İsveç’in başkenti Stockholm’de Pazar günü “Sığınmacılar hoşgeldiniz” parolasıyla yapılan ve 15 bin kişinin katıldığı gösteriden sonra dün akşam saatlerinde Göteborg ilinde 10 bini aşkın kişinin katıldığı bir gösteri düzenlendi.

Irkçı ve yabancı İsveç demokratları dışında parlamentoda grubu bulunan yedi siyasi partinin gençlik örgütleri tarafından Götapalatsen Meydanı’nda gösteride konuşan politikacı ve sivi toplum örgütlerinin temsilcileri, savaştan kaçan ilticacılara sınırlarını kapatan Avrupa ülkelerine sert eleştiriler yönelttiler.

“Sınırlar olmasın diye dünya yuvarlak”, “İnsanların kökleri değil ayakları var”, “Avrupa’nın duvarlarını yıkın” yazılı pankratlar taşayan göstericiler, Avrupa ülkelerine geçmeye çalışırken Akdeniz’de yaşamını yitiren sığınmacıları anmak için mumlar yaktılar.

“Sen asla yanlız yürümüyorsun” şarkısının İngilizce söylenmesiyle başlayan gösteride konuşmalar yapan partilerin gençlik örgütlerinin temsilcileri, sığınmacıların yasal yollardan Avrupa ülkelerine ulaşabilmeleri için yasal düzenlemelere gidilmesini, Avrupa ülkelerinden daha fazla sığınmacı kabul etmesini talep ettiler. İsveç’teki tüm belediyelere sığınmacıları kabul etmeleri çağrısı yaptılar.

Çevre Partisi Yeşiller Eşbaşkanı ve Eğitim Bakanı Gustav Fridolin, İsveçli Şair Stig Dagerman’ın ilticacıların çektikleri çileleri anlatan “Kaçış” adlı şiirini okuduktan sonra ilticacılara sınırlarını kapatan ülkelere sert eleştiriler yöneltti. Avrupa’nın bir sığınmacı krizinin değil sorumluluk krizi olduğunu söyleyen Fridolin, tüm Avrupa ülkelerine sığınmacılara olan sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısında bulundu.

ÇOCUKLAR AKDENİZ’DE ÖLMESİN DİYE 130 BİN İMZA

“Dikenli telleri kaldırın. Kabul edilecek sığınmacı sayılarıyla ilgili tartışmalar anlamsız. Avrupa Birliği kendi tarihini hatıramalı” diyen Çocuk Esirgeme Kurumu (Rädda barnen) Genel Sekreteri Elisabeth Dahlin, sığınmacı çocukların Akdeniz’de ölmemeleri için topladıkları 130 bin imzayı İsveç Hükümeti’ne teslim edecekerini söyledi.

Eski Avrupa Birliği ve Demokrasi Bakanı ve Liberal Halk Partisi’nin Dış Politika Sözcüsü Birgitta Ohlsson’un konuşması sırasında bir grup gösterici “İki yüzlü” sloganlarını atarak Halk Partisi’nin göçmen politikasını protesto etti. Halk Partisi daha önceleri vatandaş olacak göçmenlere sınav yapılmasını ve göçmenlere daha sıkı kurallar uygulanmasını talep etmişti.

Protestoları “Aşırıları dinlemeye ihtiyacım yok” sözleriyle yanıtlayan Ohlsson, 1990’lı yıllarda Balkan ülkelerinden gelen itica akını ile günümüzde Suriye’den gelen sığınmacılar arasında paralelikler kurduktan sonra 90’lı yıllarda Yeni Demokrasi Partisi’nin günümüzde de İsveç Demokratları’nın nefret yaydıklarını söyledi.

İsveç Hükümeti’nin şiddet kullanan aşırı örgütlere karşı mücadele amacıyla görevlendirdiği Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin eski Genel Başkanı Mona Sahlin, konuşmasına ünlü Kürt Komedyen Soran İsmail’den “Eğer İsveç sığınılabilecek bir ülke değilse bu ülkeden kaçma riskini taşırız” alıntısını yaparak konuşmasına başladı.

Onbinlerce sığınmacının yollarda yaşamlarını yitirdiğini hatırlatan Sahlin, “Artık yeter. Herkes bir şeyler yapmalı. Benim gibi yetkisi olan insanlar daha fazla şeyler yapmalı” diyerek bir nevi özeleştiri yaptı.

