Filipinler'de kıyamet manzaraları

Filipinler'de kıyamet manzaraları

Filipinler'i vuran Haiyan tayfununun geçişinden iki gün sonra, yarattığı tahribatların boyutları ortaya çıkıyor. Yetkililer en az 10 bin kişinin ölümünden bahsediyor. Süper fırtına geçtiği bölgelerin yüzde 70 ila 80'ini yıktı. Geriye kıyameti andıran manzaralar kaldı.

ABD merkezli Weather Underground'da meteorolog Jeff Masters, "Tarihte yeryüzünü vuran en güçlü fırtına" olacağı uyarısında bulunmuştu.  Tahminler doğru çıktı. Haiyan tayfunu ülkenin doğusundaki Leyte ve Samar eyaletlerini saatte 315 km hızla vurdu.

Leyte eyaleti bölgesel polis şefinin verdiği geçici bilançoya göre Filipinler'de en az 10 bin kişi hayatını kaybetti. Kızıl Haç Genel Sekreteri Gwendolyn Pang, AFP'ye  Cumartesi günü yaptığı açıklamada bunun bir tahmin olduğunu ve sayımın yapılması gerektiğini söyledi.

Felaketin gerçek boyutları henüz netleşmedi. Ancak tayfundan en fazla etkilenen adalar Leyte, Cebu ve Samar oldu.  Leyte adasının başkenti olan liman kenti Tacloban'da mahalleler bir bütün olarak yıkıldı.  Süper tayfun, maksimum şiddete ulaştığı sırada, 200 bin nüfuslu bu kentten geçti.

2004'TEKİ TSUNAMİ GÖRÜNTÜLERİ GİBİ

Çok dilli RFI radyosuna konuşan Uluslararası Kızılhaç Komitesi Sözcüsü Suad Mesudi, "39 eyalette 4,9 milyon ailenin etkilendiğinden bahsediliyor" dedi. Mevcut durumda operasyonel olan 1223  tahliye merkezi olduğunu ifade eden Mesudi, "Yaklaşık 3.400 ev yıkıldı. Bunlardan 2.000'i tamamen yıkıldı" diye eklerken, bu bilançonun nihai olmadığını da vurguladı.

Leyte eyaleti bölgesel polis şefi Elmer Soria, tayfunun Cuma ve Cumartesi geçtiği bölgelerin yüzde 70 ila 80'ini yıktığını söyledi.  Tüm ada ile iletişimin sağlanamaması nedeniyle, hasarın gerçek boyutları henüz hesaplanmadı.  Kurbanların sayısının daha da artmasından endişe ediliyor. Helikopterlerden çekilen ilk fotoğraflar, 2004 yılında Asya'yı vuran tsunaminin arkasında bıraktığı yıkımı hatırlatıyor.

İLK YARDIM YETERSİZ

Tanıklıklar da felaketin boyutlarını anlatıyor. Tacloban kentine giden El Cezire gazetecisi Wayne Hay, insanların yorulmaksızın kayıp yakınlarını aradığını, bulunması zor su ve yiyecek arayışında olduğunu aktarıyor. Gazeteci, ilk yardımın organize edilmesi için gönderilen askerlerin "tamamen yetersiz" olduğunu belirtiyor.

Bu Arap televizyonunun tayfun gelmeden önce Tacloban'a gönderdiği bir diğer muhabiri, kendi Twitter hesabında Perşembe gününden itibaren "kıyıyı vuran dalgaların gürültüsü nedeniyle uyumak imkansızdı" diye anlatıyor.  Muhabir tayfun geçtikten sonra ise şunları ifade ediyor: "Her şey düzleşmişti, yıkılmıştı, sadece iki saat içerisinde hayalet bir kente dönüşmüştü. "

DURUM UMUTSUZ, İNSANLAR ZOMBİLER GİBİ YÜRÜYOR

Gazeteci, "hükümet 20 bin ve belki 30 bin ölü olduğunu tahmin ediyor, ama suda mahsur kalanların da öleceğini düşünüyorum zira hiçbir yardım onları zamanında kurtaramaz" diye ekliyor. Fırtına sonrası durum sorulduğunda ise gazeteci, ne yiyecek ve ne de su bulunmadığını, hastanelerin elektriksiz ve mumsuz bir şekilde yaralılarla ilgilendiğini belirterek "Durum gerçekten umutsuz" diyor.

Reuters'in bir gazetecisi de Tacloban'daki tanıklıkları toplayabildi. Tıp öğrencisi Jeny Chu, "İnsanlar yiyecek arayışındaki zombiler gibi yürüyorlar. Bir filmdeki gibi" diyor.

Tacloban üzerinde uçuş yapma imkanı bulan CNN gazetecisi Paula Hancocks,  "Neredeyse ayakta kalan tek bir ağaç yok" derken, BBC ekibi tahliye edilmek için yüzlerce kişinin fırtınada tahrip olan havaalanına doğru gittiklerini aktarıyor.