Fransa’da iltica yasası reforme edildi

On binlerce mültecinin uzun süren davalar nedeniyle barınma ve sağlık gibi temel ihtiyaçlardan yararlanamadığı Fransa’da iltica yasası reforme edildi.

On binlerce mültecinin uzun süren davalar nedeniyle barınma ve sağlık gibi temel ihtiyaçlardan yararlanamadığı Fransa’da iltica yasası reforme edildi.

Fransa Parlamentosu’nu oluşturan Ulusal Meclis ve Senato tarafından kesin olarak onaylanan yeni reform kapsamında iltica başvurularına cevap süresinin kısaltılması hedefleniyor. Bugüne kadar ortalama iki yıl süren iltica davalarının 2017 yılında 9 aya düşürülmesi ve mültecilerin barınma koşullarının iyileştirilmesi planlanıyor.

Yeni reform kapsamında, 2014 yılında 25 bin mülteciyi barındırmaya olanak sağlayan mülteci yurtlarının kapasitesinin bu yıl içinde 4 bin 200, 2016 yılında ise 4 bin kişilik arttırılması hedefleniyor. Mültecilerin barınacağı yerlerin sayısının arttırılarak, başkent Paris ile Britanya’nın karşısına düşen Calais bölgesindeki kaçak kamplaşmaların önlenmesi isteniyor.

Fransa’da ilk iltica başvurularına bakan Ulusal Mülteciler ve Vatansızlar Dairesi (OFPRA) ile itiraz davalarından sorumlu Ulusal İltica Mahkemesi’nin (CNDA) olanakları genişletilecek. Reform özelikle OFPRA’nın çalışan sayısının arttırılmasını, CNDA’da görülecek davaların süresinin ise 3 aya kadar düşürülmesini öngörüyor.

İltica yasalarındaki reform ile ayrıca mültecilerin ülke geneline eşit dağılımı ve başkent Paris’teki yığılmanın önlenmesi sağlanacak. Bu kapsamda, mülteciler ülkenin değişik bölgelerine transfer edilebilecek. Ayrıca, resmi makamların transfer talebini kabul etmeyen mültecilerin sosyal yardımlarının kesilmesi de gündemde.

İltica başvurularına OFPRA’dan yasayla belirlenen süre içinde cevap alamayan mültecilere çalışma izni verilmesi de mümkün olacak.

Fransa Parlamentosu’ndaki iltica yasalarına ilişkin reforma yönelik sağ ve sol partilerden değişik eleştiriler geliyordu. Sağ ve aşırı sağ partiler, ‘on binlerce yeni mültecinin Fransa’ya gelmesini cesaretlendireceğini’ savunurken, komünist ve ekolojist milletvekilleri ise, yasanın ‘yeterince tutkulu’ olmadığı eleştirisinde bulunuyordu.