Pazartesi akşamı Dağlık Karabağ’daki bir yakıt deposunda patlama meydana geldi. Yerel yetkililer 200 kişinin yaralandığını belirterek, dışarıdan acil bir destek gelmesi çağrısında bulundu. Yaralıların çoğunun durumunun “ağır” ya da “çok ağır” olduğu belirtildi.

Göç akışı da devam ediyor. Azerbaycan Ermenilerin kendi topraklarında kalmaya devam edebileceğini söylese de Dağlık Karabağ sakinleri bu sözlere inanmıyor. İşgalin başından bu yana sanal ağlarda Azeri askerlerin yağma yaptığına dair görüntüler dolaşıyor.

Azerbaycan, 20 Eylül’de ani bir saldırı başlatmış ve 24 saat sonra ateşkesle sonuçlanmıştı. Dağlık Karabağ, silah bırakmayı ve bölgenin Azerbaycan’a entegrasyonu için müzakerelerde bulunmayı kabul etmişti.

Ermeni çoğunluklu Dağlık Karabağ 1921 yılında Sovyet iktidarı tarafından Azerbaycan’a bağlanmıştı. Bu bölgenin kontrolü için bu bölge, Kafkasya'nın eski Sovyet cumhuriyetleri, Azerbaycan ve Ermenistan arasında daha önce iki savaş yaşandı. İlki1988'den 1994'e kadar sürdü ve 30 bin kişi hayatını kaybetti. İkincisi 2020 sonbaharında yaşandı ve 6 bin 500’den fazla kişi hayatını kaybetti.

20 Eylül’deki saldırıdan sonra pazar akşamı Ermenistan’a doğru göç başladı. Şimdiye kadar binlerce kişi Ermenistan sınırını aştı. Sanal ağlarda yayınlanan görüntü ve fotoğraflar yoğun bir göç olduğunu gösteriyor.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan geçen hafta yaptığı açıklamada 40 bin mülteciyi karşılamaya hazırlandıklarını belirtmişti.  Ancak Dağlık Karabağ’da yaşayan 120 bin kişinin neredeyse tamamının göç etmek istediği belirtiliyor. Ermeniler, Azerbaycan’a dahil edilen bir bölgede can güvenliklerinin olmadığını düşünüyor. Yerel yetkililer, bölgede Ermenileri koruyacak hiçbir şey olmadığını belirtirken, uluslararası güçlerin sessizliğine tepki gösteriyor.