Mücadelemizi daha güçlü bir şekilde vermeye devam edeceğiz.

EGEMEN GÜÇLER DEMOKRATİK ÇÖZÜM İSTEMİYORLAR

Kapitalist modernite sistemi ve bu sisteme öncülük eden güçler Ortadoğu’da demokratik bir çözümün gerçekleşmesini istemiyorlar. Bunun önünün almak istiyorlar. Çünkü çıkarları bunu gerektiriyor. Rêber Apo ve PKK Ortadoğu’yu bu kirli savaştan çıkarmak, halklar için yeni bir sayfa açmak istiyor. Ortadoğu’da özgürlüğü, demokrasiyi ve adaleti sağlamak istiyor. Halkların, inançların, kültürlerin birliğini geliştirmek istiyor. Kapitalist sistem bunu çıkarları için tehlikeli görüyor. Bu yüzden halklar, inançlar ve kültürler arasında sürekli savaş derinleşsin istiyor. Bu yüzden Rêber Apo’nun Ortadoğu’da geliştirmek istediği çözüme engel oluyorlar. Ortadoğu’da DAİŞ gibilerinin önünü açtılar. Bunlar aldıkları destekle PKK’ye saldırdılar. Neden? Çünkü bunlarla demokratik ulus çözümünün önünü almak istediler. Bu yüzden DAİŞ PKK’ye ve Kürtlere saldırdı. Kapitalist modernite sistemin geçmişte yarattığı sorunları daha da derinleştirmeyi hedeflediler. Bu temelde Ortadoğu’yu hizmetlerine sokmak istediler. Tabi ki DAİŞ’e en büyük desteği Türk devleti verdi hala da vermeye devam ediyor.

Türk devleti eğer Ortadoğu’da bir şey yapmak istiyorsanız ancak benimle yapabilirsiniz, bensiz bir şey yapamazsınız diyor, bunu kabul ettirmeye çalışıyor. PKK ve özgür Kürtler buna karşı durdu, DAİŞ gibilerinin Ortadoğu’da büyük tahribatlar yaratmasına engel oldu. Eğer bugün Rêber Apo, PKK ve özgür Kürtler her yerde hedef oluyorsa sebebi budur. Yani siz Ortadoğu’da çatışmaların derinleşmesine müsaade etmediniz. Biz çatışmaları derinleştirmek istiyoruz, siz bunun önünü alıyorsunuz diyorlar. Bu yüzden düşmanlık yapıyorlar. Rêber Apo’ya, PKK’ye, demokratik ulus çözümüne düşmanlık yapmalarının sebebi budur. Bu yüzden Rêber Apo’nun Ortadoğu ve insanlık için geliştirdiği çözümün daha da güçlendirilmesi lazım. Bu temelde ne kadar güçlü bir mücadele verilirse, halkların talepleri de o kadar çabuk gerçekleşir. Kapitalist modernite sisteminin yaşadığı kaos ve kriz de daha da büyür. O zaman da demokratik modernite devrimi gelişebilir, başarıya ulaşabilir. Bu yüzden savaş bu çerçevede yaşanıyor.

Bundan dolayı; kapitalist modernite sistemine karşıyım, bu sistem topluma karşı, insanlığa, yaşama karşıdır diyen herkes Rêber Apo’nun halklar için, insanlık için geliştirdiği mücadeleyi esas almalıdır. Çözüm Rêber Apo’nun paradigmasındadır, çözüm demokratik konfederal sistemdedir, çözüm demokratik ulus yolundadır. Bu yüzden şuan Ortadoğu’da savaşanlar kapitalist modernite güçleridir, buna öncülük edenler de İsrail-Amerika ve yine Ortadoğu’ya ilişkin amaçları olan İran ve Türkiye’dir. Fakat kapitalist modernite sistemi Türkiye ve İran’a engel oluyor. Bu yüzden bu iki devlet de rahat değil. Bakıyorlar ki bazı gelişmeler yaşanıyor ama onların hizmetine girmiyor. Bundan dolayı rahat değiller. Bu çatışmalardan demokratik modernite devriminin geliştirilmesi lazım. Herkesin Ortadoğu’daki görevi budur.”

Devam edecek