İsveç’in Gävle ilinde Al-Rashideen Camisi İmamı Abo Raad ve Caminin yöneticileri Selefi görüşleri yaygınlaştırmak ve DAİŞ çetelerine destek vermekle suçlanıyor.

Daha önce İsveç Devlet Televizyonu’nda “Görevimiz Denetleme” programında çalışan ve Cihatçıların İsveç’teki faaliyetlerini kitaplaştıran Gazeteci Magnus Sandelin, kişisel sitesi ve Gefle Dagblad Gazetesinde yayımlanan makalesinde İmam Abo Raad’ın geçtiğimiz yıl Musul’un DAİŞ çeteleri tarafından işgal edilmesinden sonra IŞİD’ı kutladığını ve Facebook aracılığıyla çetelere maddi yardımda bulunulmasını istediğini açıkladı.

İmamın Facebook sayfasında Musul’un IŞİD tarafından alınmasından memnunluk duyduğu söylüyor ve Müslümanlardan “İhanete, inançsız ve günahkarlara karşı savaşan Sünni kardeşleri” için dua etmelerini ve maddi yardımda bulunmalarını istiyor.

KÜRDİSTAN’DAKİ KATLİAMLARI FİNANSE ETTİ

2004 yılında çeteler Güney Kürdistan’da, Hewler’de yüzü aşkın kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırılar gerçekleştirdi. İsveç’te saldırıyı finanse ettiği suçlamasıyla iki Iraklıya 5’er yıl hapis cezaları verildi. Mahkemede tanıkların verdiği ifadeler paraların toplanmasında İmamın belirleyici bir rol oynadığını ortaya koydu.

Tanıklardan biri mahkeme ifadesinde “İmam ABD ordusuna yapılan intihar eylemlerinde yaşamını yitirenler için dua etti. Camiye gelenlerin para yardımları yapmaları için yere bir seccade serildi. İmam paraların kendini havaya uçuracaklara ve onların yetim kalan çocuklarına verileceğini söyledi” dedi.

Bu ifadelere rağmen imam ve camideki görevliler hakkında her hangi bir soruşturma açılmadı.

İmamın Facebook sayfasında “Küresel Cihadın babası” olarak adlandırılan El Kaide’nin kurucularından Abdullah Azzam’ın konuşmalarının filmlerini de yayınladığı belirtiliyor.

DEVLET DESTEĞİYLE DAİŞ PROPAGANDASI

İmamın görev yaptığı camide kurulu “İsveç İmam Federasyonu” 2009 yılında İslami fobiye ve ırkçılığa karşı çalışma yürütmek gerekçesiyle hazırladığı proje için devletten 416 bin kron aldı.

Projede İslam hakkında gerçek bilgilerin yaygınlaştıracağı ve Müslümanlar ve Müslüman olmayanlar arasında köprü kurulacağı belirtiliyordu. İsveç İmam Federasyonu’nun internet sayfasının sorumluları ise İmam Abo Raad ve Göteborg’de bir camide görev yapan bir başka imam.

Federasyonun internet sayfasında “İyi” bir Müslümanın değişik durumlarda nasıl davranacağına ilişkin bilgiler yer aldığı gibi yasaklar da aşağıdaki şekilde sıralanıyor.

“İnançsız olanlarla arkadaş olmak ve onlardan hoşlanmak, inançsızların parti ve derneklerine üye olmak, onların vatandaşlıklarına geçmek (gerekli durumlar hariç), onların ordularında görev yapmak ve silah üretmelerine yardım etmek. Onların giyimlerine, dış görünüşlerine, konuşmalarına özenmek..”

CAMİDE SELEFİ EĞİTİM

İsveç İmam Federasyonu aracılığıyla devlet desteği alan caminin örgütlenme ve propaganda çalışmalarını da kısa adı SUDC olan Swedish United Dawah Center adlı örgütlenme yürütüyor.

Bu yılın Nisan ayında SUDC’nin Facebook sayfasına camide sınava katılan 20 civarında adamın resmi yayınlandı. Sınava katılanlar Selefiliğin kurucusu Muhammed İbn al-Wahhab hakkında sorulan soruları yanıtlıyorlar. 1700’lü yıllarda yaşayan Wahhap, kendi İslam anlayışının dışındaki anlayışları savunanları dönme olarak niteliyor ve öldürülmeleri gerektiğini savunuyordu.

Camide eğitim verenler ise İmam Abo Raad ve İngiltere’de yaşayan Abdulraheem Green adındaki bir başka imam. Green’in Londra’da Hyde Park’ta vaaz verirken söylediklerini Youtube’de izlemek mümkün. Kendisini dinleyenler arasında bir Yahudinin bulunmasına kızan Green, “Neden bu Yahudiyi buradan uzaklaştır mıyorsunuz? Uzaklaştırın onu leş gibi kokusuyla bizi rahatsız etmesin” diyor.

Erkeklerin görevlerinin kadınları evde tutmak olduğunu söyleyen Green, “Sadakatsizlik yavaş ama acı verecek bir taşlanmayla öldürülerek cezandırılmalı” ifadelerini kullanıyor.

Camide bu imamlar tarafından eğitilen ve sınavdan geçirilenler, Gävle ilinde propaganda ve örgütlenme çalışmalarını açıktan yürütüyorlar. Üzerlerinde “İslamı bana sor” yazılı turuncu giysileri giyerek meydanlarda ve sokaklarda insanları örgütlemeye çalışıyor ve Selefiliğin propagandasını yapıyorlar.

HAYALİ İSLAM DEVLETİNİN PASAPORTUNU ALIP HALİFELİĞE GİTMEK

Bu çalışmaların sorumlusu ise Ali Al-Ganas, geçtiğimiz yaz aylarında Facebook sayfasına DAİŞ tarafından hazırlanan bir pasaportun resmini yayımlayarak en büyük hayalinin DAİŞ’e ait bir pasaport sahibi olmak ve Halifeliğe gitmek olduğunu yazdı. Bu resmin yayımlanmasından tam iki gün sonra Daily Mail Gazetesi DAİŞ’cıların pasaport basmaya başladıklarını kamuoyuna duyurdu.

Paris’te Charlie Hebdo’ya düzenlenen ve 12 kişinin katledilmesiyle sonuçlanan baskını haklı bulan ifadeler kullandı.

Caminin çalışmalarını mercek altına alan yerel yayımlanan Gefle Dagblad Gazetesinin soruları ise ne imamlar ne de diğer görevliler tarafından yanıtlandı. Geçtiğimiz hafta gazeteye yapılan bombalı saldırı tehditlerinden sonra Polis gazete binası çevresinde güvenlik önlemleri aldı.