Fransada sert geçen Nicolas Sarkozy dönemi ardından iktidara gelen sosyalist François Hollande, verdiði sözlerden bir bir vazgeçiyor. Hollandeın yabancılara yerel seçimlerde oy kullanma hakkı tanıyacaðı sözünü de yerine getirmeyeceðini sinyalleri geldi. Sosyalist Parti 30 yıldır gömenleri bu vaatle oyalıyor.
Aradan dört ayı aşkın bir zaman geçti, verilen sözler halen yerine getirilmedi. Dış politikada Sarkozy döneminin bir devamı olmaktan öteye geçmeyen sosyalist hükümet, içerde de hayal kırıklıðı yaşatmaya devam ediyor. Bu nedenle anketler de Hollandea ilişkin kamuoyundaki olumlu görüşlerin yüzde 50inin altına düştüðünü gösteriyor. Ancak Sarkozynin dönüşüne de sıcak bakılmıyor.
Ekonomik planda, hükümet Avrupa Bütçe Paktını onaylayacaðı yönünde sinyaller verdi. 2 Ekimde Parlamentoya gelmesi beklenen bütçe paktına karşı 30 Eylül günü Pariste dev bir gösteri yapılması bekleniyor. Gösteriyi Komünist Parti, Sol Cephe, küreselleşme karşıtı hareket Attac ve sendikal organizasyonlar örgütlüyor.
Yeni Ýçişleri Bakanı da Manuel Valls, Sarkozynin Cumhurbaşkanı olmadan önce geçtiði yoldan yürüyor. Romanlara karşı sert tedbirler geliştirerek, Temmuz ve Aðustos aylarında 2 bini aşkın Romanı yaşam alanlarından polis zoruyla çıkarttı.
TÜRK REJÝMÝ ÝLE ÝŞBÝRLÝÐÝ SÜRÜYOR
Cumhurbaşkanlıðı kampanyası sırasında sosyalist vekilleri Kürtlere ilişkin vaatlerinin de henüz bir karşılıðı yok. Aksine Kürtleri hedef alan operasyonlar ve baskıcı Türk rejimi ile işbirliði devam ediyor. Sarkozy döneminde, PKK ile mücadele adı altında Kürtlere karşı Türkiye ile ortak operasyonları da içeren güvenlik işbirliði anlaşması iptal edilmedi ve bu konuda tek bir açıklama dahi yapılmadı. Kürt dernekleri ve Fransız Komünist Partisinin de bünyesinde olduðu Kürdistan Ulusal Dayanışma Koordinasyonu (CNSK), seçim kampanyası sırasında Türkiye ile imzalanan güvenlik işbirliði anlaşmalarına tepki gösterecek misiniz? diye sormuştu. Bu soruya Sosyalist Parti ne kampanya sırasında ne de sonrasında yanıt vermedi. Bazı vekiller, Sosyalist Partinin iktidara gelmesiyle Kürtlere yaklaşımın deðişeceði ve Ankara ile ilişkilerin eskisi gibi olmayacaðı yönünde Kürt toplumuna mesajlar vermişti. Gelinen aşamada Kürtlere yaklaşımda bir deðişim yok.
Genel olarak göçmenlere yönelik olarak da güvenlikçi politikalar sürüyor. Ýçişleri Bakanlıðı ay sonunda yeni bir anti-terör yasa tasarısı sunuyor. Mevcut yasanın bir tekrarı olan tasarı, internet ve telefon gözetimini daha da geliştirmeyi ve özellikle Afganistan-Pakistan hattına giderek eðitim gören ve terörist faaliyetlerde bulunan Fransız vatandaşlarını Fransa topraklarında yargılama olanaðı saðlıyor.
Yabancıların oy hakkının tanınmasında de hükümet geri adım atmaya başladı. Ýçişleri Bakanı açık bir şekilde karşıtlıðını ifade etti. Le Monde gazetesine konuşan Valls, Bugün Fransız toplumunda güçlü bir talep midir? Entegrasyonun güçlü bir unsuru mudur? Hayır dedi.
30 YILDIR GÖÇMENLERÝ OYALIYORLAR
Yerel seçimlerde yabancılara oy hakkı tanınmasının, Cumhurbaşkanı François Hollandeın öncelikleri arasında yer almadıðı görülüyor. Oysa seçim kampanyasında Fransada yasal olarak beş yıl ikamet eden yabancılara yerel seçimlerde oy kullanma hakkı tanıyacaðım demişti. Sözlerini tutmaması nedeniyle 75 milletvekili imzaladıkları ortak metinde yürütmeyi sözlerine sahip çıkmaya ve yabancılara oy hakkını tanımaya çaðırdı.
Bu durum Sosyalist Parti (PS) açısından yeni bir durum deðil. Son 30 yıldır bu alandaki sözlerini uygulamaya geçirmedi. Sadece söz verdi. 1981de sosyalist François Mitterand iktidara geldiðinde yabancılara yerel seçimlerde oy hakkı vereceðini söyledi, Senatodaki çoðunluk saðda olduðu gerekçesiyle parlamentoya hiçbir zaman bu konuda bir tasarı sunmadı.
Mitterand, 1988de bu kez kamuoyu hazır deðil gerekçesiyle sözünü tutmadı. 1997de Jacques Chiracın cumhurbaşkanlıðında, Sosyalist Partili Lionel Jospin başbakan oldu. 2000 yılında Ulusal Parlamentoda yabancılara oy hakkı tasarısı kabul edildi ancak Jospin, tasarıyı Senatoya taşımayı reddetti. Senatoda çoðunluðun saðda olduðu ve bu nedenle tasarının geçmeyeceði bu tavrın gerekçesi yapıldı.