Fransanın sosyalist Cumhurbaşkanı François Hollande, Pariste 17 Ekim 1961de Cezayirlilerin gösterisi sırasında polisin yaptıðı katliamı resmen tanıdı. Hollande, katliam kurbanlarını andı.
Katliamın yıldönümü olan 17 Ekimde Cumhurbaşkanı François Hollande, üç cümlelik bir açıklama ile katliamı resmen tanıdı.
Hollanda, 17 Ekim 1961de baðımsızlık hakkı için gösteri yapan Cezayirliler kanlı bir baskı sırasında öldürüldüler. Cumhuriyet bu olayları açıklıkla tanıyor. Bu trajediden 51 yıl sonra kurbanların hafızasına saygı gösteriyorum dedi.
Onlarca yıl sonra ilk kez bir Fransız Cumhurbaşkanı bu ifadeleri kullanıyor. Hollande, geçen yıl bu trajediyi kabul edeceði vaadinde bulunmuştu. Trajedinin resmen tanınması için Alternatif internet gazetesi Mediapart tarafından başlatılan kampanyaya da imzasını atmıştı
Sol partiler memnuniyetini dile getirirken, bir saðcı eski iktidar partisi UMP ise Cumhuriyet polisi ve cumhuriyetin bit bütün olarak zan altına alınmasının kabul edilemez olduðunu savundu. UMP parlamento grup başkanı Christian Jacop, tepkisini ifade ederken burada sözkonusu olanın 17 Ekim 1961 olaylarını inkar etmek ve kurbanları unutmak olmadıðını söyledi. Jacop, Hollandı hafıza sorunlarını siyasileştirmekle suçladı ve bunun ulusal uyum için tehlikeli olduðunu öne sürdü.
Cezayir Başbakanı da yaptıðı bir açıklamada Fransa tarafından gösterilen iyi niyetleri selamladı.
TASARI 23 EKÝMDE GÖRÜŞÜLECEK
Katliamın tanınması için yılın başında komünist senatörler tarafından bir karar tasarısı sunuldu. Bu tasarı 23 Ekimde incelenecek. Parlamentoda ise Sol Cephe (Front de Gauche) milletvekili François Asensi, olaylarım tüm boyutları ile aydınlatılması için bir yasa önerisini 17 Ekim Çarşamba günü sundu.
Asensi, 1997den beri Ýçişleri Bakanlıðı arşivlerinin açılmasını istediðini belirterek, Çünkü ismine layık bir demokrasi bu korkunç olalar üzerindeki sırrı devam ettiremez dedi ve yasa önerisinin kabulünün iki halkın birbirine yakınlaşmasına katkı sunacaðını söyledi.
17 Ekim 2011de Mediapart tarafından katliamın resmen tanınması için kampanya başlatılmıştı. 17 Ekim 1961 suçlarını tanımak, aynı zamanda Akdenizin iki yakası arasında teskin edilmiş bir tarihin sayfalarını yeniden açmaktır. 2012de Cezayir, aynı zamanda bir Fransız çatlaðı olan bir baðımsızlıðın 50. yılını kutlayacak ifadelerinin yer aldıðı metinde, sadece gerçeðin barışın teminatı olacaðı vurgulanıyordu. Mediapart, Ne intikam ne pişmanlık, ama gerçeðin adaleti ile halkların uzlaşısı: ancak bu şekilde yeni bir Fransız-Cezayir kardeşliðini inşa edebiliriz diyordu.
300 KÝŞÝ KATLEDÝLDÝ
Cezayirliler 17 Ekim 1961 tarihinde ırkçı bir sokaða çıkma yasaðına karşı meşru tepkilerini dile getirmek için sokaða çıktılar. Karar 5 Ekim 1961 tarihinde Seine Emniyet Müdürü Maurice Papon tarafından alınmıştı. Daha sonraları, Paponun Yahudilerin toplama kamplarına gönderilmesinde de rol oynadıðı ortaya çıkmıştı.
Cezayirli baðımsızlıkçılara karşı mücadele adı altında alınan etnik temelli karar ile Müslüman Cezayirlilerin saat 20.30 ile 5.30 arasında sokaða çıkması yasaklanmıştı.
Cezayirin baðımsızlıðını savunmak ve eşitlik hakkı için 17 Ekim akşamı aralarında kadın ve çocukların olduðu 30 bin kişi Paris sokaklarına indi. Eylem Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesinin (FLN) Fransa federasyonu tarafından organize edilmişti. Ancak bu barışçıl eyleme Fransız polisinin müdahalesi öylesine korkunç oldu ki modern Fransız cumhuriyetinin en kanlı polisiye müdahalesi oldu.
Oysa organizatörler eylemcilerden hiçbir şekilde şiddet, silah hatta bir çakı bile kullanmamasını istemişti. Polisin saldırısı sonucu onlarca kişi kayboldu, öldüresiye dövüldü, Seine nehrine atıldı veya kurşunlara hedef oldu. Tarihçilere göre 300 dolayında kişi hayatını kaybetti. Bu eylem sırasında ayrıca 13 bin kişi gözaltına alındı.