Uppsala ilinde de Salı akşamı daha insancıl bir sığınma politikası talebiyle yapılan gösteriye 4 bin kişi katıldı. Pazar günü de “Sığınmacılar hoşgeldiniz”parolasıyla Malmö, Umeå ve Norrköping illerinde kitlesel gösteriler yapılacak.

DANİMARKA POLİSİ SIĞINMACILARIN İSVEÇ’E GEÇİŞİNİ ENGELLEDİ

Son birkaç gün içinde Almanya’dan yaklaşık bin civarında Suriyeli sığınmacı Almanya’dan Danimarka’nın Rödby yerleşim birimine geldi. Danimarkalı yetkililer sığınmacıların kimliklerini belirlemek istiyor ama Danimarka’ya iltica etmek istemeyen sığınmacılar bunu reddediyor ve İsveç’e geçmelerine izin verilmesini istiyor.

Polis sığınmacıların Almanya’dan Danimarka’ya geçişlerini engellemek için iki ülke arasındaki tren trafiğini Çarşamba günü durdurdu. Rödby’deki 300 civarında sığınmacı E45 yolu üzerinden yürüyerek İsveç’e geçmeye çalışınca polis yollara barikatlar kurarak geçişlerini engelledi.

Danimarka Polisi, sığınmacıların kayıtlarını yaptırmamaları halinde Almanya’ya geri gönderecekleri, ayrıca İsveç Polisi’nin de sığınmacıların İsveç’e gelmelerini istemediği açıklamasını yaptı.

Danimarka Göçmen Bakanı da, İsveç’ten sığınmacıları almaları için sözleşme yapmasını talep ettiklerini ancak bu talebin İsveç tarafından reddedildiğini öne sürdü. isveç Göçmen Bakanı Morgan Johansson ise, TT Ajansına yaptığı açıklamada Danimarka’nın kendilerinden resmi veya gayri resmi olarak böylesi bir talepte bulunmadığını belirterek Danimarkalı meslektaşının iddialarını yalanladı.

DANİMARKA SIĞINMACILAR GELMESİN DİYE İLAN VERDİ

İsveç ve Avrupa’nın değişik ülkelerinde sığınmacılara sınırların açılması talebiyle kitlesel gösteriler yapılırken Danimarka Hükümeti, Suriyeli sığınmacıların Danimarka’ya gelmelerini engellemek için Lübnan’daki gazetelere ilanlar verdi.

Arapça ve İngilizce verilen ilanlarda sığınmacıların Danimarka’ya gelmelerini engellemek için ilticacılara yönelik getirilen sınırlamalar teker teker sıralanıyor.

Danimarka’nın sığınmacılar için iyi bir seçenek olmadığı belirtilen ilanlarda yeni iltica edeceklere yapılacak sosyal yardımların % 50 oranında azaltıldığı, ilk yılda aile birleşmelerine izin verilmediği de yer alıyor.

Danimarka Göçmen Bakanı ilanların 252 bin krona mal olduğunu ve aynı içerikteki ilanların 10 ayrı dile çevrilerek Danimarka’daki tüm sığınmacı kamplarına dağıtılacağını açıkladı.

Danimarka’nın eski Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard, Lübnan’daki gazetelere verilen ilanı “Danimarka’nın kötü pazarlanması” olarak niteleyerek söz konusu ilanın Danimarka eski Başbakanı Helle Thorning-Schmidt’in Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri olma şansını azalttığını söyledi.

HALK DANİMARKA HÜKÜMETİNE TEPKİLİ

Danimarka Hükümeti sığınmacıların Danimarka’ya gelmemesi için ilan gibi yöntemleri devreye koyarken Danimarka halkı hükümetin tutumuna tepkili. Rödby yerleşim biriminde gönüllüler, İsveç’e gelmeye çalışan sığınmacılara yardım etmek için seferber oldu. Sığınmacılara yiyecek, içecek, giyecek ve battaniye veriyor, hastaların tedavisine yardımcı olmaya çalışıyor.

İsveç’te yayımlanan Dagens Nyheter Gazetesine açıklama yapan gönüllülerden Trine Nilsen, “İnsan olanlardan çok etkileniyor. Dünyanın İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana böylesi manzaralarla karşılaştığını sanmıyorum” diyor.

Bazı gönüllüler de ellerinde “Hoş geldiniz. Hepimiz kötü değiliz” dövizlerini taşıyarak Almanya’dan gelen sığınmacıları karşılıyor.